şube Reisliği’ne ve 1943 Kânun-u sanisinde Konya Karapınar Askerlik şubesi’ne.. 1943 Ağustosu’nda 41. tümen, 19. piyade Alayı Kumandanlığı birinci muavinliğine getirildi. Ve 1944 Ağustosu’nda albaylığa terfi edilerek, 10 Aralık 1945 de Kars Askerlik şubesine ve 1946 Ağustosunda da Sarıkamış askerlik daire başkanlığına tayin edildi.
30 Eylül 1948’de Urfa askerlik daire başkanlığına nakli yapıldı. 3 Ocak 1950’de emekliye ayrılmak üzere 7. Kolordu Komutanlığı’na dilekçe verdi. 23 Ocak 1950’de, Urfa Askerlik Dairesinden, Denizli’de Askerlik Dairesi’ni teşkil etmek üzere Denizli’ye nakledildi. Ve 3 Mayıs 1950’de Denizli Askerlik Dairesi’nden emekliye ayrıldı. Böylece Hulusi Bey’in otuzaltı senelik askerlik hayatı sona ermiş oldu.
Hacı İbrahim Hulusi Yahyagil, 26 Temmuz 1986 Cumartesi akşamı saat 10 sıralarında 91 yaşında olduğu halde, Hakk’ın rahmetine kavuştu. Allah bin rahmet eylesin. Amin.
Hulusi Bey’in Üstâd Bediüzzaman Hakkındaki
Telakkileri
Hulusî Bey’in Risale-i Nur ve Üstâd’ı Bediüzzaman Said-i Nursî hak-kındaki telâkkî ve ihtisasatını, evvela Barla Lahika mektuplarında merkez teşkil eden yazılı ifade ve beyanlarından iki üç örnek verdikten sonra, şifahî ve hususî bazı rivayetlerinden de bir iki misal kaydedeceğiz:
1- Üstâd’ına yazdığı bir mektubunda:
“... Risale-i Nur gerçi zahiren sizin eserinizdir. Fakat nasıl ki Kur’ân-ı Mübin Allah’ın kelâmı iken, Seyyid-i Kâinat, Eşref-i Mahlûkat Efendimiz nâsa tebliğe vasıta olmuştur. Siz de bu asırda yine o ferman-ı a’zamın nurlarından bugünün karmakarışık sarhoş insanlarına emr-i hakla hitab ediyorsunuz. Öyle ise, o Hakîm-i Rahim, size bu eseri yaptırtan, o nurları ayak altında bırakmaz. Elbette ve elbette fanilerden belki de hiç ümit edilmediklerinden sâhipler, hafızlar; ikinci, üçüncü, hatta onuncu derecede mübelliğler, nâşirler halk buyurur i’tikadındayım...
{Barla Lahikası,Envar neşriyat,s:14.}
2- Yine üsttekinin aynı mealinde olarak bir ara Hazret-i Üstâd’ın bir anket tarzında talebelerinin fikirlerini, Risale-i Nur’a karşı telâkkilerini yoklamak kabilinden “Acaba vazifem bitmiş midir? Yazılan risaleler kâfi midir?..” şeklindeki suallerine, Hulusi Bey ezcümle şunları yazmıştır:
“... Madem bu hizmet münhasıran re’yinizle değil, istihdam olunuyorsunuz.. Nasıl, Mübelliğ-i Kur’ân, Fahr-i Cihan, Habib-i Yezdan sallallahü aleyhi ve sellem Eendimiz Hazretleri bir gün
30 Eylül 1948’de Urfa askerlik daire başkanlığına nakli yapıldı. 3 Ocak 1950’de emekliye ayrılmak üzere 7. Kolordu Komutanlığı’na dilekçe verdi. 23 Ocak 1950’de, Urfa Askerlik Dairesinden, Denizli’de Askerlik Dairesi’ni teşkil etmek üzere Denizli’ye nakledildi. Ve 3 Mayıs 1950’de Denizli Askerlik Dairesi’nden emekliye ayrıldı. Böylece Hulusi Bey’in otuzaltı senelik askerlik hayatı sona ermiş oldu.
Hacı İbrahim Hulusi Yahyagil, 26 Temmuz 1986 Cumartesi akşamı saat 10 sıralarında 91 yaşında olduğu halde, Hakk’ın rahmetine kavuştu. Allah bin rahmet eylesin. Amin.
Hulusi Bey’in Üstâd Bediüzzaman Hakkındaki
Telakkileri
Hulusî Bey’in Risale-i Nur ve Üstâd’ı Bediüzzaman Said-i Nursî hak-kındaki telâkkî ve ihtisasatını, evvela Barla Lahika mektuplarında merkez teşkil eden yazılı ifade ve beyanlarından iki üç örnek verdikten sonra, şifahî ve hususî bazı rivayetlerinden de bir iki misal kaydedeceğiz:
1- Üstâd’ına yazdığı bir mektubunda:
“... Risale-i Nur gerçi zahiren sizin eserinizdir. Fakat nasıl ki Kur’ân-ı Mübin Allah’ın kelâmı iken, Seyyid-i Kâinat, Eşref-i Mahlûkat Efendimiz nâsa tebliğe vasıta olmuştur. Siz de bu asırda yine o ferman-ı a’zamın nurlarından bugünün karmakarışık sarhoş insanlarına emr-i hakla hitab ediyorsunuz. Öyle ise, o Hakîm-i Rahim, size bu eseri yaptırtan, o nurları ayak altında bırakmaz. Elbette ve elbette fanilerden belki de hiç ümit edilmediklerinden sâhipler, hafızlar; ikinci, üçüncü, hatta onuncu derecede mübelliğler, nâşirler halk buyurur i’tikadındayım...
{Barla Lahikası,Envar neşriyat,s:14.}
2- Yine üsttekinin aynı mealinde olarak bir ara Hazret-i Üstâd’ın bir anket tarzında talebelerinin fikirlerini, Risale-i Nur’a karşı telâkkilerini yoklamak kabilinden “Acaba vazifem bitmiş midir? Yazılan risaleler kâfi midir?..” şeklindeki suallerine, Hulusi Bey ezcümle şunları yazmıştır:
“... Madem bu hizmet münhasıran re’yinizle değil, istihdam olunuyorsunuz.. Nasıl, Mübelliğ-i Kur’ân, Fahr-i Cihan, Habib-i Yezdan sallallahü aleyhi ve sellem Eendimiz Hazretleri bir gün
Yükleniyor...