O Beşinci şua’ın aslı kırk elli sene evvel yazılmış, müteşabih bir kısım hadislerdir. Fakat ümmette eskidenberi intişar eden bir kısmına gerçi bazı ehl-i hadis zaafiyet isnad etmişler. Fakat zahirî manaları medar-ı itiraz olmasından, sırf ehl-i imanı şüphelerden kurtarmak için yazıldığı halde, bir zaman sonra onun harika te’villerinin bir kısmı gözlere göründüğü için, biz onu mahrem tuttuk ta yanlış mana verilmesin. Sonra müteaddit mahkemeler onu tetkik edip teşhirine sebeb olmakla beraber, bize iade ettikleri halde; şimdi beni tekrar onun ile suçlu yapmak, ne kadar adaletten, haktan, insaftan uzak olduğunu bizi kanaât-ı vicdaniye ile mahkûm etmek istiyenlerin ve edenlerin vicdanlarına ve onları dahi mahkeme-i kübraya havale ederek deriz.

DOKUZUNCU MUSIBETIM: Çok mühimdir. Fakat bizi mahkûm edenler Risale-i Nur’u mütalâa ettiklerinin hatır için onları kızdırmamak fikri ile yazmadım.(144)

(144) Bu dokuzuncu madde, hapisten sonra Üstâd’ın bir eski talebesi Abdürrezzak Efendi. Dersim hadisesindeki katliamları dile getiren ve az sonra sıra Büyük Doğu’da intişar eden aynı meseleye tatbik edilen yazısı Üstâd tarafından tanzim edilerek kaydedildi. A.

ONUNCUSU: Kuvvetli ve ehemmiyetlidir. Fakat yine onları küstürmemek niyetiyle şimdilik yazmadım.

Tecrid-i mutlakta mevkuf Said-i Nursi”(145)


Yükleniyor...