Acaba emsalsiz bir tarzda, hem serçe kuşu acib bir surette, hem kuddus kuşu garip bir surette gelip bakması.. Sonra kaybolması.. ve masum çocuğun rü’yası tam tamına çıkması; Risale-i Nurun Hafız Ali gibi bir zatın eliyle buraya gelmesinin aynı zamanına tevafuku, hiç tesadüf olabilir mi?. Hiç ihtimal var mı ki, bir beşaret-i gaybiye olmasın?..
Evet bu mesele küçük bir mesele değil!.. Kâinat ve hayvanât ile alâkadardır. Ben Risale-i Nur’un bir şâkirdi olmak itibariyle, kendi hisseme düşen miktar ve neticeyi, binler altın lira kadar kazancım var kanaât ediyorum. Başka yüzbinler Risale-i Nur şâkirtleri ve takviye-i imana muhtaç ehl-i imanın istifadeleri buna kıyas edilsin.
Evet, dinin, şeriatın ve Kur’ân’ın yüzden ziyade tılsımlarını muammalarını hall ve keşfeden.. ve en muannid dinsizleri susturup ilzam eden.. Ve mi’rac ve haşr-ı cismanî gibi sırf akıldan çok uzak zannedilen Kur’ân hakikatlarını en mütemerrid ve en muannid feylosoflara ve zındıklara karşı güneş gibi ispat eden ve onların bir kısmını imana getiren Risale-i Nur eczaları, elbette küre-i arz ve küre-i havaiyeyi kendi ile alâkadar eder ve bu asrı ve istikbali kendi ile meşgul edecek bir Hakikat-ı Kur’âniyedir.. Ve ehl-i iman elinde bir elmas kılınçtır...”
{Yeni yazı Emirdağ-1, s: 46.}
Mevzuun etrafındaki istifhamları halleden Üstâd’ın sualli ve cevablı bir izahı:
“Sual: Sen bir mektubunda şâirane bir lâtifeyi, yani kuşların; mektuplarını okumak ve yazmak zamanında, yanınıza ve şâkirdlerin yanına gelmelerini, o lâtifeyi ciddî bir tarzda kardaşlarına yazdın. Halbuki o kuşlar, hal-ı âlemi ve Risale-i Nur’un hadisata karşı faydasını bilecek mahiyetten uzaktırlar?..
Elcevab: Emir ve izn-i ılâhî ve havl ve kuvvet-i Rabbaniye ile, umum hayvanatın melâikeden birer çobanı, birer nâzırı olduğu gibi; kuş taifesinin de bir çobanı var.. Onlar bilmese de, emr-i ilâhî ile ve ilham-ı Rabbanî ile çobanları onları sevkeder. O sevk-i fıtrî kuşlara gelen ilhama dayanır, kuşlar ilhama mazhardırlar ki; yaşı bir günlük bir Arı yavrusu, havada bir gün mesafede gider; o ilham-ı fıtrî ile, o sevk-i Rabbanî ile yolunu şaşırmadan dönüp, gelip yuvasına girer.
Yükleniyor...