konuşmasında: “Yirmibeş senedir Said-i Nursi’nin faaliyetlerine mani’ olamıyoruz”
{Konferans-Zübeyr Gündüzalp, s: 36.}
açık itirafı da bunu iyi gösteriyordu. Bunun için CHP iktidarı, Hazret-i Üstâd’ın Denizli Hapsinde beraetle çıkmasından sonra, ona sureten de olsa, bir nevi tarziye vermek ve müsalâha zemini aramak istemiş, yaklaşımlarda bulunmak istemiş, siyasi müfettişlerini yanına göndermişlerdi. Daha sonra Üstâd’a harcırah tahsisatını çıkarmış ve bilâhare de Emirdağı’nda Üstâd’a bir ev inşaasını teklif etmişler idi ise de; Bediüzzaman Hazretleri bu teklifleri; hizmetinin kudsiyetini korumak, hem hayatının daimi ve değişmez bir düsturu ve kaidesini muhafaza etmek; Hem de bunların niyetlerinin altındaki manayı sezdiği için, bütün bu teklifleri vakar ve sekinet ve ilmî izzet içinde reddetmiştir. Üstâd’ın bu kesin tavrı üzerine CHP kendilerine ve diktalı, katı ve dinsiz rejimlerine Bediüzzaman’ın dost olamıyacağının kesinlik kazanmasıyla; artık her türlü zulmü, iftirayı, kanunsuz muameleleri yeniden reva görmeye başlamışlardı. Tecrid, zehir, hatta âlenî su-i kast, iftira,tazyik vesaire her türlü muameleyi yapmakta tereddüt etmemişlerdi.
Hazret-i Üstâd, bu acı ihanetlerin ve zâlimane, belki de kâfirane muamelelerinin sebeblerini bir mektubunda şöyle anlatır
“Aziz Sıddık Kardeşlerim!
Bana şimdiki tazyikatın üç sebebi var:
Birincisi: Hey’et-i vekilenin kararıyla hergünde iki buçuk lira iaşe vesair levazımatım için bir tahsisat ve istediğim tarzda bir hane inşa etmek ... Ben bunu reddettim, onlar da kızdılar...
İkincisi: Denizli’de teveccüh-ü ammenin pek ziyade olması ve her tarafta haddimden ziyade hüsn-ü teveccüh gösterilmesidir. Bundan da kuşkulandılar.
Üçüncüsü: Afyon valisinin, malum ölmüşün hesabına bana garazıdır... ve lehimde olarak Ankara tarafından gelen itaba karşı
{Valiye gelen bu itab, herhalde Üstâd’ın heyet-i vekileye ve meclis başkanına yaptığı kanunî şikayetler üzerine gelmiş olabilir A.B.}
bir bahane araması yüzünden tarassud etmesidir.
Ben de hiddet ettim, daha kapımı kapadım. Yoksa istersem, perdeyi kaldırabilirim...
Said-i Nursi
{El yazma Emirdağ mektuplar aslı, orta boy, s: 209.}
{Konferans-Zübeyr Gündüzalp, s: 36.}
açık itirafı da bunu iyi gösteriyordu. Bunun için CHP iktidarı, Hazret-i Üstâd’ın Denizli Hapsinde beraetle çıkmasından sonra, ona sureten de olsa, bir nevi tarziye vermek ve müsalâha zemini aramak istemiş, yaklaşımlarda bulunmak istemiş, siyasi müfettişlerini yanına göndermişlerdi. Daha sonra Üstâd’a harcırah tahsisatını çıkarmış ve bilâhare de Emirdağı’nda Üstâd’a bir ev inşaasını teklif etmişler idi ise de; Bediüzzaman Hazretleri bu teklifleri; hizmetinin kudsiyetini korumak, hem hayatının daimi ve değişmez bir düsturu ve kaidesini muhafaza etmek; Hem de bunların niyetlerinin altındaki manayı sezdiği için, bütün bu teklifleri vakar ve sekinet ve ilmî izzet içinde reddetmiştir. Üstâd’ın bu kesin tavrı üzerine CHP kendilerine ve diktalı, katı ve dinsiz rejimlerine Bediüzzaman’ın dost olamıyacağının kesinlik kazanmasıyla; artık her türlü zulmü, iftirayı, kanunsuz muameleleri yeniden reva görmeye başlamışlardı. Tecrid, zehir, hatta âlenî su-i kast, iftira,tazyik vesaire her türlü muameleyi yapmakta tereddüt etmemişlerdi.
Hazret-i Üstâd, bu acı ihanetlerin ve zâlimane, belki de kâfirane muamelelerinin sebeblerini bir mektubunda şöyle anlatır
“Aziz Sıddık Kardeşlerim!
Bana şimdiki tazyikatın üç sebebi var:
Birincisi: Hey’et-i vekilenin kararıyla hergünde iki buçuk lira iaşe vesair levazımatım için bir tahsisat ve istediğim tarzda bir hane inşa etmek ... Ben bunu reddettim, onlar da kızdılar...
İkincisi: Denizli’de teveccüh-ü ammenin pek ziyade olması ve her tarafta haddimden ziyade hüsn-ü teveccüh gösterilmesidir. Bundan da kuşkulandılar.
Üçüncüsü: Afyon valisinin, malum ölmüşün hesabına bana garazıdır... ve lehimde olarak Ankara tarafından gelen itaba karşı
{Valiye gelen bu itab, herhalde Üstâd’ın heyet-i vekileye ve meclis başkanına yaptığı kanunî şikayetler üzerine gelmiş olabilir A.B.}
bir bahane araması yüzünden tarassud etmesidir.
Ben de hiddet ettim, daha kapımı kapadım. Yoksa istersem, perdeyi kaldırabilirim...
Said-i Nursi
{El yazma Emirdağ mektuplar aslı, orta boy, s: 209.}
Yükleniyor...