Emirdağlı ve Ceylan Çalışkanın babası merhum Mehmet Çalışkan, mezkûr arabanın alınış hadisesini ve neticesini şöyle anlatır:

“1946 senesiydi. Birgün Üstâd kırlarda gezerken ceylana: “Param olsaydı küçük bir taksi alırı, medreseleri gezerdim” demiş. Üstâd’ın bu sözünü Ceylan, Hüsrev Ağabey’e söylemiş. Hüsrev Ağabey de “Bu bir emirdir derhal taksi alınsın“ demişti. 1946’larda para topladık. Emirdağ, Konya, İnebolu gibi yerlerden biner liradan toplam 6000 lira olmuştu. Tahirî Ağabey’in de içinde olduğu bir heyet halinde İstanbul’a gittik. Taksimden Austin tipi siyah bir taksiyi 6800 liraya aldık... Bursadan arabayı teslim alarak Eskişehire geldik. Bende büyük bir endişe başlamıştı. Ancak münafıklar taksiyi görünce neler diyecek diye?.. Ben faturayı kendi üzerime yaptırmıştım. “Ticaret için aldım” diyecektim.

Bu ana kadar bu hadiseden Üstâda en ufak bir haber bile vermemiştik. Arabayı Emirdağa getirip gece bahçeye koymuştuk. Tahirî Ağabey: “Kardeşim, artık Üstâd’ın haberi olması lazım.” sözü, üzerine kendisini Üstâda gönderdik. Üstâd güleryüzle karşılamamış. Sonra sabah erkenden “Ceylanı bana çağırın” diye haber göndermiş, Ceylan yanına gitti. İki satır yazıda yazdırarak: “Bu araba derhal geldiği yere gitmeli. Aksi halde hem benim, hemde sizin tokat yeme ihtimali var” demişti.

Bunun üzerine, Tahiri Ağabey’le istişare ettik. Arabayı Konyaya Halıcı Sabri’ye gönderdik. Onlarda az bir farkla başkasına satmışlardı.

Araba meselesi böylece kapanmakla kalmamıştı. Dedikoducular arabayı iyice görmedikleri halde, yinede ortalığı karıştırmışlardı. Resmi sorgulamalar, isticvablar oldu.

Sorgu hakimi bana: “Araba gelmiş hoca efendiye.. Hangi devletten?.. ve daha neler geldi?söyle bakalım” demişti.

Tahkikat uzun sürdü. Neticede beraet ettik.

(Son şahitler-4, s: 55)

Hasan Feyzi ve Savlı Hacı Hafız Mehmed’in vefatları-3

Nur talebelerinden bu iki büyük zatın, hususiyle Denizli kahramanı Hasan Feyzi’nin vefatları, Üstâd Hazretlerini, Hafız Ali’nin vefatı kadar çok sarsmış ve ağlatmıştır. Filhakika Hasan Feyzi Efendi, iki buçuk sene zarfında Risalei Nur’a çok değerli ve büyük hizmetleri olmuş ve Denizli ve civarının ekseriyetle Risale-i Nur’a dost ve talebe olmasına vesile olmuştur. Ayrıca kaleme almış olduğu sekiz dokuz adet ateşîn ve müessir şiir, mersiye ve menkibeleri hem Risale-i Nur camiasında, hem de diğer ehl-i iman arasında büyük şevk ve aşk uyandırmış, gönülleri dalgalandırmıştır.


Yükleniyor...