“İddianamede sebeb-i ittiham, ikinci mes’ele: İç mahkemede ondan beraet kazandığımız ve kırk sene evvel bir hadisin harika te’vilini beyan ederken; Cin ve insin şeyh-ül İslâm’ı Zenbilli Ali Efendi’nin (125)”şaka ile dahi olsa başa koymağa hiç bir cevaz yok. (126) demesiyle beraber, bütün şeyh-ül İslâmların ve bütün ulemay-i islâmın cevazına müsaade etmedikleri halde, avam-ı ehl-i iman onu giymeye mecbur olduğu zaman; O büyük allâmelerin adem-i müsaadeleri, avam-ı ehl-i imanı tehlikede bıraktı. Yani: Ya bir kısım münafıklar gibi dinini bırakmak veya Vilâyât-ı şarkiye’deki isyanlar gibi isyan etmek vaziyetinde iken, kırk sene evvel yazılan Beşinci şua’nın bu fıkrası: “şapka başa gelecek, “Secdeye gitme!” diyecek.. fakat baştaki iman, o şapkayı da secdeye getirecek, inşaallah Müslüman edecek.” demesiyle, âvam-ı ehl-i imanı hem isyan ve ihtilâlden, hem ihtiyarı ile imanını ve dinini bırakmaktan kurtardığı; Ve hiç bir kanun münzevilere böyle şeyleri teklif
(125) Zenbilli Ali Efendi, aslen Karamanlı olup, ilim tahsilini İstanbul’da Mevlânâ Hüsrev’de ve Bursâ da Hüsamzade Efendi’de bitirdikten sonra, Mevlânâ Muslihuddin Efendi’nin damadı olmuş. Sonra Edirne’ye giderek, Sultan Fatih tarafından büyük iltifatlara mazhar olmuş ve orada Ali Bey medresine müderris tayin edilmiştir. Sonra buradan da ayrılarak memketetine gitmiş... Daha sonra Sultan 2. Beyazıt tarafından Amasya’ya gönderilmiş ve Hicri 907’de Hacca, oradan da Mısır’a gitmiş... Mısırda bir sene kaldıktan sonra, Hicri 908’de Sultan Beyazid tarafından İstanbul’a celbedilmiş ve şeyh-ül İslamlık vazifesiyle görevlendirilmiştir. Böylece Zenbilli Ali Efendi 26 sene: Sultan Beyazid. Yavuz Selim ve Kanunî Sultan Süleyman devirlerinde hep şeyh-ül İslam olarak bulunmuştur.Takvası, şeriatın ahkâmını söylemede pervasızlığı ve cesaretiyle meşhur olup, aynı zamanda ehl-i kalb ve kâmil veli bir insandır.
Zenbilli İnvanıyla meşhur olmasının sebebi ise: Penceresinden sokağa zenbil sarkıtır. dini fetva isteyenlerin suallerini yazılı olarak ister, zenbilini yukarı çeker, fetvalarını yazar yine zenbille aşağıya sarkıttığı için “Zenbilli Ali Efendi” lakabıyla meşhur olmuştur.
“El Muhtarat” adlı gayet makbul bir eseri vardır. şapka hakkındaki fetvası, aynı kitabının matbu’u olan” Fetevay-i Ali Efendi” eserinin birinci cildinin 230. sahifesindedir. Vefatı 932 hicri tarihidir. (Kamus-ul A’lam, C: 4, S: 3179) A.
(126) Fetevay-i Ali Efendi C: 1, s: 230.
etmediği ve yirmi senede altı hükûmet beni onu giymeye mecbur etmediği ve bütün memurlar dairelerde ve kadınlar ve çocuklar ve câmi’dekiler ve ekser köylüler onu giymeye mecbur olmadıkları.. ve şimdi resmen askerin başından kalktığı ve örme ve bir iki bere çok vilâyetlerde yasak olmadığı delâletiyle; hem şapkada hiç bir maslahât, hiç bir menfaat ve idare ve asayişi alâkadar edecek hiç bir fayda bulunmadığı halde; hem benim, hem arkadaşlarımın bir sebeb-i ittihamı gösterilmiş?!.
Acaba dünyada hiç bir kanun, hiç bir maslâhat, hiç bir usul bu pek manasız ittihamı bir suç sayabilir mi?..”(127)
(125) Zenbilli Ali Efendi, aslen Karamanlı olup, ilim tahsilini İstanbul’da Mevlânâ Hüsrev’de ve Bursâ da Hüsamzade Efendi’de bitirdikten sonra, Mevlânâ Muslihuddin Efendi’nin damadı olmuş. Sonra Edirne’ye giderek, Sultan Fatih tarafından büyük iltifatlara mazhar olmuş ve orada Ali Bey medresine müderris tayin edilmiştir. Sonra buradan da ayrılarak memketetine gitmiş... Daha sonra Sultan 2. Beyazıt tarafından Amasya’ya gönderilmiş ve Hicri 907’de Hacca, oradan da Mısır’a gitmiş... Mısırda bir sene kaldıktan sonra, Hicri 908’de Sultan Beyazid tarafından İstanbul’a celbedilmiş ve şeyh-ül İslamlık vazifesiyle görevlendirilmiştir. Böylece Zenbilli Ali Efendi 26 sene: Sultan Beyazid. Yavuz Selim ve Kanunî Sultan Süleyman devirlerinde hep şeyh-ül İslam olarak bulunmuştur.Takvası, şeriatın ahkâmını söylemede pervasızlığı ve cesaretiyle meşhur olup, aynı zamanda ehl-i kalb ve kâmil veli bir insandır.
Zenbilli İnvanıyla meşhur olmasının sebebi ise: Penceresinden sokağa zenbil sarkıtır. dini fetva isteyenlerin suallerini yazılı olarak ister, zenbilini yukarı çeker, fetvalarını yazar yine zenbille aşağıya sarkıttığı için “Zenbilli Ali Efendi” lakabıyla meşhur olmuştur.
“El Muhtarat” adlı gayet makbul bir eseri vardır. şapka hakkındaki fetvası, aynı kitabının matbu’u olan” Fetevay-i Ali Efendi” eserinin birinci cildinin 230. sahifesindedir. Vefatı 932 hicri tarihidir. (Kamus-ul A’lam, C: 4, S: 3179) A.
(126) Fetevay-i Ali Efendi C: 1, s: 230.
etmediği ve yirmi senede altı hükûmet beni onu giymeye mecbur etmediği ve bütün memurlar dairelerde ve kadınlar ve çocuklar ve câmi’dekiler ve ekser köylüler onu giymeye mecbur olmadıkları.. ve şimdi resmen askerin başından kalktığı ve örme ve bir iki bere çok vilâyetlerde yasak olmadığı delâletiyle; hem şapkada hiç bir maslahât, hiç bir menfaat ve idare ve asayişi alâkadar edecek hiç bir fayda bulunmadığı halde; hem benim, hem arkadaşlarımın bir sebeb-i ittihamı gösterilmiş?!.
Acaba dünyada hiç bir kanun, hiç bir maslâhat, hiç bir usul bu pek manasız ittihamı bir suç sayabilir mi?..”(127)
Yükleniyor...