eziyete tahammül edip, o bedduadan vazgeçtim. Çok defa hayret ediyordum. Bana bu kadar sebebsiz azab vermekle beraber, sana hiddet etmiyordum. Demek en sonunda seninle dost olacağız diye o hiss-i kabl-el vuku’ ile kalbe gelmiş.
Bu istida, yirmi seneden beri hiç müracaat etmediğim halde, bir hiddet zamanımda bir defa olarak beni tazib eden Dahiliye Vekili Hilmi’ye hitaben yazılmış.. Beray-i malûmat Afyon Emniyet Müdürüne gönderilmiş. Ma’nasız lüzumsuz dört beş defa bana sıkıntı verdiler. “Senin yazın böyle değil, kim sana böyle yazmış” diye resmen beni karakola çağırdılar. Ben de dedim: Böylelere müracaat edilmez, yirmi sene sükûtum haklıymış.
Ey Emirdağ hükümeti ve zabıtası! Bu hasb-ı hali bir sene evvel yazmıştım. Fakat vermedim, sakladım. şimdi beş cihetle kanunsuz beni hususî ikametgâhımda bir hizmetçiden men’ ve müdahale etmeleri gibi, dünyada emsalsiz bir tarzda beni istibdad-ı mutlak altına alıyorlar. Kanun namına kanunsuzluk edenleri, insafa gelmek fikriyle izhar ediyorum.”
{Yeni yazı Emirdağ-1, s: 215.}
15- Yine Hilmi Uran’a -Dahiliye Vekilliği sırasında- yazılıp, fakat gönderilmiyen ve “Hasb-ı Halden bir parça” adıyla kaydedilen bir istidadır ki; mevzuda, şahsına karşı sebebsiz yapılan bed muameleleri dile getirip yüzlerine vurmaktır:
“Dahiliye vekiliyle hasb-i halden bir parçadır:”
Hiçbir tarihte ve zemin yüzünde emsali vuku’ bulmayan bir zulme ve on vecihle kanunsuz bir gadre ve tazyika hedef olmuşum. şöyleki:
Hem şiddetli su-i kasd eseri olarak zehirlenmeden hasta.. Hem gayet zaif yetmiş bir yaşında ihtiyar.. Hem kimsesiz acınacak bir gurbette.. Hem palto ve fanila ve papucunu satmakla maişetini te’min eden fakir-ül-hal.. Hem yirmi beş sene münzevî olmasından, binden ancak tam sâdık bir adam ile görüşebilen bir merdum-griz, mütevahhiş.. Hem yirmi sene hayatını ve eserlerini üç mahkeme ve Ankara ehl-i vukufu inceden inceye tetkikten sonra, bilittifak beraetine ve eserleri vatana, millete zararsız olarak menfaatli olmasına karar verilmiş bir ma’sum.. Hem eski harb-i umumide ehemmiyetli hizmet etmiş bir evlâd-ı vatan.. hem şimdi bu vatanı, bu milleti anarşilikten ve ecnebi ifsadlarından kurtarmak için meydandaki te’sirli âsarıyla bütün kuvvetiyle çalışan bir hamiyetperver.. ve mahkemede yetmiş şâhidle ispat edildiği gibi; yirmi beş senede bir gazeteyi okumayan, merak etmiyen ve yedi sene harbi umumiye bakmıyan,
Bu istida, yirmi seneden beri hiç müracaat etmediğim halde, bir hiddet zamanımda bir defa olarak beni tazib eden Dahiliye Vekili Hilmi’ye hitaben yazılmış.. Beray-i malûmat Afyon Emniyet Müdürüne gönderilmiş. Ma’nasız lüzumsuz dört beş defa bana sıkıntı verdiler. “Senin yazın böyle değil, kim sana böyle yazmış” diye resmen beni karakola çağırdılar. Ben de dedim: Böylelere müracaat edilmez, yirmi sene sükûtum haklıymış.
Ey Emirdağ hükümeti ve zabıtası! Bu hasb-ı hali bir sene evvel yazmıştım. Fakat vermedim, sakladım. şimdi beş cihetle kanunsuz beni hususî ikametgâhımda bir hizmetçiden men’ ve müdahale etmeleri gibi, dünyada emsalsiz bir tarzda beni istibdad-ı mutlak altına alıyorlar. Kanun namına kanunsuzluk edenleri, insafa gelmek fikriyle izhar ediyorum.”
{Yeni yazı Emirdağ-1, s: 215.}
15- Yine Hilmi Uran’a -Dahiliye Vekilliği sırasında- yazılıp, fakat gönderilmiyen ve “Hasb-ı Halden bir parça” adıyla kaydedilen bir istidadır ki; mevzuda, şahsına karşı sebebsiz yapılan bed muameleleri dile getirip yüzlerine vurmaktır:
“Dahiliye vekiliyle hasb-i halden bir parçadır:”
Hiçbir tarihte ve zemin yüzünde emsali vuku’ bulmayan bir zulme ve on vecihle kanunsuz bir gadre ve tazyika hedef olmuşum. şöyleki:
Hem şiddetli su-i kasd eseri olarak zehirlenmeden hasta.. Hem gayet zaif yetmiş bir yaşında ihtiyar.. Hem kimsesiz acınacak bir gurbette.. Hem palto ve fanila ve papucunu satmakla maişetini te’min eden fakir-ül-hal.. Hem yirmi beş sene münzevî olmasından, binden ancak tam sâdık bir adam ile görüşebilen bir merdum-griz, mütevahhiş.. Hem yirmi sene hayatını ve eserlerini üç mahkeme ve Ankara ehl-i vukufu inceden inceye tetkikten sonra, bilittifak beraetine ve eserleri vatana, millete zararsız olarak menfaatli olmasına karar verilmiş bir ma’sum.. Hem eski harb-i umumide ehemmiyetli hizmet etmiş bir evlâd-ı vatan.. hem şimdi bu vatanı, bu milleti anarşilikten ve ecnebi ifsadlarından kurtarmak için meydandaki te’sirli âsarıyla bütün kuvvetiyle çalışan bir hamiyetperver.. ve mahkemede yetmiş şâhidle ispat edildiği gibi; yirmi beş senede bir gazeteyi okumayan, merak etmiyen ve yedi sene harbi umumiye bakmıyan,
Yükleniyor...