Hazret-i Üstâd’ın bizzat ifadeleri olarak kaydedilen ve o sıra DP iktidarı ileri gelenlerine gönderilen ve aynı zamanda hususî şekilde neşredilen bu yazının yazılış sebebini ve tabiri caiz ise, vurûd sebebini gösteren onun sonuna eklenmiş şu son satırlardır.
“Sizin gibi, “dinin icablarını yerine getireceğiz. Din bu memleket için hiç bir tehlike teşkil etmez” diyen bir Başvekilden: vatan, millet, İslâmiyet adına Partimize maddî ve manevi büyük yardımları dokunan bu mübarek Üstâd’ımızın kitaplarının ve kendisinin tamamen serbest bırakılarak bir daha rahatsız edilmemesinin teminini saygı ve hürmetlerimizle rica ediyoruz.
DP azalarından Nur talebeleri
Mustafa, Nuri. Nuri, Süleyman, Hasan, Seyda, Recep, İbrahim, Faruk
Muzaffer, Tahir, Sadık, Mehmet”(13)
(13) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 87/7 ve Emirdağ-2, s: 175.
Hazret-i Üstâd’ın DP’lileri ikazkâr yazıları daha da vardır. İrtica’ yaygarasına karşı Üstâd’ın kaleme alıp gönderdiği ve neşrettirdiği yazısı da son derece mühim ve pek çok kıymetlidir. Bu yazıların tamamına yakın kısmı, Emirdağ-2 lahikası kitabında müteferrikan dercedilmişlerdir. Lâkin Hazret-i Üstâd’ın gerek re’sen Demokratları ikaz sadedinde yazdığı hakikatlar, gerekse Nur talebelerinin imzalarıyla ve fakat Üstâd’ın sözleri olarak gönderilen şikâyetnamelerin ekserisi, hatta hepsi Nur davasının tebliği içindirler. Bilhassa kendilerini Demokrat Partili göstererek(14) imzalarını atan Nur talebelerinin yazılarında mutlaka bir hadisenin vukuu söz konusudur ve o hadise üzerine o yazılar yazılıp gönderilmiştir. Nasıl ki 1957’de Emirdağ ve Eğridır de,1958’de Eskişehir’de ve nihayet 1959’da Ankara ve Konya’da hükûmetin evhamlı ve titrek davranışlarına karşı, onları ikaz için bir çeşit rüşvet-i kelâmlı yazılar yazılmıştır. Yoksa Nur talebesi iken, bilhassa Üstâd’ın hususî hizmetinde bulunurlarken, kendilerini hakikatta DP mensubu şeklinde ilân etme kaziyesi değildir ve bizlere bir ders de değildir.
Evet, Nur talebeleri; Hazret-i Üstâd’ın büyük tehlikelerine parmak basıp işaret ettiği hususlardan dolayı DP’yi ehven-üş şer görüp reyleriyle yardım etmişlerdir. Lâkin mukaddes davalarını onlara peşkeş çekercesine onların siyasetlerinin iç işlerine girmemişler ve tâbi’ olmamışlardır. Hem de Müslüman halk arasında Nur talebeliğinin şerif ve kudsi şahsiyetini siyaset çirkefiyle bulaştırmak suretinde hiçbir zaman siyasetçi görünmemişlerdir. Bilâkis Hazret-i Üstâd’ın daima yaptığı gibi, ellerinden geldiğince, DP’lileri,
“Sizin gibi, “dinin icablarını yerine getireceğiz. Din bu memleket için hiç bir tehlike teşkil etmez” diyen bir Başvekilden: vatan, millet, İslâmiyet adına Partimize maddî ve manevi büyük yardımları dokunan bu mübarek Üstâd’ımızın kitaplarının ve kendisinin tamamen serbest bırakılarak bir daha rahatsız edilmemesinin teminini saygı ve hürmetlerimizle rica ediyoruz.
DP azalarından Nur talebeleri
Mustafa, Nuri. Nuri, Süleyman, Hasan, Seyda, Recep, İbrahim, Faruk
Muzaffer, Tahir, Sadık, Mehmet”(13)
(13) Emirdağ-2 Müntehap dosya sıra no: 87/7 ve Emirdağ-2, s: 175.
Hazret-i Üstâd’ın DP’lileri ikazkâr yazıları daha da vardır. İrtica’ yaygarasına karşı Üstâd’ın kaleme alıp gönderdiği ve neşrettirdiği yazısı da son derece mühim ve pek çok kıymetlidir. Bu yazıların tamamına yakın kısmı, Emirdağ-2 lahikası kitabında müteferrikan dercedilmişlerdir. Lâkin Hazret-i Üstâd’ın gerek re’sen Demokratları ikaz sadedinde yazdığı hakikatlar, gerekse Nur talebelerinin imzalarıyla ve fakat Üstâd’ın sözleri olarak gönderilen şikâyetnamelerin ekserisi, hatta hepsi Nur davasının tebliği içindirler. Bilhassa kendilerini Demokrat Partili göstererek(14) imzalarını atan Nur talebelerinin yazılarında mutlaka bir hadisenin vukuu söz konusudur ve o hadise üzerine o yazılar yazılıp gönderilmiştir. Nasıl ki 1957’de Emirdağ ve Eğridır de,1958’de Eskişehir’de ve nihayet 1959’da Ankara ve Konya’da hükûmetin evhamlı ve titrek davranışlarına karşı, onları ikaz için bir çeşit rüşvet-i kelâmlı yazılar yazılmıştır. Yoksa Nur talebesi iken, bilhassa Üstâd’ın hususî hizmetinde bulunurlarken, kendilerini hakikatta DP mensubu şeklinde ilân etme kaziyesi değildir ve bizlere bir ders de değildir.
Evet, Nur talebeleri; Hazret-i Üstâd’ın büyük tehlikelerine parmak basıp işaret ettiği hususlardan dolayı DP’yi ehven-üş şer görüp reyleriyle yardım etmişlerdir. Lâkin mukaddes davalarını onlara peşkeş çekercesine onların siyasetlerinin iç işlerine girmemişler ve tâbi’ olmamışlardır. Hem de Müslüman halk arasında Nur talebeliğinin şerif ve kudsi şahsiyetini siyaset çirkefiyle bulaştırmak suretinde hiçbir zaman siyasetçi görünmemişlerdir. Bilâkis Hazret-i Üstâd’ın daima yaptığı gibi, ellerinden geldiğince, DP’lileri,
Yükleniyor...