Yine aynı plânın bir parçası olan Nur talebelerini birbirlerine karşı i’tiraz ve tenkide sevketmek olan sinsice çalışmalarına karşı Hazret-i Üstâd talebelerini o cihette de şöyle ikaz etmiştir:



Kardeşlerim!

Hücum edenlere karşı şimdilik bizim mabeynimizdeki uhuvvetimizde en kuvvetli kuvvetimiz tesanüd ve birbirinin kuvve-i manevivesini takviye etmek ve müdafaatta yardım ile tenkidlerden memnun olmak, hiçbir vecihle gücenmemek ve telâş etmemek.. ve ihtiyatla beraber aleyhimizdeki işa’alara kulak vermemek, demir gibi sebat etmektir. Yoksa üç elifin yüzonbir kuvvetini, üç kuvvete tebdil etmek ile, hücum edenlerin plânlarına karşı mağlubiyete sebebiyet verir.

Hatta yirmi dakika evvel yazdığım mahrem müşahede-i hayaliyede iki zat tahmin etmiştim. şimdi başka iki ehemmiyetli kardaşımız pek ehemmiyetsiz bir tenkid yüzünden birbirlerine bir gücenmek hissettim.

Said-i Nursi”(42)

Fakat maattessüf gizli zendeka, bu sinsi planlarında. Denizli hapsindekinden biraz daha fazla muvaffak oldular. Afyon hapsinde talebeler arasında bazı nazlanmalar, tenkidler ve bazı küskünlükler baş gösterdi. Hatta bir ara şiddetlendi. Hazret-i Üstâd bu durumdan çok fazla üzüldü ve onu izale etmek için üzerinde çok fazla durdu. Hatta bazen yalvararak, bazen de şiddetli ikazlar yaparak beyanlarda bulundu. Hadise, yüzde yetmişi zail oldu. Amma onun -maalesef- bazı izleri devam etti. Her ne ise. Bu hususlar Afyon hapsi mektuplarında ve şualar kitabında mevcuttur.

MADDE- 4: Hapiste sinsice kargaşa ve kavgaların gizlice tahrikini yürütmekle; Nur talebelerini onunla alâkadar göstermeye dair çalışmalarıdır. Bu hususta Hazret-i Üstâd hem mahpuslara, hem Nur talebelerine ayrı ayrı hitap eden irşadkâr nasihatları yazdı ve bilfiil te’siri de görüldü. Bu noktadaki Üstâd’ın nasihatları, özellikle Nur talebelerine müteveccih olan irşadlarının neticesini bildiren beyanlarından bazı numûneler kaydedelim:



Aziz Sıddık kardeşlerim!

Evvelâ: Sizin Leyle-i Mi’racınızı(43) bütün ruh-u canımla tebrik ederim.


 /  
2249
Yükleniyor...