şiddetli hastalığı ve çok ihtiyarlığı için

zaruri işlerini gören hizmetkârları

...... ...... ...... .....(29)”

Mahiyetini etraflıca bilmediğimiz o hadisede bir de o zaman Emirdağ’da hükûmet tabibliğini yapan Merhum Dr. Tahir Barçın’ın Üstâd hakkında aynı tarihte vermiş olduğu tıbbî bir raporu da vardır. Rapor aynen şöyledir:

DOKTOR

Tahir Barçın

Diploma No: 1221-4689

Emirdağ’ın Çilli mahallesinde mukim Bediüzzaman Said-i Nursî’nin 25.4.1958 günü evinde yapılan muayenesinde:

Hastanın yatakta yatar vaziyette bulunduğu, Kaşektik denecek derecede zaif, kansız ve mecalsiz olduğu, sesinin çıkmadığı, konuşmasının işitilip anlaşılmasına imkân bulunmadığı, ayağa kalkacak durumda olmadığı, umumi bir düşkünlük dahi görülmekle, şimdilik bir hafta yatakta tedavisi icabettiğine dair rapor verildi. 25.4.1958

Pul

imza”(30)

(29) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 121.

(30) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 121.

İşte ancak küçük bazı nümunelerini kaydettiğimiz hadiseler ve vesileleri ile yazılmış protesto yazıları ve şikâyetli ikaznamelerden görüldüğü üzere: Hazret-i Üstâd Bediüzzaman DP iktidarı döneminde de tam bir hürriyet ve rahat yüzü görmemiştir. Hayatının son yılında zaten korku ve telâştan bütün bütün evhamlanan DP hükümeti, bilhassa zamanın içişleri bakanı evham ve za’fiyet içine düşerek; CHP’nin arzuları doğrultusunda Hazret-i Üstâd’a karşı müteyakkız ve takibçi duruma düşmüş idi. 1957’den başlıyarak vefatına kadar kapısı önünde bekliyen polisler, bir yere gittiği zaman, onu takib eden polis arabası gibi acib evhamlı titrek vaziyetlerle Hazret-i Üstâd hep taciz edilmiştir.

DP iktidarından bir müddet sonra dost ve müsbet bir Adliye Bakanının; Risale-i Nur’un müdafaa işlerini o sıra görmekte olan bir avukata söylediği şu sözü: “Sizi bir şer kuvvet adım-adım takib ediyor” hükmü ve hakikatı Hazret-i Üstâd’ın vefatına kadar devam etmiştir. Vefatından sonrada 30 yıl aynı durum yine devam etmiştir.

Yükleniyor...