ilişmedi ve bizi de tesettürden başka olan Risalelerden mes’ul etmediler.

(34) 20 Muharrem 1371 den sonra adlı defter, s: 112.

Hem bununla beraber, hükûmetin elbette mahkemeleri ve kanunları bir olur. Bu dört beş mahkemelerin ve üç dört emniyet dairelerinin bize iade ettikleri kitapları Afyon mahkemesi hangi kanun ile zabtediyor, vermiyor?..

Haydi farz-ı muhal olarak, bir iki sahife Siracünnur’un ahirinde bir buçuk sahife Mu’cizat-ı Kur’âniyede ve iki üç yaprak Tesettür Risalesi’ndeki yüzer kanuna muhalif de olsa, o parçalar, o sahifeler çıkarılıp yüzbinler sahife zararsız ve kanunların ilişmediği kitaplarımızın iade edilmesini Nur talebelerinin diliyle istiyoruz.

Hem otuzüç Ayat-ı Kur’âniyenin tahsinkârane işaretine mazhariyetini ve ımam-ı Ali (R.A.) ve Gavs-ı A’zam (K.S.) gibi Evliyanın takdirlerini ve yüz bin ehl-i imanın tasdiklerini ve bu yirmi senede millete ve vatana zararsız ve pek çok menfaatlı bir mertebeyi kazanan Risale-i Nur’u sinek kanadı gibi bahanelerle bazı Risalelerin müsaderesine, hatta dört yüz sahife olan ve yüzbin adamın imanlarını kurtarıp kuvvetlendiren Zülfikâr-i Mu’cizat mecmuasında eskiden yazılmış ve mürûr-u zaman ve af kanunları görmüş iki ayetin tam haklı tefsirine dair iki sahife bahanesiyle o pek menfaatlı ve kıymettar mecmuanın müsadere edilmesi, elbette mahkeme-i kübray-i haşirde sorulacak.

Kitaplarımı müsadere eden hey’ete, on altı sene evvel Eskişehir mahkemesinde tesettür ayetine dair tefsirimin bahanesiyle beni mes’ul tuttukları için, o vakit mahkeme-i temyiz ve tashihe verdiğim fıkrayı Afyon’un sabık mahkemesinin hey’etine tekrar ediyorum:

“Adliyenin mahkemesine derim ki: Bin üç yüz elli senede ve her asırda üç yüz elli milyon Müslümanların hayat-ı içtimaiyesinde kudsî ve hakikî bir düstur-u ilâhîyi, üç yüz elli bin tefsirin tasdiklerine ve ittifaklarına istinaden ve bin üçyüz elli senede geçmiş ecdadımızın itikadlarına iktidaen tefsir eden bir adamı mahkûm eden haksız bir kararı, elbette ruy-i zeminde adalet varsa, o kararı red ve bu hükmü nakzedecektir.” diye bağırıyorum. Bu asrın sağır kulakları dahi işitsin!..

Âlem-i İslâma hiç bir zararı olmadığı gibi, pek çok faydası bulunan Risale-i Nur’un tam serbestiyetini vermek bu hükûmet-i İslâmiyenin büyük bir vazifesidir. Beş mahkemenin ve dört emniyet dairesinin bize iade ettikleri aynı kitapları ve mahkeme-i temyiz de o kitaplar lehinde beraet ile hüküm verip, on beş yirmi gün zarfında zararsız olduğuna karar verdiği halde, Afyon mahkemesinin sabık âzaları dört buçuk sene gayet âdi bahanelerle kitaplarımı vermediler

Yükleniyor...