sırrıyla bir adamın cinayetiyle başkası mes’ul olamaz, kardeşi de olsa...

Said-i Nursi Hazretleri Nuru okuyanlara, hususan bütün Vilâyât-ı şarkiye’dekilere Nur dersleriyle demiş ki: “Dâhilî asayişe ilişmek, yüzde on cânî yüzünden doksan masuma zulüm ve zarar etmektir.. Onun için Risale-i Nur’u okuyanlara ilişmek istiyenlere karşı bu kaideyi muhafaza etsinler.”

İşte bu sır için siyasete ilişmiyor, asayişi bütün kuvvetiyle muhafazaya çalışıyor. Yine bu günde bu müessif hadiseden dolayı kaymakama hiddet etmemiş, bilâkis selâm göndererek hakkını helâl ettiğini bildirmiştir.

Asayiş lehine izzetini ve milletin ahireti için dünyasını ve hatta lüzum olsa ahiretini feda eden böyle bir İslâm kahramanı muhterem bir ihtiyar misafirin hukukunu müdafaa kadirşinaslığı, herkesten evvel misafiri bulunduğu Isparta vilâyetinin hükûmetine ve Demokratına düşmektedir. 15.8.1957

Demokrat Nur talebeleri namına

Rüştü Çakın, Mehmet Süzer, Mehmet Babacan, Tahiri Mutlu,

Zübeyr Gündüzalp

Düşüncelerinin halisane olduğunu ben de bilmekteyim

Demokrat Milletvekili Kemal Demiralay”(28)

Yazıda görüldüğü üzere, Hazret-i Üstâd’ın Isparta’daki en eski talebelerinden üç zat ve hizmetkârlarından ikisi, parti ile, siyasetle ve Demokratlıkla -siyasî cihetten- alâkaları kat’iyen yokken; Sırf DP’lilerce ve iktidarca meselenin anlaşılması ve Üstâd’larının istirahatı ve Üstâd’ın şahsına, dolayısıyla Risale-i Nur hizmetine karşı gizli çevrilen sinsi plânların bilinmesi için kendilerini “Demokrat Nur talebeleri” şeklinde göstermişlerdir.

şayan-ı ibret bir hadisedir ki; Demokrat Parti’nin iktidarı zamanında dahi Isparta’da, Eğridir’de, Eskişehir’de ve Emirdağ’da 1957 ve 58 yılları içerisinde, idare adamları tarafından Hazret-i Üstâd’a bu kadar ta’cizler yapıldığı halde, yine de DP’nin ilk iktidar yıllarında Ezan-ı Muhammediyi i’lân, Risale-i Nur’un bir derece serbestiyetini temin ve hürriyet ve demokrasi yolunda atmış oldukları adımlar ve bazı müsbet icraatları gibi bazı iyiliklerinin hatırı için; onlardan tamamen yüz çevirmiyor ve küsmüyordu. Hatta bütün bunlara rağmen 27 Ekim 1957 genel seçimlerinde alenî olarak sandık başına gitmiş ve reyini DP’ye kullanmış idi.

(28) Emirdağ- 2, s:184.

Yine garip hadiselerdendir ki; 1957 Nisanında benzeri hadiseler gibi, bazı tinetsiz idare adamlarının Hazret-i Üstâd’a karşı o evhamlı, belki kasdî tacizleri oluyor iken; Isparta’da yapılan askerî Tugay Camiinin harcını atmak

Yükleniyor...