Rabian:......
Hamisen: Kat’iyyen size beyan ediyorum ki, hiçbir cem’iyetçilik ve cem’iyetler ile ve siyasî cereyanlarla hiçbir alâkası olmıyan Nur talebelerini, cem’iyetçilik ile ve siyasetçilik ile ittiham etmek, doğrudan doğruya kırk seneden beri İslâmiyet ve iman aleyhinde çalışan gizli bir zendeka komitesi ve bu vatanda anarşiliği yetiştiren bir nevi bolşevizm namına bilerek veya bilmiyerek bizimle bir mücadeledir ki: İç mahkeme cem’iyetçilik cihetinde bütün Nurcular’ın ve Nur Risaleleri’nin beraetlerine karar vermişler. Yalnız Eski şehir mahkemesi “Tesettür-ü Nisa” hakkında bir küçük Risalenin bir tek meselesini, belki bu gelen cümleyi: “Mesmuatıma göre merkez-i hükûmette bir kundura boyacısı çarşı içinde, bir büyük adamın yarım çıplak açık bacak karısına sarkıntılık edip o acib edebsizIiği yapması, tesettür aleyhinde olanın hayasız yüzüne şamar vuruyor.” diye eskiden yazılmış cümle sebebiyle bir sene bana ve yüz yirmi adamdan onbeş arkadaşıma altışar ay ceza verdiler. Demek şimdi Risale-i Nur’u ve şâkirtlerini ittiham etmek, o üç mahkemeyi mahkûm etmek ve ittiham ve ihanet etmektir.
Sadisen: Risale-i Nur ile mübareze edilmez. Onu gören bütün ulema-i İslâm, Kur’ân’ın gayet hakikatlı bir tefsiri, yani hakikatlarının kuvvetli hüccetleri ve bu asırda bir mu’cize-i maneviyesi; ve şimalden gelen tehlikelere, bu millet ve bu vatanın bir kuvvetli seddi olduğundan, mahkeme-i âliniz bunun talebelerini bundan ürkütmek değil, belki hukuk-u amme noktasında terğib etmek bir vazifeniz biliyoruz ve onu sizden bekliyoruz.
Millete, vatana, asayişe muzır dinsizlerin ve bazı siyasî zındıkların risalelerine ve mecmualarına hürriyet-i ilmiye serbestiyetiyle ilişilmediği halde, ma’sum ve muhtaç bir gencin imanını kurtarmak ve su-i ahlâktan kurtulmak için Nur’a talebe olması, elbette değil bir suç, belki hükûmet ve maarif dairesi teşvik ve takdir edecek bir halettir...”(107)
(107) Osmanlıca Afyon Mahkemesi müdafaası, s: 98.
Ehl-i Vukufa Cevapları
4- 2.12.1948 tarihli “Diyanet riyasetindeki ehl-i vukufun raporlarına bir teşekkürname” başlıklı cevabından bazı bölümler: (Bu teşekkürname Afyon Mahkemesine, menfi kararından dört gün önce verilmiştir.)
Hamisen: Kat’iyyen size beyan ediyorum ki, hiçbir cem’iyetçilik ve cem’iyetler ile ve siyasî cereyanlarla hiçbir alâkası olmıyan Nur talebelerini, cem’iyetçilik ile ve siyasetçilik ile ittiham etmek, doğrudan doğruya kırk seneden beri İslâmiyet ve iman aleyhinde çalışan gizli bir zendeka komitesi ve bu vatanda anarşiliği yetiştiren bir nevi bolşevizm namına bilerek veya bilmiyerek bizimle bir mücadeledir ki: İç mahkeme cem’iyetçilik cihetinde bütün Nurcular’ın ve Nur Risaleleri’nin beraetlerine karar vermişler. Yalnız Eski şehir mahkemesi “Tesettür-ü Nisa” hakkında bir küçük Risalenin bir tek meselesini, belki bu gelen cümleyi: “Mesmuatıma göre merkez-i hükûmette bir kundura boyacısı çarşı içinde, bir büyük adamın yarım çıplak açık bacak karısına sarkıntılık edip o acib edebsizIiği yapması, tesettür aleyhinde olanın hayasız yüzüne şamar vuruyor.” diye eskiden yazılmış cümle sebebiyle bir sene bana ve yüz yirmi adamdan onbeş arkadaşıma altışar ay ceza verdiler. Demek şimdi Risale-i Nur’u ve şâkirtlerini ittiham etmek, o üç mahkemeyi mahkûm etmek ve ittiham ve ihanet etmektir.
Sadisen: Risale-i Nur ile mübareze edilmez. Onu gören bütün ulema-i İslâm, Kur’ân’ın gayet hakikatlı bir tefsiri, yani hakikatlarının kuvvetli hüccetleri ve bu asırda bir mu’cize-i maneviyesi; ve şimalden gelen tehlikelere, bu millet ve bu vatanın bir kuvvetli seddi olduğundan, mahkeme-i âliniz bunun talebelerini bundan ürkütmek değil, belki hukuk-u amme noktasında terğib etmek bir vazifeniz biliyoruz ve onu sizden bekliyoruz.
Millete, vatana, asayişe muzır dinsizlerin ve bazı siyasî zındıkların risalelerine ve mecmualarına hürriyet-i ilmiye serbestiyetiyle ilişilmediği halde, ma’sum ve muhtaç bir gencin imanını kurtarmak ve su-i ahlâktan kurtulmak için Nur’a talebe olması, elbette değil bir suç, belki hükûmet ve maarif dairesi teşvik ve takdir edecek bir halettir...”(107)
(107) Osmanlıca Afyon Mahkemesi müdafaası, s: 98.
Ehl-i Vukufa Cevapları
4- 2.12.1948 tarihli “Diyanet riyasetindeki ehl-i vukufun raporlarına bir teşekkürname” başlıklı cevabından bazı bölümler: (Bu teşekkürname Afyon Mahkemesine, menfi kararından dört gün önce verilmiştir.)
Yükleniyor...