28- 4 Haziran 1949’da “İslam ilâhiyat” ismi altında bir fakültenin kurulmasını öngören bir kanunda değişiklik kararı alındı.
29- 8 Haziran 1949’da Başbakan şemseddin Günaltay, CHP adına İslam dinini alet eder mahiyette beyanatta bulundu.
30- 19 Eylül 1949’da CHP’li Nihat Erim, ızmir’de Amerikan meddahlığını yapan nutuklar attı.
31- 23 Eylül 1949 Türkiye ve Irak, komünizme karşı müşterek tedbir hususunda işbirliği kararını aldı.
32- 31 Ekim 1949’da Ankara ilâhiyat fakültesi açıldı.
33- 18 Ocak 1950’de CHP Devlet Bakanı Reşad şemseddin Sirer: “Biz Müslüman bir devletiz, amma laiklikten de vazgeçemeyiz” şeklinde beyanat verdi.
34- 21.2.1950 yeni seçim kanunu meclisten geçti.
35- 1 Mart 1950’de CHP hükûmeti; 30.11.1925 tarihli tekke ve türbe kapatılmasına dair olan kanunu yürürlükten kaldırdı.
36- 23 Mart 1950’de ınönü ilk seçim konuşmasını yaptı.. ve 25 Mart 1950’de Kırıkkale’de ınönü, Anayasadan altıoku kaldıracağını vadetti.
37- 12 Nian 1950’de Mareşal Fevzi Çakmak öldü. CHP hükümeti ne bir tören, ne bir bayrak yarıya indirme, ne de herhangi bir şey yaptırmadı.
38- 16 Mayıs 1950 Milletvekili seçimi yapıldı. DP 408 milletvekilini kazandı. 16 Haziran 1950, DP ilk ve büyük icraatlarından biri olan ezanın Arapça yasağını kaldırdı.(Bkz: Türkiye’de çok partili politikanın açıklamalı kronolojisi, s: 12-68)
Görüldüğü üzere, 1944-1950 arası lTürkiye siyasetinde; Türkiye’nin eski bir dostu, yani CHP’lilerin dostu olan bir devletin dirsek çevirmesi ve tehditkârane bir şekilde Kars hududunda mültecilerini kurşuna dizmesi ve Kars ve Ardahan’ı rüşvet istemesi üzerine, batı dünyası ve Amerikan devleti; Türkiye’nin insan Haklarına, din hürriyetlerine ve demokrasiye dönüş yapması şartıyla kendisine sahip çıkabileceğini ileri sürmesi karşısında; diktacı ve solcu ve Rus dostu olan ınönü, zoraki ve ister istemez, neticenin öyle olacağını pek sanmıyarak, insan hakları antlaşması birliğine, din hürriyetine ve demokrasi kaidelerine dönmeyi kabullenmiş gördüğü gibi; o sıralarda, Avrupa’nın bazı devletleri (İsveç, Norveç, Finlandiya gibi) Kur’ân’ın hakikatlarını kabul ederek mekteplerinde ders olarak okutmaya karar vermeleri ve Amerika ve ıngiltere’de gayet serbestçe Kur’ânı ve İslâmiyeti savunan cemiyetleri ve siyasî ve ilmî büyük şahsiyetlerin meydana
29- 8 Haziran 1949’da Başbakan şemseddin Günaltay, CHP adına İslam dinini alet eder mahiyette beyanatta bulundu.
30- 19 Eylül 1949’da CHP’li Nihat Erim, ızmir’de Amerikan meddahlığını yapan nutuklar attı.
31- 23 Eylül 1949 Türkiye ve Irak, komünizme karşı müşterek tedbir hususunda işbirliği kararını aldı.
32- 31 Ekim 1949’da Ankara ilâhiyat fakültesi açıldı.
33- 18 Ocak 1950’de CHP Devlet Bakanı Reşad şemseddin Sirer: “Biz Müslüman bir devletiz, amma laiklikten de vazgeçemeyiz” şeklinde beyanat verdi.
34- 21.2.1950 yeni seçim kanunu meclisten geçti.
35- 1 Mart 1950’de CHP hükûmeti; 30.11.1925 tarihli tekke ve türbe kapatılmasına dair olan kanunu yürürlükten kaldırdı.
36- 23 Mart 1950’de ınönü ilk seçim konuşmasını yaptı.. ve 25 Mart 1950’de Kırıkkale’de ınönü, Anayasadan altıoku kaldıracağını vadetti.
37- 12 Nian 1950’de Mareşal Fevzi Çakmak öldü. CHP hükümeti ne bir tören, ne bir bayrak yarıya indirme, ne de herhangi bir şey yaptırmadı.
38- 16 Mayıs 1950 Milletvekili seçimi yapıldı. DP 408 milletvekilini kazandı. 16 Haziran 1950, DP ilk ve büyük icraatlarından biri olan ezanın Arapça yasağını kaldırdı.(Bkz: Türkiye’de çok partili politikanın açıklamalı kronolojisi, s: 12-68)
Görüldüğü üzere, 1944-1950 arası lTürkiye siyasetinde; Türkiye’nin eski bir dostu, yani CHP’lilerin dostu olan bir devletin dirsek çevirmesi ve tehditkârane bir şekilde Kars hududunda mültecilerini kurşuna dizmesi ve Kars ve Ardahan’ı rüşvet istemesi üzerine, batı dünyası ve Amerikan devleti; Türkiye’nin insan Haklarına, din hürriyetlerine ve demokrasiye dönüş yapması şartıyla kendisine sahip çıkabileceğini ileri sürmesi karşısında; diktacı ve solcu ve Rus dostu olan ınönü, zoraki ve ister istemez, neticenin öyle olacağını pek sanmıyarak, insan hakları antlaşması birliğine, din hürriyetine ve demokrasi kaidelerine dönmeyi kabullenmiş gördüğü gibi; o sıralarda, Avrupa’nın bazı devletleri (İsveç, Norveç, Finlandiya gibi) Kur’ân’ın hakikatlarını kabul ederek mekteplerinde ders olarak okutmaya karar vermeleri ve Amerika ve ıngiltere’de gayet serbestçe Kur’ânı ve İslâmiyeti savunan cemiyetleri ve siyasî ve ilmî büyük şahsiyetlerin meydana
Yükleniyor...