Mahkeme Safahatı
Bu mukaddemeden sonra, şimdi Afyon mahkeme safahatına ve başta Hazret-i Üstâd Bediüzzaman olarak maznun ve mazlum Nur talebelerinin müdafaaları şekline geçiyoruz.
Evet, Üstâd Bediüzzaman Said Nursi ve Emirdağ’ı kazasından onbeş kadar ma’sum Nur talebeleri evvelâ 17.1.1948 günü Afyon vilâyet merkezine götürülmüş ve bir hafta kadar Emniyet Oteli veyahut Ankara Palas otelinde durdurulmuş.. ifadeler, sorgulamalardan sonra, 23.1.1948 günü tevkifleri kesilerek (99)hapishaneye tıkılmışlardır.
Daha sonra, gerek Afyon Savcılığınca tevkifleri istenen, gerekse daha önceleri Balıkesir ve Uşak’ta mevkuf bulunan ve yekûnu -ilk tevkif edilenlerle beraber- kırkdokuzu bulan Nur talebeleri sağdan soldan celbettirilerek Afyon hapishanesinde toplattırılmıştır.
İlk önce, tahkikat ve ifadeler savcılıkça yürütülmüş ve iki ay kadar devam etmiştir. Nihayet Savcı 22.3.1948’de, Üstâd’la beraber kırkdokuz maznundan otuzunun(100) takipsizlikleriyle serbest bırakılmalarına karar vermiştir. Bu karardan sonra, aynı tarihte otuz Nur talebesinin tahliyesi mahkemece onaylanmış ve serbest bırakılmışlardır.
(98) Son şahitler-1, s: 19.
(99) Denizli ve Afyon Dosyası, s: 67.
(100) Denizli ve Afyon Dosyası, s: 75 ve 116.
Savcılığın tahkikatından sonra, Üstâd’la beraber mevkuf bırakılan ondokuz kişinin evraklarının incelenmesi için dosya, savcının ilk iddianamesi ile birlikte sorgu hâkimliğine tevdi’ edilmiştir.
Bu arada, evrak ve dosyalar henüz savcılık tahkikatında iken, kitap ve evrak Ankara’ya Diyanet Başkanlığı’na tedkik ettirilmek üzere gönderilmiş, Din İşleri Müşavere Kurulu Hey’eti tarafından tedkike alınan Zülfikar, Asa-yı Musa Sirac-ün Nur, Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Gençlik Rehberi ve diğer el yazma kitap ve mektuplar kısa bir zaman içinde okunur ve 16.3.1948’de hazırlanan rapor Afyon’a Mahkemeye gönderilir.
Bu mukaddemeden sonra, şimdi Afyon mahkeme safahatına ve başta Hazret-i Üstâd Bediüzzaman olarak maznun ve mazlum Nur talebelerinin müdafaaları şekline geçiyoruz.
Evet, Üstâd Bediüzzaman Said Nursi ve Emirdağ’ı kazasından onbeş kadar ma’sum Nur talebeleri evvelâ 17.1.1948 günü Afyon vilâyet merkezine götürülmüş ve bir hafta kadar Emniyet Oteli veyahut Ankara Palas otelinde durdurulmuş.. ifadeler, sorgulamalardan sonra, 23.1.1948 günü tevkifleri kesilerek (99)hapishaneye tıkılmışlardır.
Daha sonra, gerek Afyon Savcılığınca tevkifleri istenen, gerekse daha önceleri Balıkesir ve Uşak’ta mevkuf bulunan ve yekûnu -ilk tevkif edilenlerle beraber- kırkdokuzu bulan Nur talebeleri sağdan soldan celbettirilerek Afyon hapishanesinde toplattırılmıştır.
İlk önce, tahkikat ve ifadeler savcılıkça yürütülmüş ve iki ay kadar devam etmiştir. Nihayet Savcı 22.3.1948’de, Üstâd’la beraber kırkdokuz maznundan otuzunun(100) takipsizlikleriyle serbest bırakılmalarına karar vermiştir. Bu karardan sonra, aynı tarihte otuz Nur talebesinin tahliyesi mahkemece onaylanmış ve serbest bırakılmışlardır.
(98) Son şahitler-1, s: 19.
(99) Denizli ve Afyon Dosyası, s: 67.
(100) Denizli ve Afyon Dosyası, s: 75 ve 116.
Savcılığın tahkikatından sonra, Üstâd’la beraber mevkuf bırakılan ondokuz kişinin evraklarının incelenmesi için dosya, savcının ilk iddianamesi ile birlikte sorgu hâkimliğine tevdi’ edilmiştir.
Bu arada, evrak ve dosyalar henüz savcılık tahkikatında iken, kitap ve evrak Ankara’ya Diyanet Başkanlığı’na tedkik ettirilmek üzere gönderilmiş, Din İşleri Müşavere Kurulu Hey’eti tarafından tedkike alınan Zülfikar, Asa-yı Musa Sirac-ün Nur, Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Gençlik Rehberi ve diğer el yazma kitap ve mektuplar kısa bir zaman içinde okunur ve 16.3.1948’de hazırlanan rapor Afyon’a Mahkemeye gönderilir.
Yükleniyor...