Mektubu okuduktan sonra jandarma komutanı yine çekmeceyi açtı. Anahtarı çıkardı, bana verdi. Al, git bu mektubu kendisine ver, tekrar cevabını yazsın, onu getir diye emretti. Mektubu alarak çıktım. Yine bir önceki sefer gibi Üstâd’ın dışardan kilitli kapısını açtım. ıçerden de kilitli olduğu için kapıyı vurdum. Kapı açıldı. Üstâd’a mektubu verdim. Bana aynen şunları söyledi:

“Oğlum Hasan, kaymakama ve komutana söyle; vazifeleri ne ise onu yapsınlar... Hapis mabis her ne ise ben razıyım. Verilen emri tatbik etsinler. Amma benim için ağır konuşmasınlar. Aleyhimde gıybetimi yapmasınlar” dedi.

Ben, ilk görüşmedeki ikazlarını hatırlatarak, hiç hatırımdan çıkmadığını, çok üzüldüğümü söyledim. Bunun üzerine, “Merak etme, benim de Allah’a karşı kusurlarım var.”dedi.

“Sen jandarma görevinde bulunuyorsun, eğer vazifeni yapmazsan sana ne yaparlar,” dedi. “Hükümetten korkarsın, Allah’ın emirlerini yapmazsan, ne olur? bizim halimiz. O bizi yoktan yarattı. Onun emirlerini yerine getir, korkma, vazifeden atarlar diye hatırına bir şey getirme! Sen hükûmetten korkarsın da, Allah’tan korkmaz mısın?” diye bana ikaz edici dersler verdi.

{Son şahitler-1, s: 174.



12- Dahiliye vekiline ve diğer makamlara göndermek üzere zabıta kanalıyla yollanan şekvaname tarzındaki arzuhalinden, bir suretini de Afyon Emniyet Müdürüne göndermiş.. Fakat Müdür; âdalet, hakperestlik ve emniyet kıstaslarından tamamen insilah etmiş olacak ki; Üstâd’ın bu gayet tabiî müracaattaki şikâyetnamesine karşı düşünmek, gereğini yerine getirmek şöyle dursun, Bediüzzaman’a bunları kim yazmış diye araştırılması için Emirdağ zabıtasına şiddetli emirler vermiş. İşte Üstâd Hazretleri bu evhamlı, belki keyfi muamele üzerine Emirdağ’ı zabıtasına yazdığı iki hasb-i halinden bazı numuneler dercediyoruz:

“Emirdağ’ı zabıtasıyla bir hasb-ı haldir:

Hem insaniyyet namına istediğim bir hukukuma karşı yapılan, hem hayretimi mucib acib bir muamelenin sebebi nedir? diye bir iki sualim var...

Birincisi: Bir senedenberi sakladığım şekvamı verdim. şimdi zabıta vasıtasıyla Ankara makamatına vermek üzere, bir zata gönderdik. Dedim: Afyon Emniyet Müdürü insaflıdır, ona da bir suret elden gönderdim. Ondan istirahatıma dair bir eser beklerken, bil’akis beni sıkıştıran zatlara yazmış: “Bu güzel yazı onun değil, kim yazmışsa takib ediniz!..


Yükleniyor...