3- Milaslı Halil ıbrahim
4- Kastamonulu ıhsan Sırri
5- İstanbul’lu Emin Hoca
6- Çaycı Emin
7- Kastamaonu’lu Hilmi
8- Atabeyli Abdullah Çavuş
9- Savlı Mustafa Çavuş...!
Sadedimize dönüyoruz:
Evet, bütün bu cerhedilmez ilmî, ispatlı ve delilli müdafaalar.. ve başta Hazret-i Üstâd olmak üzere bütün Nur talebelerinin samimî, halis hal ve durumları ve hapis içindeki çok azim ve şayan-ı takdir irşadkâr hizmet ve faaliyetleri.. Ve Ankara ehl-i vukufunun müsbet yönde ağırlıklı raporları.. Ve ondan bir buçuk sene önce Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu beraet ve iaede kararı nazara alınarak; Denizli Mahkemesi adalet-perver Hâkimleri kendi vicdanlarının sesine kulak vererek; hârici tazyik, propaganda ve gizli direktiflere rağmen; neticesi neye patlasa patlasın, hukuk ve adaleti rehber alarak 15 Haziran 1944 perşembe günü tarihî kararını verdi.
Beraet ve Bütün Nur Risalelerinin Sahiblerine İadesi
Bu beraet, din düşmanı gizli zındıkların başlarında patlıyan bir bomba te’siri yapmıştır.Çünkü kanun, hukuk ve adalete göre artık Risale-i Nur eserleri ve onun talebeleri tamamen serbestti..Ve bu beraet kararı, onu takib edecek umum beraet kararlarına yol açmış olacaktı.Nitekim öyle oldu da...
Fakat nerede?.. Hukuk ve adalet de ne imiş?.. Herşey kendi keyf ve arzularına göre olan altı okçu zihniyeti bu beraet kararına hiç de saygı duymadı.Saygı şöyle dursun, hiç tanımadı bile... Üstâd Hazretleri ve Nur talebeleri bu tarihten sonra daha çok takib ve tecessüslere maruz kaldılar...
Denizli Ağır Ceza Mahkemesinin âdil hâkimler heyeti şu zatlardan müteşekkildi:
1- Reis: Muğla’Iı Ali Rıza Balaban
2- Birinci Aza: Isparta- Senirkent kazasından ve uzaktan Tola ailesine akraba, Hâkim Hasna şener Hanım
3- İkinci Aza: Hakkı Tüzüner
4- Kastamonulu ıhsan Sırri
5- İstanbul’lu Emin Hoca
6- Çaycı Emin
7- Kastamaonu’lu Hilmi
8- Atabeyli Abdullah Çavuş
9- Savlı Mustafa Çavuş...!
Sadedimize dönüyoruz:
Evet, bütün bu cerhedilmez ilmî, ispatlı ve delilli müdafaalar.. ve başta Hazret-i Üstâd olmak üzere bütün Nur talebelerinin samimî, halis hal ve durumları ve hapis içindeki çok azim ve şayan-ı takdir irşadkâr hizmet ve faaliyetleri.. Ve Ankara ehl-i vukufunun müsbet yönde ağırlıklı raporları.. Ve ondan bir buçuk sene önce Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu beraet ve iaede kararı nazara alınarak; Denizli Mahkemesi adalet-perver Hâkimleri kendi vicdanlarının sesine kulak vererek; hârici tazyik, propaganda ve gizli direktiflere rağmen; neticesi neye patlasa patlasın, hukuk ve adaleti rehber alarak 15 Haziran 1944 perşembe günü tarihî kararını verdi.
Beraet ve Bütün Nur Risalelerinin Sahiblerine İadesi
Bu beraet, din düşmanı gizli zındıkların başlarında patlıyan bir bomba te’siri yapmıştır.Çünkü kanun, hukuk ve adalete göre artık Risale-i Nur eserleri ve onun talebeleri tamamen serbestti..Ve bu beraet kararı, onu takib edecek umum beraet kararlarına yol açmış olacaktı.Nitekim öyle oldu da...
Fakat nerede?.. Hukuk ve adalet de ne imiş?.. Herşey kendi keyf ve arzularına göre olan altı okçu zihniyeti bu beraet kararına hiç de saygı duymadı.Saygı şöyle dursun, hiç tanımadı bile... Üstâd Hazretleri ve Nur talebeleri bu tarihten sonra daha çok takib ve tecessüslere maruz kaldılar...
Denizli Ağır Ceza Mahkemesinin âdil hâkimler heyeti şu zatlardan müteşekkildi:
1- Reis: Muğla’Iı Ali Rıza Balaban
2- Birinci Aza: Isparta- Senirkent kazasından ve uzaktan Tola ailesine akraba, Hâkim Hasna şener Hanım
3- İkinci Aza: Hakkı Tüzüner
Yükleniyor...