3- Merhum Binbaşı Asım Bey’in şu gelecek şiiri de, onun Hazret-i Üstâd Bediüzzaman ve Risale-i Nur hakkındaki telâkkisinin derecesini göstermeye kâfi bir ölçüdür:
“Münezzehdir şuunattan hep ilham-ı İlahîdir.
Okurken nur alır vicdan sutûr-u bîtenahîdir,
Nasıl bir vecd içinde anladım bilsen bu âsarı,
Bu ayetler gibi nuranî ve lahutî bu efkârı,
Riyadan, kibirden her maasiden münezzehdir,
Kelâm-ı layezaliden gelen bir nur müferrahdır.
Measir mi, eser mi, müncelî yoksa müessir mi?
İlahî bir seradan berk vuran hayret-feza sır mı?
Anılmaz, anlatılmaz sırr-ı vahdet’ten haberlerdir
Sen ey gafil beşer! Bil nefsini gör ki ne şeylerdir.
Bütün kevn valihu hayran!.. Düşündükçe serencamın,
Kerim hayretle hürmetle anar namın, büyük namın.
Asım”
{Osmanlıca Barla Lahikası aslı,81.}
“Münezzehdir şuunattan hep ilham-ı İlahîdir.
Okurken nur alır vicdan sutûr-u bîtenahîdir,
Nasıl bir vecd içinde anladım bilsen bu âsarı,
Bu ayetler gibi nuranî ve lahutî bu efkârı,
Riyadan, kibirden her maasiden münezzehdir,
Kelâm-ı layezaliden gelen bir nur müferrahdır.
Measir mi, eser mi, müncelî yoksa müessir mi?
İlahî bir seradan berk vuran hayret-feza sır mı?
Anılmaz, anlatılmaz sırr-ı vahdet’ten haberlerdir
Sen ey gafil beşer! Bil nefsini gör ki ne şeylerdir.
Bütün kevn valihu hayran!.. Düşündükçe serencamın,
Kerim hayretle hürmetle anar namın, büyük namın.
Asım”
{Osmanlıca Barla Lahikası aslı,81.}
Yükleniyor...