Fakat bu zamanda dehşetli pek çok günah-ı kebaireden çekilmek için, bu terk-i sünnete mukabil, Risale-i Nurun irşadıyla yirmi sene heps-i münferid hükmünde işkenceli bir hayat geçirdim. İnşaallah o sünnetin terkine bir keffarettir...”
{Elyazma Emirdağ-1 aslı, s: 59.}
9- Seferilik ve Namazın kasrı meselesi
“...Sordukları mes’ele-i şer’iye ise; şimdiki mesleğimiz ve halimiz o mes’elelerle meşgul olmaya müsade etmiyor. Yalnız bu kadar var ki; ruhsat-ı şer’iye olan kasr-ı namaz ve takdim-te’hir,
{Hazret-i Üstâd burada hem Hanefi hem şafiî mezhebinde namazın kasrı bir ruhsat olduğunu nazikâne beraberce zikrediyor. A.B.}
vesâit-i nakliye bir kararda olmadığı için, onlara bina edilmez. Belki kaide-i şer’iye olan kasr-ı namaz, sâbit olan mesafeye bina edilebilir.
Eğer denilse ki: Tayyere ile veya şimendiferle bir saatte giden zahmet çekmiyor ki, ruhsata müstehak olsun?
Elcevab: Tâyyare ve şimendiferde abdest alıp, vaktinde namazını kılmak; yayan, serbest gidenlerden daha ziyade müşkilât bulunduğu için ruhsata sebebiyet verir. Her ne ise, şimdilik bu kadar yazılabildi. Bu mes’ele-i şeriyeyi Ulema-i İslâm halletmişler, bize ihtiyaç bırakmamışlar.
Said-i Nursî
{Elyazma Emirdağ-1 Büyük boy, s: 306.}
10- Kur’ân’ın yeni hartle (Latin harf’ıyle) okunup okunamayıcağı hakkında
Aziz masum evlâdlarım!
Kur’ân’ı öğrenmek için ders almaya çalışıyorsunuz. Sizin bildiğiniz yeni hurufta noksanlar olduğu için, mümkin oldukça yeni harften okunmamak lâzım gelir. Hem Kur’ân’ı okumanın faydası yalnız hâfız olmak ve dünyada onunla bir makam kazanmak, bir maaş almak değil.. belki her bir harfi hiç olmazsa on hayrından ta yüze, ta bine, ta binlere kadar cennet meyvelerini, ahiret faydalarını vermesini düşünüp, ebedî hayatının rahatını ve saâdetini temin etmek niyetiyle okumak lâzımdır.
Evet, mekteplerde dünya maişeti, ya rütbeleri için fenleri ders okumak, bu kısacık dünyevî hayatta derecesi faydası bir ise; ebedî hayatta, Kur’ân ve Kur’ân’ın kudsî kelimelerini ve nurlu ve imanî ma’nalarını öğrenmek binler derece daha kıymetlidir. Onlar şişe hükmünde, bunlar elmas hükmündedir. Hem peder ve validenize hakikî ve faydalı evlâdlar olabilirsiniz. Siz
{Elyazma Emirdağ-1 aslı, s: 59.}
9- Seferilik ve Namazın kasrı meselesi
“...Sordukları mes’ele-i şer’iye ise; şimdiki mesleğimiz ve halimiz o mes’elelerle meşgul olmaya müsade etmiyor. Yalnız bu kadar var ki; ruhsat-ı şer’iye olan kasr-ı namaz ve takdim-te’hir,
{Hazret-i Üstâd burada hem Hanefi hem şafiî mezhebinde namazın kasrı bir ruhsat olduğunu nazikâne beraberce zikrediyor. A.B.}
vesâit-i nakliye bir kararda olmadığı için, onlara bina edilmez. Belki kaide-i şer’iye olan kasr-ı namaz, sâbit olan mesafeye bina edilebilir.
Eğer denilse ki: Tayyere ile veya şimendiferle bir saatte giden zahmet çekmiyor ki, ruhsata müstehak olsun?
Elcevab: Tâyyare ve şimendiferde abdest alıp, vaktinde namazını kılmak; yayan, serbest gidenlerden daha ziyade müşkilât bulunduğu için ruhsata sebebiyet verir. Her ne ise, şimdilik bu kadar yazılabildi. Bu mes’ele-i şeriyeyi Ulema-i İslâm halletmişler, bize ihtiyaç bırakmamışlar.
Said-i Nursî
{Elyazma Emirdağ-1 Büyük boy, s: 306.}
10- Kur’ân’ın yeni hartle (Latin harf’ıyle) okunup okunamayıcağı hakkında
Aziz masum evlâdlarım!
Kur’ân’ı öğrenmek için ders almaya çalışıyorsunuz. Sizin bildiğiniz yeni hurufta noksanlar olduğu için, mümkin oldukça yeni harften okunmamak lâzım gelir. Hem Kur’ân’ı okumanın faydası yalnız hâfız olmak ve dünyada onunla bir makam kazanmak, bir maaş almak değil.. belki her bir harfi hiç olmazsa on hayrından ta yüze, ta bine, ta binlere kadar cennet meyvelerini, ahiret faydalarını vermesini düşünüp, ebedî hayatının rahatını ve saâdetini temin etmek niyetiyle okumak lâzımdır.
Evet, mekteplerde dünya maişeti, ya rütbeleri için fenleri ders okumak, bu kısacık dünyevî hayatta derecesi faydası bir ise; ebedî hayatta, Kur’ân ve Kur’ân’ın kudsî kelimelerini ve nurlu ve imanî ma’nalarını öğrenmek binler derece daha kıymetlidir. Onlar şişe hükmünde, bunlar elmas hükmündedir. Hem peder ve validenize hakikî ve faydalı evlâdlar olabilirsiniz. Siz
Yükleniyor...