iftiranızda bir mâna bulunabilirdi. Hem eğer ben siyasetle işe girseydim; yüz risalede on cûmle değil, belki yirmi bin cümleyi siyasetvâri ve mübarazekârane bulacaktınız. Hem farz-ı muhal olarak eğer biz dahi, sizin gibi bütün kuvvetimizle dünya maksadlarına ve keyiflerine ve siyasetlerine çalışıyoruz, Ahiretten haberimiz yok, perde altında dünya garazları peşinde koşuyoruz diye - Ki şevtan da bunu inandırmaya çalışamıyor ve kimseye kabul ettiremez- haydi böyle de olsa, madem bu yirmi senede hiç bir vukuatımız gösterilmiyor.. Ve hükûmet ele bakar kalbe bakmaz.. Ve her bir hükûmette şiddetli muhalifler bulunur.. Elbette yine adliye kanunu ile bizi mes’ul edemezsiniz.
Son sözüm:
Said-i Nursi”
{Denizli Dosyası-1, s: 34.}
İkinci Kısım Müdafaalar
Bu kısımdaki müdafaalar birinci ve ikinci ehl-i vukufların raporlarına karşı verdiği cevablar ve yaptığı itirazlardır.Bunun bazı örnekleri az yukarda geçtiği için tekrarına lüzum görülmedi.
Üçüncü Kısım Müdafaalar
Savcılık tahkikatından sonra, iddianamesiyle birlikte dosyanın sorgu hâkimliğine gitmesi ve bu hâkimliğin hazırladığı iddia ve kararnamesine karşı verilen cevablar ve müdafaalardır. Ayrıca Üstâd’ın bizzat sorgu hâkimliğinde verdiği ifadeler ve konuştuğu sözler de olduğu halde, bunların nelerden ibaret ve nasıl bir şeyler olduğu malümumuz değildir. Çünki bunlar sorgu hâkimliğinde istintak şeklinde alınan ifadelerdir ve hâkimliğin dosyasındadır. Bunların asılları elimize geçmemekle birlikte, sorgu hâkimliğinde Üstâd’ın müdafaaları kendi ifadesiyle; sorgulanmak için hakimliğe gideceği gün, “Kardeşlerimi nasıl müdafaa edeyim diye düşünürken İmam-ı Gazali’nin Hizb-ül Masunu’nu açtım”
{Osmanlıca Sirac ün Nur 2, s: 316.}
mektubunda işaret edilen pek mühim müdafaaları dosyaya geçmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Burada Sorgu Hakimliği’nin aleyhteki kararnamelerine karşı, Üstâd’ın sadece Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde yaptığı itiraz ve ettiği müdafaalarından bir kısmını alıyoruz:
Son sözüm:
Said-i Nursi”
{Denizli Dosyası-1, s: 34.}
İkinci Kısım Müdafaalar
Bu kısımdaki müdafaalar birinci ve ikinci ehl-i vukufların raporlarına karşı verdiği cevablar ve yaptığı itirazlardır.Bunun bazı örnekleri az yukarda geçtiği için tekrarına lüzum görülmedi.
Üçüncü Kısım Müdafaalar
Savcılık tahkikatından sonra, iddianamesiyle birlikte dosyanın sorgu hâkimliğine gitmesi ve bu hâkimliğin hazırladığı iddia ve kararnamesine karşı verilen cevablar ve müdafaalardır. Ayrıca Üstâd’ın bizzat sorgu hâkimliğinde verdiği ifadeler ve konuştuğu sözler de olduğu halde, bunların nelerden ibaret ve nasıl bir şeyler olduğu malümumuz değildir. Çünki bunlar sorgu hâkimliğinde istintak şeklinde alınan ifadelerdir ve hâkimliğin dosyasındadır. Bunların asılları elimize geçmemekle birlikte, sorgu hâkimliğinde Üstâd’ın müdafaaları kendi ifadesiyle; sorgulanmak için hakimliğe gideceği gün, “Kardeşlerimi nasıl müdafaa edeyim diye düşünürken İmam-ı Gazali’nin Hizb-ül Masunu’nu açtım”
{Osmanlıca Sirac ün Nur 2, s: 316.}
mektubunda işaret edilen pek mühim müdafaaları dosyaya geçmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Burada Sorgu Hakimliği’nin aleyhteki kararnamelerine karşı, Üstâd’ın sadece Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde yaptığı itiraz ve ettiği müdafaalarından bir kısmını alıyoruz:
Yükleniyor...