Hazret-i Üstâd bu keyfî muamele ve taziblerin esas mahiyeti hakkında bilâhare talebelerine şöyle bir açıklamada bulunmuştur:
“...Saniyen: Zülfikâr ve Sirac-ün Nur elbette gizli düşmanımız mason ve komünist maskesi altında anarşist ve mürted münafıklara çok dehşet verip, bellerini kırdıklarından; herhalde Beşinci şua’ı bahane ederek, eski kabinenin bir kısım erkânını aldatmışlar. Fakat bu plânları dahi âkimdir.
(30) Afyon Hapis Mektupları- Siyah defter Zübeyr- s: 63.
(31) Afyon Hapis mektupları- siyah defter Zübeyr- s: 187.
(32) Avukat Ahmet Hikmet Günen’den riyavettir. İstte bahsi geçmiştir. A.B.
Neşir olan ve istinsahla ziyadeleşen kısım, millete kâfidir. Hükûmetin elindeki kısmın, hükûmet memurlarına lüzumu var ki, kader-i ilâhi bu hale müsaade ediyor.
Salisen: ... Benim kanaatım gelmiş ki; beni merhametsizce tazib edenlerin bir kısmı Yahudî komitesiyle ve mürted, komünist ve zındık ve anarşist komitesiyle bilerek veva bilmiyerek bir alâkaları var.. ve Türk milletinden değildirler. Çünki Türk’te ve İslâmiyet’te, belki insaniyette fıtrî bir tarzda, ihtiyarlara, hem gariplere, hem hastalara, hem zaiflere, hem mazlumlara hem münzevilere, hem ciddî âlimlere karşı şefkat, hürmet, acımak, dostane bakmak hasleti var olduğu halde; şimdi benim gibi bütün o acınacak haller birden üstünde var iken; tam bir kin, bir adavet, bir gayz ile ihanetleri, beni sıkanların içinde görüyorum. Fakat merak etmeyiniz. Onların hiç ehemmiyeti yok. Ben aldırmıyorum, beş para kıymet vermiyorum....
Said-i Nursi”(33)
Afyon Hapsinde Üç Defa Zehir(34)
Yukarda temas ettiğimiz bütün o vicdansızca ve hiçbir mahkeme ve hapis kanununun usulüne uymayan muameleler, tecrid ve ta’zibler, konuşturmamak ve görüştürmemek vesaireler yetmemişcesine, Hazret-i Üstâd’ın o tek başına işkenceli tecrid koğuşundaki yürekler acısı durumu yanında, bir de onun vücudunu ortadan kaldırmak için zehirlerle su-i kasdlerin yapılmasıdır. Bu zehir hadiseleri üç defa tekrarlanmış olup kesin bilinenleridir. Belki ayrıca daha da var. Afyon hapsinin tecrid koğuşunda Üstâd’a icra edilen bu üç defa zehir hadisesiyle, o ana kadar kesin bilinen zehirlerin ondördüncüsü oluyordu.
Yükleniyor...