BEşİNCİ FASIL

(Müsait Görünmeye Başlayan Siyaset Karşısında Nur Talebelerinin

Hatt-ı Hareketi)

Mevzuun can damarı olan pek mühim bir mevzu:

1950’den sonra, Hazret-i Üstâd Bediüzzaman siyasete girdi mi? Veyahut Risale-i Nur ve Nurculuk adına bir siyasete girilmeye müsaade etti mi?..

Bu suallerin cevabı için delil ve vesikalarla neticeyi istihraç edip ortaya koymadan; peşinen, hemen şimdi şeksiz şüphesiz kat’î hükmedebilir ve cevabını verebiliriz ki: Hayır! bin kere hayır, asla ve kat’a!..

Evet, hakikat bu merkezde olduğuna ve Hazret-i Üstâd’ın “Kur’ân bizi siyasetten men’ etmiş” hükmü ve düsturu değişmediğine, yani “Birisinin hatasıyla, günahıyla başkası mes’ul olmaz.” hakikati 1950’den sonra dahi Üstâd’ın ictimaî hayat düstûrlarındaki derslerinde sık sık tekrarlanarak ders verilmiş iken, onun siyasete girmesine, yani tarafgirlik hissiyatına bina edilmiş şimdiki mevcud siyasetler şekline girmesine imkân ve ihtimali ve vukuat ve emareleri asla yok iken; fakat buna rağmen, bazı çevreler, Hazret-i Üstâd’ın vefatından sonra, güya onun efkâr ve harekâtını mukayese ediyor ve neticeyi çıkarıyor gibi, bir eda ve bir pozisyonla: “Tek partili, çok partili dönem” gibi safsatalara tatbik eder göründüler. O ise, bu adamların yazdıkları ve sözde istihraç ettikleri iş ise; maddî, donuk ve beşerî felsefeli kafaların sisli dumanlı fikirlerinin başakçılığını yaparak, akıllarına taktıkları felsefi gözlüklerle bakmışlar.. ve o beşerî ve felsefî bakışlarla, sözde kuşbakışı ile Hazret-i Bediüzzaman’ın fikriyat ve harekâtına bakıyor, inceliyor, neticesini çıkarıyor gibi bir tavır içinde göründüler. Hatta bu mevzuda kitaplar yazdılar. Çok gülünç. ve çocukça mukallidane felsefeler yürüttüler. İslâm akidesini incitici fikirler ileri sürdüler. Sonra da bu felsefe tufeyliliklerini Hazret-i Bediüzzaman’a mal etmeye yeltendiler. Her ne ise...

Evet, Hazret-i Bediüzzaman’ın hayatında görülen içtimaî hayat derslerindeki fikir, kanaât ve hükümleri, yer yer bu kitapta esbab-ı mucibeleri ve vürûd sebebleriyle birlikte dercedilmiştir. Bilhassa onun hayatının gençlik devrelerinde ve “Siyasete girdim” dediği dönemlerdeki hareket, faaliyet ve fikriyatı esastan incelendi, sıralandı. Delil ve hüccetleri de yine aynı asıllardan getirildi ve görüldü ki; Hem o zamanlar, hem sonraki zamanlarda, hem de DP iktidarı döneminde, Üstâd’ın yaptığı iş, ettiği nasihat ve söylediği dersler, sadece ve sadece bir yol göstermek, ikaz etmek, hamiyet ve fedakârlık derslerini vermek.. ve bunların yanında sinsi düşmanların ve gizli komitelerin çevirdikleri oyunlarını ibret dersleriyle göstermek vesaireden

 /  
2249
Yükleniyor...