Onun için; Cenab-ı Hakk’a şükür Kur’ân-ı Hakimin işarat-ı gaybiyesi ile kahraman Türk ve Arap milletleri içinde, lisan-ı Türkî ve Arâbî ile bu asrı kurtaracak bir mu’cize-i Kur’âniyenin Risale-i Nur namıyla bir dersi intişara başlamış.. on altı sene evvel altıyüzbin adamın imanını kurtardığı gibi, şimdi milyonlardan geçtiği sabit olmuş. DemekRisale-i Nur, beşeri anarşistlikten kurtarmaya bir derece vesile olduğu gibi; İslâmın iki kahraman kardeşi olan Türk ve Arabı birleştirmeye, bu Kur’ânın kanun-u esasilerini neşretmeye vesile olduğunu düşmanlar da tasdik ediyorlar. Madem bu zamanda küfr-ü mutlak Kur’âna karşı çıkıyor.Küfr-ü mutlakta cehennemden ziyade dünyada da daha büyük bir cehennem var. Çünki, ölüm madem öldürülmüyor. Her gün beşerde otuzbin cenaze ölümün devamına şehadet ediyor. Bu ölüm küfr-ü mutlaka düşenlere, yahut tarafdar olanlara; hem şahsın idam-ı ebedisî ve bütün geçmiş, gelecek akrabalarının da idam-ı ebedisi olarak düşündüğü için, cehennemden on defa daha fazla dehşetli cehennem azabı çeker. Demek o cehennem azabını küfr-ü mutlakla kalbinde duyuyor. Çünki herbir insan akrabasının saadetiyle mes’ud, azabıyla muazzeb olduğu gibi; Allah’ı inkâr edenlerin itikadlarınca bütün o saadetleri mahvoluyor, yerine azablar geliyor.
İşte bu zamanda bu dünyada bu manevî cehennemi insanların kalbinden izale eden tek bir çaresi var. O da Kur’ân-ı Hakimdir.. Ve bu zamanın fehmine göre onun bir mu’cize-i maneviyesi olan Risale-i Nur eczalarıdır. şimdi Allah’a şükrediyoruz ki; siyasî partiler içinde bir parti bir parça bunu hissetti, o eserlerin neşrine mani’ olmadı.Hakaik-i imaniyenin dünyada bir cennet-i maneviyeyi ehl-i imânâ kazandırdığını ispat eden Risale-i Nura mümânâat etmedi, neşrine müsadekâr davrandı, nâşirlerine de tazyikattan vazgeçti.
Kardeşlerim! Hastalığım pek şiddetli... belki pek yakında öleceğim ve yahut bütün bütün konuşmaktan -Bazen men’olunduğu gibi- men’edileceğim. Onun için benim Nur ahiret kardeşlerim “Ehven-üş şer” deyip, bazı biçare yanlışçıların hatalarına hücum etmesinler. Daima müsbet hareket etsinler. Menfi hareket vazifemiz değil. Çünki dahilde hareket menfice olmaz. Madem siyasetçilerin bir kısmı Risale-i Nura zarar vermiyor, az müsaadekârdır. Ehven-üş şer olarak bakınız. Daha a’zam-ı şerden kurtulmak için onlara zararınız dokunmasın, onlara faydanız dokunsun.
Hem dahildeki cihad-ı manevî: manevî tahribata karşı çalışmaktır ki; maddî değil, manevî hizmetler lâzımdır. Onun için ehl-i siyasete karışmadığımız gibi, ehl-i siyaset de bizimle meşgul olmaya hiç bir hakları yok!..
İşte bu zamanda bu dünyada bu manevî cehennemi insanların kalbinden izale eden tek bir çaresi var. O da Kur’ân-ı Hakimdir.. Ve bu zamanın fehmine göre onun bir mu’cize-i maneviyesi olan Risale-i Nur eczalarıdır. şimdi Allah’a şükrediyoruz ki; siyasî partiler içinde bir parti bir parça bunu hissetti, o eserlerin neşrine mani’ olmadı.Hakaik-i imaniyenin dünyada bir cennet-i maneviyeyi ehl-i imânâ kazandırdığını ispat eden Risale-i Nura mümânâat etmedi, neşrine müsadekâr davrandı, nâşirlerine de tazyikattan vazgeçti.
Kardeşlerim! Hastalığım pek şiddetli... belki pek yakında öleceğim ve yahut bütün bütün konuşmaktan -Bazen men’olunduğu gibi- men’edileceğim. Onun için benim Nur ahiret kardeşlerim “Ehven-üş şer” deyip, bazı biçare yanlışçıların hatalarına hücum etmesinler. Daima müsbet hareket etsinler. Menfi hareket vazifemiz değil. Çünki dahilde hareket menfice olmaz. Madem siyasetçilerin bir kısmı Risale-i Nura zarar vermiyor, az müsaadekârdır. Ehven-üş şer olarak bakınız. Daha a’zam-ı şerden kurtulmak için onlara zararınız dokunmasın, onlara faydanız dokunsun.
Hem dahildeki cihad-ı manevî: manevî tahribata karşı çalışmaktır ki; maddî değil, manevî hizmetler lâzımdır. Onun için ehl-i siyasete karışmadığımız gibi, ehl-i siyaset de bizimle meşgul olmaya hiç bir hakları yok!..
Yükleniyor...