Rabian: Otuzbeş senedir ki siyaseti bırakmıştım ve Nurculara bırakınız diyordum. Sebebi ise: Siyaset, ihlâsı kırar. Fakat şimdi hissettim ki, bazı münafıklar dindarları perde yapıp, dini siyasete alet, sonra da siyaseti dinsizliğe alet etmeye çalışmasından, safdil dindarların hatırı için bir iki defa siyasete, dünyaya baktım, gördüm ki:

Bizi üç dört mahkemede “Dini siyasete alet ediyor” diye bizi ittiham edenler, kendileri dessasane dini tezyif etmek için kendileri dini siyasete alet, sonra da siyaseti dinsizliğe alet etmek için dinsizlik düsturlarını kanuna bağlamak gibi, dünyada hiç bir şeddad, hiç bir zalim yapmadığı bir dehşet gördüm. şiddetli bir me’yusiyetim içinde; Hürriyet başında bizimle, yani İttihad-ı Muhammedî Cem’iyeti ile İttihatçıların bir kısmındaki gizli farmasonlara muarız ve manen bizimle, yani İttihad-ı Muhammedî ile müttefik olan ahrar fırkası, yine otuz beş sene sonra dirildi, yine uyandı. Birden şeair-i İslâmiyenin başında olan Ezan-ı Muhammediyi, farmasonların zincirlerini kırıp ilân etmesiyle, Siyasetten kat’ı alâka eden, eskide İttihad-ı Muhammedî, şimdi Nurcular namını alan ve İttihad-ı İslâm içinde bulunan kardeşlerimiz yanlış basmamak için bazı şeyleri söylemek isterdim. Fakat Risale-i Nur benim bedelime konuşuyor ve Risale-i Nur’un ehemmiyetli bir nâşiri Eşref Edip Bey’ seksen ikinci nüshasında söylemek istediğimi “Kızıl Taassub”(55) hakkında aynen söylemiş. Allah razı olsun dedim, yine yüzümü

(53) Bu tarihten itibaren hem Eşref Edip. Hemde Necip Fazıl Risale-i Nurdan bazı parçalar neşretmeye başladılar. İhlas risalelerini Necip Fazıl neşretti. Fakat Üstâd’ın verdiği izin çerçevesinde sadece bazı cümleleri tayyederek değil, başka bir üslub ve lisanda çok basitleştirerek ve birçok murad ve mânâlarını değiştirerek neşretti. Hazret-i Üstâd talebeleri vasıtasıyla o şekildeki neşriyatı durdurdu. A.B.

(54) Hazret-i Üstâd’ın Demokratlarla ilgilenmeye başlaması, Ezan-ı Muhammedînin ilânından sonra olduğ’u anlaşılmaktadır. A.B.

(55) 1951’de Üstâd’ın bahsettiği Eşref Edib’in “ Kızıl Taassup” yazısının başlığı bir de “Siz mi dine hürmetkarsınız” şeklindedir. Bu yazı da: CHPnin o zamanki genel sekreteri ızmit’teki bir kongrelerinde “CHP dine karşı değil” sözleri üzerine yazılmıştır. CHP’nin. Hazret-i Üstâd’ın da işaret ettiği gibi, dini nasıl siyasete alet ve sonra siyaseti de dinsizliğe alet ettiklerinin nümuuelerini üst taraflarda arzetmeye çalışmıştık. A.B.

çevirdim. (Haşiye)

(Haşiye:) Maalesef bir halimi beyan edeceğim; Pekçok iştiyak ile o merkez-i mübarekte halis dostlarımla konuşmak, sohbet etmek çok ziyade ihtiyacım olduğu halde, bu yirmibeş sene işkenceli tecrid-i mutlak ve benim de ihlâsa zararlı olan siyasete hiçbir cihetle karışmamak için inziva-i mutlakta kendimi alıştırdığımdan, gayet müştak olduğum bir kardaşımı yirmi dakikadan fazla -zaruret de olsa- ancak tahammül ederim. Ben oraya gelsem, ruh-u canımla sevdiğim eski ve yeni kardeşlerimle görüşmeye tahammülüm olmıyacak. İnşaallah bu acib hal de tahavvül eder.

Elbaki Hüvelbaki Kardaşınız

Said-i Nursi”(56)

 /  
2249
Yükleniyor...