ve gizli zındıkların iftiralarına binaen kanunlar onu mes’ul ettiği halde, üç mahkeme onun takib ettiği hakikata karşı mağlup olup, mahkûmiyetine cesaret etmiyen.. ve Risaleleri ehl-i fen ve ehl-i ilim yanında çok takdir ve tahsinlerle karşılanan ve o Risaleler hesabına konuşan bir adamı bir saat dinlemeniz, vazifeniz itibarıyla elzemdir ve vâcibdir.

İşte başlıyorum:

Elimizde hak var... Hakkımızı kuvvetle ve başka suretle aramaya Cenab-ı Hak mecbur etmesin amin!..

Bu yirmi senede yüzer tecrübeyle inayet-i ilâhiyye bizi himaye ettiği ve dehşetli zulümlerden kurtardığı gibi, bu yeni manasız, bütün bütün kanunsuz gaddarane zulümden de kurtaracağına kat’î kanaat etmeliyiz. şayet bir parça sıkıntı, zahmet, zarar da görsek; binler derece o zahmetten ziyade rahmet ve inayet-i ilâhiyyeye ve sevaba mazhar olmakla beraber, pek çok biçare ehl-i imanın imanlarına başka bir tarzda bir kudsî hizmet hükmüne geçeceğini rahmet-i ılâhiyeden pek kuvvetli ümid ediyoruz.

Bu hadisenin on vecihle kanunsuz olduğunu beyan ediyorum:

Birincisi: Üç mahkeme ve üç ehl-i vukufun; ve Ankara’nın yedi makamatında ve adliyelerin elinde iki sene Risale-i Nur tetkik ile nazardan geçtiği halde, ittifakla hiçbir muhalif kalmadan, hem umum Risalelerin beraetine, hem Said ile beraber yetmişbeş arkadaşı birlikte beraet ettirildiği halde; Yeniden evrak-ı muzırra gibi onlara el uzatmak ne derece kanunsuzdur, zerre kadar insafı olan bilir.

İkincisi: Beraetinden sonra üç buçuk sene Emirdağ’ında münzevi, garip, kapısını hem dışardan kilit, içerden sürgü ile kapayan ve yüzde bir adamı zarurî bir iş olmazsa yanına kabul etmiyen ve yirmi seneden beri devam eden te’lifini de bırakıp, daha te’lif etmiyen bir adama; dünya siyaseti için kapısının kilidini kırıp, yanına gelip, ârabî evradından ve yanındaki iki levha-i imaniyeden başka taharriciler birşey bulamadıkları halde, bu eziyetin ne derece hilâf-ı kanun olduğunu zerre kadar aklı bulunan anlar.

Üçüncüsü: Mahkemece yetmiş şâhidin tasdikiyle yedi sene harb-i umumiyi bilmiyen ve merak etmiyen, sormıyan -ki şimdi on senedir aynı o halde bulunan- ve yirmi seneden beri hiçbir gazeteyi okumayan ve dinlemeyen ve otuz seneden beri Euzubillahi mineş-şeytani ves-siyaseti deyip siyasetten bütün kuvvetiyle kaçan ve yirmi iki sene işkencede sıkıntılar çektiği halde, ehl-i siyasetin nazar-ı dikkatini kendine celbetmemek


Yükleniyor...