bir iki tanesini burada kaydetmek zarureti vardır. Çünki hem bu mektuplar, hem Elhüccet-üz Zehra Rialesi ve Üstâd’ın mahpuslarla hususî ve şifahî kısacık sohbetleri ve hapishane içindeki Nur talebelerinin gayretleri sayesinde, Afyon hapsinde hazırlanmakta olan büyük bir infilak önlenmiş, yüzden bire inmiştir.
Mahpuslara Hitap Eden İrşad Mektuplarından
Bir İki Numûne
“Risale-i Nur’daki hakikî teselliye mahpuslar çok muhtaçtırlar, hususan gençlik darbesini yiyip, taze ve şirin ömrünü hapiste geçirenlerin Nurlar’a ekmek kadar ihtiyaçları var.
(51) Belki de bu efeler ve cesur adamlar vasıtasıyla, Üstâd’ın yazdığı o kadar mektup ve müdafaalar engelsiz olarak Nur talebelerine ulaştırılabiliyordu. A.
(52) Son şahitler-1, s: 382.
Evet, gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise, kördür. Ahireti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ilerde bir batman lezzete tercih eder. Bir dakika intikam lezzetiyle katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker. Bir saat sefahet keyfiyle, bir namus meselesinde binler gün hem hapsin hem düşmanının endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur. Bunlara kıyasen gençlerin çok vartaları var ki; en tatlı hayatını en acı ve acınacak bir hayata çeviriyorlar.. ve bilhassa şimalde koca bir devlet, gençlik hevesatını elde ederek bu asrı fırtınalarıyla sarsıyor. Çünki âkibeti görmeyen kör hissiyatla hareket eden gençler, ehl-i nâmusun güzel kızlarını ve karılarını ibaha eder, belki hamamlarında erkek-kadın beraber çıplak olarak girmelerine izin vermeleri cihetinde, bu fuhşiyatı teşvik eder. Hem serseri ve fakir olanlara zenginlerin mallarını helâl eder ki; bütün beşer bu musibete karşı titriyor.
İşte bu sırada İslâm ve Türk gençleri kahramanca davranıp, iki cihetten hücum eden bu tehlikeye karşı Risale-i Nur’un Meyve ve Gençlik Rehberi gibi keskin kılınçlarıyla mukabele etmeleri elzemdir. Yoksa o biçare genç, hem dünya istikbalini ve mes’ud hayatını, hem ahiretteki saadetini ve hayat-ı bakiyesini azaplara, elemlere çevirip mahveder.. ve su-i isti’mal ve sefahatle hastahanelere ve hissiyat taşkınlıklarıyla hapishanelere düşer. Eyvahlar, eseflerle ihtiyarlığında çok ağlıyacak...
Eğer terbiye-i Kur’âniye ve Nur’un hakikatlarıyla kendini muhafaza eylese, tam bir kahraman genç ve mükemmel bir insan ve mes’ud bir Müslüman vesair zihayatlara, hayvanlara bir nevi sultan olur.
Evet, bir genç hapiste yirmidört saat her günkü ömründen tek bir saatini beş farz namaza sarfetse ve ekser günahlardan hapis mani’ olduğu gibi, o musibete sebebiyet veren hatadan dahi tevbe edip sair zararlı, elemli günahlardan çekinse; Hem hayatına, hem istikbaline, hem vatanına.
Mahpuslara Hitap Eden İrşad Mektuplarından
Bir İki Numûne
“Risale-i Nur’daki hakikî teselliye mahpuslar çok muhtaçtırlar, hususan gençlik darbesini yiyip, taze ve şirin ömrünü hapiste geçirenlerin Nurlar’a ekmek kadar ihtiyaçları var.
(51) Belki de bu efeler ve cesur adamlar vasıtasıyla, Üstâd’ın yazdığı o kadar mektup ve müdafaalar engelsiz olarak Nur talebelerine ulaştırılabiliyordu. A.
(52) Son şahitler-1, s: 382.
Evet, gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise, kördür. Ahireti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ilerde bir batman lezzete tercih eder. Bir dakika intikam lezzetiyle katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker. Bir saat sefahet keyfiyle, bir namus meselesinde binler gün hem hapsin hem düşmanının endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur. Bunlara kıyasen gençlerin çok vartaları var ki; en tatlı hayatını en acı ve acınacak bir hayata çeviriyorlar.. ve bilhassa şimalde koca bir devlet, gençlik hevesatını elde ederek bu asrı fırtınalarıyla sarsıyor. Çünki âkibeti görmeyen kör hissiyatla hareket eden gençler, ehl-i nâmusun güzel kızlarını ve karılarını ibaha eder, belki hamamlarında erkek-kadın beraber çıplak olarak girmelerine izin vermeleri cihetinde, bu fuhşiyatı teşvik eder. Hem serseri ve fakir olanlara zenginlerin mallarını helâl eder ki; bütün beşer bu musibete karşı titriyor.
İşte bu sırada İslâm ve Türk gençleri kahramanca davranıp, iki cihetten hücum eden bu tehlikeye karşı Risale-i Nur’un Meyve ve Gençlik Rehberi gibi keskin kılınçlarıyla mukabele etmeleri elzemdir. Yoksa o biçare genç, hem dünya istikbalini ve mes’ud hayatını, hem ahiretteki saadetini ve hayat-ı bakiyesini azaplara, elemlere çevirip mahveder.. ve su-i isti’mal ve sefahatle hastahanelere ve hissiyat taşkınlıklarıyla hapishanelere düşer. Eyvahlar, eseflerle ihtiyarlığında çok ağlıyacak...
Eğer terbiye-i Kur’âniye ve Nur’un hakikatlarıyla kendini muhafaza eylese, tam bir kahraman genç ve mükemmel bir insan ve mes’ud bir Müslüman vesair zihayatlara, hayvanlara bir nevi sultan olur.
Evet, bir genç hapiste yirmidört saat her günkü ömründen tek bir saatini beş farz namaza sarfetse ve ekser günahlardan hapis mani’ olduğu gibi, o musibete sebebiyet veren hatadan dahi tevbe edip sair zararlı, elemli günahlardan çekinse; Hem hayatına, hem istikbaline, hem vatanına.
Yükleniyor...