Birincisi: Gizli, gayr-ı resmî ve bir kısım resmî insafsız düşmanlarımızın desiseleriyle, Nur şâkirdlerinin bedeline bütün hücumları benim şahsıma ve benimle meşgul olmasına ve bilmiyerek ehemmiyeti benden bilmekle, Nur şâkirdlerinin bir derece desiselerden ve hücumlardan kurtulmalarına bu ihtiyar ve perişan hayatım vesile olduğundan: Eski Said’in on gençlik hayatı kadar kardeşlerimin hatırı için şimdilik ona muvakkatan ehemmiyet veriyorum. Eğer ben ortadan çekilsem, bana verdidikleri zahmet, ruhumdan ziyade sevdiğim hâs kardeşlerime verilecekti. O halde bir zahmet yüz adet zahmet olurdu.





İkincisi: Gerçi hâs kardeşlerim her birisi mükemmel bir Said hükmünde Nur’a sahiptirler. Fakat ihlâstan sonra en büyük kuvvetimiz tenasüdde bulunduğundan ve meşreblerin ihtilafı ile -Hapiste olduğu gibi- bir derece tesanüd kuvveti sarsılmasıyla hizmet-i Nuriyeye büyük bir zarar gelmesi ihtimaline binaen, bu biçare ihtiyar hasta hayatım, ta Lem’alar, Sözler mecmuası da çıkıncaya kadar ve korkaklık ve kıskançlık damarıyla hocaları Nurlar’dan ürkütmek belası def’ oluncaya kadar ve tesanüd tam muhkemleşinceye kadar, o hayatımı muhafazaya bir mecburiyet hissediyorum. Çünki uzun imtihanlarda mahkemeler, düşmanlarım; benim gizli ve mevcud kusurlarımı göremediklerinden, hıfz-ı ilâhî ile bütün bütün beni çürütemediklerinden, Risale-i Nur’a galebe edemiyorlar. Fakat hayat-ı içtimaiyede çok tecrübelerle mahiyeti bilinmiyen, benim vârislerim genç Saidler’in bir kısmını, Nur’un zararına iftiralarla çürütebilirler diye o telâştan bu ehemmiyetsiz hayatımı ehemmiyetle muhafazaya çalışıyorum. Hatta yanımda bir rovelver varken. ikinci bir kuvvetli rovelver daha tedarik etmeye lüzum gördüm. Düşmanların zehirleri kardeşlerimin duasıyla kırıldıkları gibi, sair su-i kasdları dahi inşaallah akim kalacaktır....“(96)

Hazret-i Üstâd’ın bu mektubu 1950 içerisinde yazıldığına binaen mektuptaki “Lem’alar ve Sözler çıkıncaya kadar” tabiri, teksir makinesiyle İslâm hattıyla o sıra yazılmakta olan Lem’alar ve Sözler demektir.Fakat bilâhare 1956’dan sonra resmen matba’larda nurlar intişara başladığı zamanlarda da,.

(96) Yeni yazı Emirdağ-2, s: 13.

Hazret-i Üstâd’ın bu kabil temennileri ve bütün Risale-i Nur matbaadan çıkıncaya kadar ve tesanüd tam yerleşinceye kadar Allah’tan hayat istedim tarzında ifadeleri de sadır olmuştur. Bunlar lahikalarda ve hatıralarda geçmektedir.


Yükleniyor...