İKAMET MERKEZİ ARTIK ISPARTA
Üstâd Hazretleri 1953 Ağustosundan itibaren artık ikamet merkezi olarak Isparta’da hayatını sürdürdü. ıkamet için Isparta merkez olmakla birlikte, aynı tarihten itibaren aşağı yukarı her hafta Isparta’dan Barla’ya gider, bir iki gün kalır dönerdi. Her ayda bir de Isparta’dan Emirdağ ve Eskişehir arasında ufak bir teneffüs seyahati yapmaktaydı.
Isparta’dan Emirdağ ve Eskişehir’e ilk seyahatini 12.10.1953’te yaptı. Bu seyahatinde Eskişehir’e geldiği zaman, Nur talebeleri, Afyon Mahkemesine elli bir imzalı bir dilekçe vermişlerdi. Hazret-i Üstâd da bu dilekçeye hizmetçilerinin imzasıyla bir not ilâve etti. Ve bu dilekçe 14.10.1953’de lâhika olarak neşredildi. ıstid’anın bir kısmı şöyledir:
“
Afyon Ağır Ceza Mahkemesi reisliğine!
Biz Nur talebeleri ve Risale-i Nur’un fahri avukatları ve Risale-i Nurdan imanını kurtaran yüzbinler Müslümanların namına bu mahkemeden soruyoruz ki. dört mahkeme beraatine karar verdikleri ve temyiz de dört defa beraeti tasdik ettikleri ve dört emniyet dairesi de aynen iade ettikleri ve yirmidört mahkemenin “Risale-i Nurda suç bulamıyoruz” dedikleri halde, dört senedenberi dörtyüz mübarek Risalelerimizi mahzende çürütüp hapsetmek ve bahanelerle dört senedir dörtyüz alâkadar Nur talebelerine -gelip gitmek, soruşturmak için- fakr-ı halleriyle masraf ettirmek veya paralarıyla aldıkları Risaleleri müsadere etmek ve bahanelerle evham verip altıyüz bin nüshaları neşrolunan, hiç bir yerde zarar vermiyen ve dahil ve hariçte yüzbinler şhidin tasdikiyle imanı kuvvetlendirip, âbüyük menfaatler temin eden Risale-i Nura karşı okutmamak için olan bu vaziyet bir musibet-i umumiye olacağından cidden korkuyoruz ve size de ihtar ediyoruz. 14.10.1953
Elli bir Nur talebesi namına
Hüsrev, Nazif, Feyzi, Zübeyr”
Üstâd’ın ilâve ettirdiği not ve haşiye:
“Mahkeme-i temyiz dört defa Risale-i Nur lehinde karar verip beraeti tasdik ve bir mahkemenin aleyhinde kararını da reddettiğinden, yüksek bir adaleti nurlara gösterdiği için; şimdi bir küçük mesele vesilesiyle temyizin şimdiki kararına uyup uymadığını çok hasta Üstâd’ımızdan Emirdağ sorgu hâkimi ve müdde-i umumisi geldiler sordular O da musırrane dedi:
“Ben adaletli temyizin kendi kendini tekzib etmesine bir emare olan bu kararına razı değilim. Çünki mahkeme-i temyiz kendi dört defa lehdeki kararını tekzib etmek hükmüne geçer. Ben o mahkemeye bu hürmetsizliğe
Üstâd Hazretleri 1953 Ağustosundan itibaren artık ikamet merkezi olarak Isparta’da hayatını sürdürdü. ıkamet için Isparta merkez olmakla birlikte, aynı tarihten itibaren aşağı yukarı her hafta Isparta’dan Barla’ya gider, bir iki gün kalır dönerdi. Her ayda bir de Isparta’dan Emirdağ ve Eskişehir arasında ufak bir teneffüs seyahati yapmaktaydı.
Isparta’dan Emirdağ ve Eskişehir’e ilk seyahatini 12.10.1953’te yaptı. Bu seyahatinde Eskişehir’e geldiği zaman, Nur talebeleri, Afyon Mahkemesine elli bir imzalı bir dilekçe vermişlerdi. Hazret-i Üstâd da bu dilekçeye hizmetçilerinin imzasıyla bir not ilâve etti. Ve bu dilekçe 14.10.1953’de lâhika olarak neşredildi. ıstid’anın bir kısmı şöyledir:
“
Afyon Ağır Ceza Mahkemesi reisliğine!
Biz Nur talebeleri ve Risale-i Nur’un fahri avukatları ve Risale-i Nurdan imanını kurtaran yüzbinler Müslümanların namına bu mahkemeden soruyoruz ki. dört mahkeme beraatine karar verdikleri ve temyiz de dört defa beraeti tasdik ettikleri ve dört emniyet dairesi de aynen iade ettikleri ve yirmidört mahkemenin “Risale-i Nurda suç bulamıyoruz” dedikleri halde, dört senedenberi dörtyüz mübarek Risalelerimizi mahzende çürütüp hapsetmek ve bahanelerle dört senedir dörtyüz alâkadar Nur talebelerine -gelip gitmek, soruşturmak için- fakr-ı halleriyle masraf ettirmek veya paralarıyla aldıkları Risaleleri müsadere etmek ve bahanelerle evham verip altıyüz bin nüshaları neşrolunan, hiç bir yerde zarar vermiyen ve dahil ve hariçte yüzbinler şhidin tasdikiyle imanı kuvvetlendirip, âbüyük menfaatler temin eden Risale-i Nura karşı okutmamak için olan bu vaziyet bir musibet-i umumiye olacağından cidden korkuyoruz ve size de ihtar ediyoruz. 14.10.1953
Elli bir Nur talebesi namına
Hüsrev, Nazif, Feyzi, Zübeyr”
Üstâd’ın ilâve ettirdiği not ve haşiye:
“Mahkeme-i temyiz dört defa Risale-i Nur lehinde karar verip beraeti tasdik ve bir mahkemenin aleyhinde kararını da reddettiğinden, yüksek bir adaleti nurlara gösterdiği için; şimdi bir küçük mesele vesilesiyle temyizin şimdiki kararına uyup uymadığını çok hasta Üstâd’ımızdan Emirdağ sorgu hâkimi ve müdde-i umumisi geldiler sordular O da musırrane dedi:
“Ben adaletli temyizin kendi kendini tekzib etmesine bir emare olan bu kararına razı değilim. Çünki mahkeme-i temyiz kendi dört defa lehdeki kararını tekzib etmek hükmüne geçer. Ben o mahkemeye bu hürmetsizliğe
Yükleniyor...