AVUKATLARIN MÜDAFAALARI

Afyon mahkemesinde avukatların müdafaalarından yazılı olarak elimize birşey geçmediğini ve mahkemenin başından ilk karar gününe kadar üç avukatın müdafi’ olarak davaya girdiğini yazmıştık. Ancak bu avukatlardan Ahmet Hikmet Gönen’in müdafaaları ekseriya, Ord.Prof.Dr.Ali Fuat Başgil’in eserlerinden hazırladığını, yukarda geçmiş hatıratından kaydetmiştik.

Yine avukatlardan Halil Hilmî Bozcalı’nın mahkemede, bilhassa savcının iddia ve isnatlarına karşı çok cesurane konuştuğunu bazı Nur talebelerinden duymaktayız. Bu cesur ve ünlü avukatın, mahkemenin bir celsesinde yaptığı konuşmayı kaydedip Üstâd’ına bildiren Hüsrev Altınbaşak’ın mektubu şöyledir:

“Çok sevgili Üstâdımız Efendimiz!

Dünki mahkememiz 1.10.1948 cuma günü çok ehemmiyetli ve çok heyecanlı olmuştur. Avukatımız Halil Hilmi, baştan nihayete kadar cereyan eden mahkeme safahatından elde ettiği kanaatı hülâsaten arzettikten sonra, Denizli mahkemesinde Said-i Nursi Atatürk’e rakı içe-içe karnı su tulumbası gibi şişmiş” dediği, hem orada, kendisine “Başını niye açmıyorsun, sarığını niye çıkarmıyorsun?” dedikleri zaman: “Başım gövdemden ayrılmadıkça veya boynuma ip takıp beni asmadıkça o teklifinizi bana tatbik edemezsiniz!..”diyerek

Nur diyerek şiddetli konuştuğu halde, Said-i Nursi Denizli’de dokuz ay imtidat eden tahkikat neticesinde, bugün de kendisine ve talebelerine isnad edilen suç mevzularından, daha çok ittihamlardan hiç birisi mevcud olmamakla eserleriyle, talebeleriyle beraet kazanmış” demiştir.

“şimdi ise, bu yüksek mahkemenizde çok mülâyim konuşan ve asla dinî bir temayülden başka hiç bir şeye iltifat etmedikleri anlaşılan Bediüzzaman ve talebeleri. bu biçare vatan evlâdlarının daha çok mevkufiyetlerinin temadisinin zulüm olduğu kanaatine yüksek mahkemenizde vasıl olmuştur.. ilh” diyerek sözünü bitirmiştir...

Çok kusurlu talebeniz Hüsrev”(141)

(140) Osmanlıca Afyon Mahkemesi müdafaatı birinci zeyli, s: 100-106.

(141) Aynı eser, s: 235.

Merhum Hüsrev Ağabey’in mektupla bildirdiği avukatlara dair bu tarz sözlü ve mahkeme dosyalarına geçen müdafaalardan gayrı yazılı bir şey mevcut değildir.

Böylece Hazret-i Üstâd’ın tevkif tarihinden başlamak üzere, dört küsûr ay sonra duruşmalara başlıyan Afyon Ağır Ceza Mahkemesi safahatı tam altı buçuk ay sürdü. İst tarafta arzedildiği gibi, savcı kırkaltı sahifelik iddianamesini;

Yükleniyor...