İbadet ve Münacâtları:
Evet, Hazret-i Üstâd Bediüzzaman her yönüyle olduğu gibi, ibadet ve münacât yönüyle de harikulâdedir denilebilir. Zira gecelerdeki münacât ve duaları, yalvarış ve yakarışları emsaline -Bu zamanda- rastlanmaz bir biçimdedir. Başta Van’daki hizmetkâr ve talebelerinin, sonra Barla’daki, Kastamonu’daki, Emirdağı’ndaki, hapishanelerde ve Isparta’daki yüzlerce şahid talebelerinin şehadetleriyle, her gece istisnasız olarak yatsı namazından sonra çok az bir uykuyu müteakib, ertesi gün kuşluğuna kadar yaptığı ibadet, okuduğu evrad ve ezkâr ve ettiği münacâtlar gariptir, emsalsizdir, harikadır.
Hatta Barla halkının umumen, hususiyle ev komşularının şehadetleriyle, “Bediüzzaman’ın ne zaman yatıp, ne zaman kalktığını görmemişiz. Gecenin her saatinde onun münacatlarının yanık sesini duyuyoruz.”
{Büyük Tarihçe-i Hayat, s: 135.}
diye ifade etmeleridir.
Barla halkının bu şehadetini te’yid eden, az üstte geçen Hulusî Bey’in rivayetiyle muhacir Hafız Ahmed’den nakledilmiş hatıra ile, ayrıca Hulusî Bey’in bizzat kendi müşahedesine dayanarak anlattığı hatırası da şöyledir: “Ben Eğridir’de iken Hazret-i Üstâd’ı ziyaretlerimden birisinde, bir gece yanında kalmıştım. Hazret-i Üstâd sabahlara kadar uyumadan zikir ve tesbih ettiler. Çok az uyudu veya uyur gibi yapıyordu.”
{Son şahitler-1, I.Baskı, s: 37.}
Evet, Hazret-i Üstâd Bediüzzaman her yönüyle olduğu gibi, ibadet ve münacât yönüyle de harikulâdedir denilebilir. Zira gecelerdeki münacât ve duaları, yalvarış ve yakarışları emsaline -Bu zamanda- rastlanmaz bir biçimdedir. Başta Van’daki hizmetkâr ve talebelerinin, sonra Barla’daki, Kastamonu’daki, Emirdağı’ndaki, hapishanelerde ve Isparta’daki yüzlerce şahid talebelerinin şehadetleriyle, her gece istisnasız olarak yatsı namazından sonra çok az bir uykuyu müteakib, ertesi gün kuşluğuna kadar yaptığı ibadet, okuduğu evrad ve ezkâr ve ettiği münacâtlar gariptir, emsalsizdir, harikadır.
Hatta Barla halkının umumen, hususiyle ev komşularının şehadetleriyle, “Bediüzzaman’ın ne zaman yatıp, ne zaman kalktığını görmemişiz. Gecenin her saatinde onun münacatlarının yanık sesini duyuyoruz.”
{Büyük Tarihçe-i Hayat, s: 135.}
diye ifade etmeleridir.
Barla halkının bu şehadetini te’yid eden, az üstte geçen Hulusî Bey’in rivayetiyle muhacir Hafız Ahmed’den nakledilmiş hatıra ile, ayrıca Hulusî Bey’in bizzat kendi müşahedesine dayanarak anlattığı hatırası da şöyledir: “Ben Eğridir’de iken Hazret-i Üstâd’ı ziyaretlerimden birisinde, bir gece yanında kalmıştım. Hazret-i Üstâd sabahlara kadar uyumadan zikir ve tesbih ettiler. Çok az uyudu veya uyur gibi yapıyordu.”
{Son şahitler-1, I.Baskı, s: 37.}
Yükleniyor...