bu iftiralarını esasıyla keser ve ona tam cevabtır.

Emirdağ Nur talebe ve hizmetkârlarından, Mehmet, Salih, Ahmet

Mustafa, Hamza(13)

Medar-ı hayret bir tevafuktur ki; Vatan gazetesinin iftirakâr şeni’ yalanları neşredildiği aynı günlerde, Bağdat’ta çıkan “EDDıFA’ “ gazetesi de 20.1.1953 tarihinden başlıyarak, (Bu tarih, gazetenin makalesinin Türkçeye tercüme edilip neşredildiği tarihtir) Üstâd Bediüzzaman’ın hayatını ve Risale-i Nur talebelerinin büyük hizmetlerini neşretmeye başladı. Eddifa’ın baş muharriri ısa Abdülkadir, Eşref Edib’le irtibat kurarak Risale-i Nur’dan ve Üstâd’ın hayatından malûmat alıp neşretti. Eddifa’ gazetesinin üstteki tarih numaralı nüshasında ezcümle şunları söylüyordu:

“...Nur talebeleri Risale-i Nurla hem Türkiye’de hem bilâd-ı Arabiyede komünistliğe karşı muhkem bir sed te’sis ediyorlar. Ben de Sebilürreşad sahibi Eşref Edib’in yazdığı, Nur talebelerinin Üstâd’ı olan Said-i Nursi’nin tercüme-i halinden bir kısmını yazacağım.” diyor ve kısaca Hazret-i Üstâd’ın hayatını veriyordu.

5- Meşhur muharrir ve eski Tânin gazetesinin baş muharriri Hüseyin Cahid’in çıkarmış olduğu “Yeni Ulus” gazetesi 1.4.1954 tarihli nüshasında;

(13) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 97.

Demokrat iktidarının evvelâ Van’da, daha sonra da Erzurum’da inşasını kararlaştırdıkları ve 373 sayılı kanunla Meclis’ten geçirdikleri şark, İniversitesi (AT.Türk İniversitesi) hakkında tenkidkârane yazısı üzerine, Hazret-i Üstâd’ın emriyle yanındaki hizmetkâr ve talebeleri de cevab verdiler.

Evvelâ Hüseyin Cahid’in tenkidlerinden bazı bölümler alalım. demiş ki:

“...Üniversite şark vilâyetlerinde kurulacakmış. Kanun öyle söylüyor. Bir fakültesi bir şehirde, ötekisi başka bir şehir veya kasabada olacakmış. Fen fakültesi olmıyacak, Tıp fakültesi olacakmış. Hukuk fakültesi olmıyacak, Siyasal fakültesi olacakmış... Bunları işitmek istemiyorum. Böyle şey nerede görülmüş? Dosta düşmânâ gülünç olmanın sırası mı? İniversite bir bütündür...”

Bu tenkidlerin altına Üstâd’ın yanındaki talebeleri onun emriyle şu cevabı vermişlerdir:

“Bu İniversiteye çalışan Said-i Nursi demiş: “Ehl-i fen mektepliler, Ulûm-u diniye ehli olan ehl-i medrese ve ahlâk ve terbiye-i ruhiyeye çalışan ehl-i hakikat aynı darülfünûnda birer şu’besi bulunup, birbirinden istifade etmek lâzımdır.” dediğine işareten muharrir yazmış...”

 /  
2249
Yükleniyor...