İddianame ve Tecziye Bahaneleri
Gerek Savcının iddianamesinde, gerekse Sorgu Hâkimliğinin kararnamesinde Üstâd Bediüzzaman’ı ve bir kısım Nur talebelerini cezalandırma isteklerinin temas ettiği maddeler, başlıcası dört beş tanedir:
1- Siyasi ve gizli cemiyet kurmak.
2- Emniyet ve Asayiş aleyhinde faaliyette bulunmak.
3- İnkılâpları beğenmemek ve kötülemek.
4- Dini alet ederek şahsi nüfuz temin etmeye çalışmak.
5- M.Kemal’in şahsını, beğenmemek ve kötülemek.
6- Kürtlük ve ırkçılık yaparak, Türk milliyetçiliğini zedelemeye çalışmak. Bu altı maddenin her birisi çeşitli yönleriyle iddianame ve kararnamelerde çok gülünç ve son dereace safsatalı bir şekilde ileri sürülmüş, bilhassa Bediüzzaman Hazretleri’nin Kürtlüğü çok vicdansızca ve iftirakâr bir şekilde ele alınmıştır.
Hazret-i Üstâd Bediüzzaman, ilim ve hakikat ve mantık ve kanun sahasında, şâhitli, ispatlı olarak bunlara karşı geniş, ilmî izahlarla cevablar vermiştir.
Mahkeme safahatında ileri sürülen bu belli başlı maddeler etrafındaki çeşitli iddia ve ittihamlara karşı verilen cevablar ve yapılan itirazların tek tek parçalarından örnekler vermeden önce, veriliş tarihlerini tesbit ettiğimiz birkaç müdafaa parçalarından bazı numuneler arzediyoruz:
1- 6.1948 tarihinde, Av. Abdurrahim Zabsu’nun Hazret-i Üstâd lisanıyla yazdığı ve Üstâd’ın, bunun damga pulları üstüne eski harfle kendi ismini imza yerinde yazdığı istidasından bazı bölümler:
“Eski zamanımdaki talebe ve dostlarımdan şimdi Avukatlık eden bir zat(102) benim lisanımla Başbakanlığa yazdığı bir istid’adır. Lüzum olamadığı halde, onun hatırı için, i’tiraznamemin ahirinde yazılmıştır.
Said-i Nursi”
(Bu istida aynı zamanda Afyon Ağır Ceza Mahkemesine de verilmiştir.)
“Muhterem efendiler!
Hürriyet ıl’anını, Birinci Harb-i Umumiyi, Mütareke zamanlarını, Millî Hükûmetin ilk teşekkülünü ve Cumhuriyet zamanını birden derk eden bütün hükûmet ricali beni pek iyi tanırlar. Bununla beraber müsaadenizle hayatıma sinema şeridi gibi göz gezdirelim:
Gerek Savcının iddianamesinde, gerekse Sorgu Hâkimliğinin kararnamesinde Üstâd Bediüzzaman’ı ve bir kısım Nur talebelerini cezalandırma isteklerinin temas ettiği maddeler, başlıcası dört beş tanedir:
1- Siyasi ve gizli cemiyet kurmak.
2- Emniyet ve Asayiş aleyhinde faaliyette bulunmak.
3- İnkılâpları beğenmemek ve kötülemek.
4- Dini alet ederek şahsi nüfuz temin etmeye çalışmak.
5- M.Kemal’in şahsını, beğenmemek ve kötülemek.
6- Kürtlük ve ırkçılık yaparak, Türk milliyetçiliğini zedelemeye çalışmak. Bu altı maddenin her birisi çeşitli yönleriyle iddianame ve kararnamelerde çok gülünç ve son dereace safsatalı bir şekilde ileri sürülmüş, bilhassa Bediüzzaman Hazretleri’nin Kürtlüğü çok vicdansızca ve iftirakâr bir şekilde ele alınmıştır.
Hazret-i Üstâd Bediüzzaman, ilim ve hakikat ve mantık ve kanun sahasında, şâhitli, ispatlı olarak bunlara karşı geniş, ilmî izahlarla cevablar vermiştir.
Mahkeme safahatında ileri sürülen bu belli başlı maddeler etrafındaki çeşitli iddia ve ittihamlara karşı verilen cevablar ve yapılan itirazların tek tek parçalarından örnekler vermeden önce, veriliş tarihlerini tesbit ettiğimiz birkaç müdafaa parçalarından bazı numuneler arzediyoruz:
1- 6.1948 tarihinde, Av. Abdurrahim Zabsu’nun Hazret-i Üstâd lisanıyla yazdığı ve Üstâd’ın, bunun damga pulları üstüne eski harfle kendi ismini imza yerinde yazdığı istidasından bazı bölümler:
“Eski zamanımdaki talebe ve dostlarımdan şimdi Avukatlık eden bir zat(102) benim lisanımla Başbakanlığa yazdığı bir istid’adır. Lüzum olamadığı halde, onun hatırı için, i’tiraznamemin ahirinde yazılmıştır.
Said-i Nursi”
(Bu istida aynı zamanda Afyon Ağır Ceza Mahkemesine de verilmiştir.)
“Muhterem efendiler!
Hürriyet ıl’anını, Birinci Harb-i Umumiyi, Mütareke zamanlarını, Millî Hükûmetin ilk teşekkülünü ve Cumhuriyet zamanını birden derk eden bütün hükûmet ricali beni pek iyi tanırlar. Bununla beraber müsaadenizle hayatıma sinema şeridi gibi göz gezdirelim:
Yükleniyor...