Meselâ Rusya’da kumandana ayağa kalkmamak, Divan-ı Harb-i Örfi’de idam tehdidine karşı mahkemedeki paşaların suallerine beş para ehemmiyet vermediğim gibi; dört kumandanlara karşı bu tavrım, tahakkümlere boyun eğmediğimi gösteriyor. Fakat bu otuz senedir müsbet hareket etmek, menfi hareket etmemek ve vazife-i ilâhiyyeye karışmamak hakikatı için; bana karşı yapılan muamelelere sabırla, rıza ile mukabele ettim.
Cercis Aleyhisselâm gibi ve Bedir, Uhud muharebelerinde çok cefa çekenler gibi sabırla ve rıza ile karşıladım.
Evet, meselâ: Seksen bir hatasını mahkemede ispat ettiğim bir müdde-i umuminin yanlış iddiaları ile aleyhimizdeki kararına karşı, beddua dahi etmedim. Çünki asıl mesele bu zamanın cihad-ı manevisidir. Manevî tahribatına karşı sed çekmektir. Bununla dahilî asayişe bütün kuvvetimizle yardım etmektir.
Evet, mesleğimizde kuvvet var.. Fakat bu kuvvet, asayişi muhafaza etmek içindir. düsturu ile ki: “Bir canî yüzünden; onun kardeşi, hanedanı, çoluk-çocuğu mes’ul olamaz. İşte bunun içindir ki; bütün hayatımda bütün kuvvetimle asayişi muhafazaya çalışmışım. Bu kuvvet dahile karşı değil, ancak haricî tecavüze karşı isti’mal edilebilir. Mezkûr ayetin düsturu ile vazifemiz, dahildeki asayişe bütün kuvvetimzzle yardım etmektir. Onun içindir ki; âlem-i İslâmda asayişi ihlâl edici dahilî muharebat ancak binde bir olmuştur. O da, aradaki bir içtihad farkından ileri gelmiştir.. Ve cihad-ı maneviyenin en büyük şartı da; vazife-i ilâhiyyeye karışmamaktır ki “Bizim vazifemiz hizmettir. Netice Cenab-ı Hakk’a aittir, biz vazifemizi yapmakla mecbur ve mükellefiz.”
Ben de Celâleddin-i Harzemşah gibi: “Benim vazifem hizmet-i imaniyedir;
Muvaffak etmek veya etmemek Cenab-ı Hakk’ın vazifesidir, deyip ihlâs ile hareket etmeyi Kur’ân dan ders almışım.
Haricî tecavüze karşı kuvvetle mukabele edilir. Çünki düşmanın malı, çoluk-çocuğu ganimet hükmüne geçer. Dahilde ise öyle değildir.
Dahildeki hareket müsbet bir şekilde manevî tahribata karşı manevî ihlâs sırrı ile hareket etmektir. Hariçteki cihad başka, dahildeki cihad başkadır. şimdi milyonlar hakikî talebeleri Cenab-ı Hak bana vermiş. Biz bütün kuvvetimizle dahilde ancak asayişi muhafaza için müsbet hareket edeceğiz. Bu zamanda dahil ve hariçteki cihad-ı maneviyedeki fark pek azimdir.
Cercis Aleyhisselâm gibi ve Bedir, Uhud muharebelerinde çok cefa çekenler gibi sabırla ve rıza ile karşıladım.
Evet, meselâ: Seksen bir hatasını mahkemede ispat ettiğim bir müdde-i umuminin yanlış iddiaları ile aleyhimizdeki kararına karşı, beddua dahi etmedim. Çünki asıl mesele bu zamanın cihad-ı manevisidir. Manevî tahribatına karşı sed çekmektir. Bununla dahilî asayişe bütün kuvvetimizle yardım etmektir.
Evet, mesleğimizde kuvvet var.. Fakat bu kuvvet, asayişi muhafaza etmek içindir. düsturu ile ki: “Bir canî yüzünden; onun kardeşi, hanedanı, çoluk-çocuğu mes’ul olamaz. İşte bunun içindir ki; bütün hayatımda bütün kuvvetimle asayişi muhafazaya çalışmışım. Bu kuvvet dahile karşı değil, ancak haricî tecavüze karşı isti’mal edilebilir. Mezkûr ayetin düsturu ile vazifemiz, dahildeki asayişe bütün kuvvetimzzle yardım etmektir. Onun içindir ki; âlem-i İslâmda asayişi ihlâl edici dahilî muharebat ancak binde bir olmuştur. O da, aradaki bir içtihad farkından ileri gelmiştir.. Ve cihad-ı maneviyenin en büyük şartı da; vazife-i ilâhiyyeye karışmamaktır ki “Bizim vazifemiz hizmettir. Netice Cenab-ı Hakk’a aittir, biz vazifemizi yapmakla mecbur ve mükellefiz.”
Ben de Celâleddin-i Harzemşah gibi: “Benim vazifem hizmet-i imaniyedir;
Muvaffak etmek veya etmemek Cenab-ı Hakk’ın vazifesidir, deyip ihlâs ile hareket etmeyi Kur’ân dan ders almışım.
Haricî tecavüze karşı kuvvetle mukabele edilir. Çünki düşmanın malı, çoluk-çocuğu ganimet hükmüne geçer. Dahilde ise öyle değildir.
Dahildeki hareket müsbet bir şekilde manevî tahribata karşı manevî ihlâs sırrı ile hareket etmektir. Hariçteki cihad başka, dahildeki cihad başkadır. şimdi milyonlar hakikî talebeleri Cenab-ı Hak bana vermiş. Biz bütün kuvvetimizle dahilde ancak asayişi muhafaza için müsbet hareket edeceğiz. Bu zamanda dahil ve hariçteki cihad-ı maneviyedeki fark pek azimdir.
Yükleniyor...