Mütareke olunca da, evvela Batum’a, oradan da Trabzon’a döndü. Trabzon’dan bölüğüyle birlikte 25. taburun makineli bölüğünü alarak bu kıt’a ile Niksar, Erbağa, Tokat ve Sivas’a kadar geldi. Burada izne ayrılarak memleketine döndü. İzinden sonra 15. alayın 3. taburunun 10. bölüğüne nakledildi. Bu alayın 17. taburuyla istiklal harblerine iştirak etmek üzere Gaziantep, Sakarya muharebelerine iştirâk etti. Gaziantep’e gitmeden önce de, Elaziz’den ayrılırken Derik yoluyla Mardin’e, buradan da Urfa’nın kurtuluşu için; gayr-i resmi yardımlarda bulunmak üzere, Viranşehire geldiklerinde Millî aşireti çeteleri tarafından esir alındı. Bir ay kadar bunların elinde esir kaldıktan sonra, serbest bırakıldı. Viranşehir ile Urfa ortasında bir kamp kurarak Urfa’daki Fransızların Mardin’in Ermeni ve Hıristiyanlarıyla muhaberelerini kesmek ve aynı zamanda Urfa’nın kurtuluşunda çalışan kimselere, harp usulunü bilen adam yetiştirmekte idi.
Hulusi Bey bu sıralarda mülazım-ı sani, üsteğmen oldu. Daha sonra, 15. fırka, 56. alay 4. ve 8. bölük komutanlıklarında bulundu. 1338 Ağustosu’nda 45. alay 8. bölükle yine İstiklal harplerine iştirâk etti. 21 Ağustos 1338’de Yüzbaşı oldu.
Teşrin-i Sani 1339’da Elaziz’deki 15. alay 4. bölüğüne, daha sonra da 8. bölüğüne komutan tayin edildi.
12.6.1341’de(1925) yarıda kalmış olan tahsilini İstanbul’da bitirerek 1927 başlarında yeniden orduya iltihak etti. İlk tayini Mardin Cizre’ye çıktı. Cizre’de iken mektupla Bitlis’li şeyh Muhammed Küfrevî’nin halifelerinden Tarik-i Nakşi-bendi’ye inabesini aldı. Cezire’de iken Midyat tarafındaki eşkıya çetelerinin takiblerinde de bulundu.
1927 Eylül’ünde Cizre’den batıya gönderildi. Manisa’daki 16. fırka 44. alay, 1. taburunda iken; 16 Kânun-u Sani 1928’de Eğridir askeri dağ talimgâh muallimliğine nakledildi.
Eğridir’de iken 14 Nisan 1929’da Üstâd’ı Bediüzzaman Hazretleri’ni Barla’da resmi elbisesiyle ziyaret etti. Bu tarihten sonra İbrahim Hulusi Yahyagil, bütün gücüyle Risale-i Nur’un neşir hizmetine koyuldu.
6 Teşrin-i evvel 1930’da tayini Elaziz’deki 17. fırka 25. alay 6. bölüğe nakledildi.
Elaziz’de çeşitli askeri hizmetlerde bulunduktan sonra, 1933 yılında Binbaşılığa terfi edildi. 1938 Mayısı’nda Sivas Küçükkursu Müdürlüğü’ne ve orada iken birinci ordu, birinci ve ikinci manevralarıyla beraber Tunceli (Dersim) harekatında bulundu.
1940 Ağustosunda Yarbaylığa yükseldikten sonra, Elaziz’den Hekimhan Askerlik şube Başkanlığı’na ve 1941 Aralık ayında da Elaziz Askerlik
Hulusi Bey bu sıralarda mülazım-ı sani, üsteğmen oldu. Daha sonra, 15. fırka, 56. alay 4. ve 8. bölük komutanlıklarında bulundu. 1338 Ağustosu’nda 45. alay 8. bölükle yine İstiklal harplerine iştirâk etti. 21 Ağustos 1338’de Yüzbaşı oldu.
Teşrin-i Sani 1339’da Elaziz’deki 15. alay 4. bölüğüne, daha sonra da 8. bölüğüne komutan tayin edildi.
12.6.1341’de(1925) yarıda kalmış olan tahsilini İstanbul’da bitirerek 1927 başlarında yeniden orduya iltihak etti. İlk tayini Mardin Cizre’ye çıktı. Cizre’de iken mektupla Bitlis’li şeyh Muhammed Küfrevî’nin halifelerinden Tarik-i Nakşi-bendi’ye inabesini aldı. Cezire’de iken Midyat tarafındaki eşkıya çetelerinin takiblerinde de bulundu.
1927 Eylül’ünde Cizre’den batıya gönderildi. Manisa’daki 16. fırka 44. alay, 1. taburunda iken; 16 Kânun-u Sani 1928’de Eğridir askeri dağ talimgâh muallimliğine nakledildi.
Eğridir’de iken 14 Nisan 1929’da Üstâd’ı Bediüzzaman Hazretleri’ni Barla’da resmi elbisesiyle ziyaret etti. Bu tarihten sonra İbrahim Hulusi Yahyagil, bütün gücüyle Risale-i Nur’un neşir hizmetine koyuldu.
6 Teşrin-i evvel 1930’da tayini Elaziz’deki 17. fırka 25. alay 6. bölüğe nakledildi.
Elaziz’de çeşitli askeri hizmetlerde bulunduktan sonra, 1933 yılında Binbaşılığa terfi edildi. 1938 Mayısı’nda Sivas Küçükkursu Müdürlüğü’ne ve orada iken birinci ordu, birinci ve ikinci manevralarıyla beraber Tunceli (Dersim) harekatında bulundu.
1940 Ağustosunda Yarbaylığa yükseldikten sonra, Elaziz’den Hekimhan Askerlik şube Başkanlığı’na ve 1941 Aralık ayında da Elaziz Askerlik
Yükleniyor...