sahife kadar bir hacim tutabilir
{Bu yirmi iki adet müdafaa parçaları, kısmen Osmanlıca Sirac-ün Nur mecmuasında, kısmen de Büyük Târihçe-i Hayat kitabında, tamamı ise merhum Zübeyir Ağabeyden bize yadigar kalan “Denizli Müdafaaları ve Kararlar” dosyasında mevcut olup yanımızda mahfuzdur. A.B.}
İşte Denizli Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde yapılan bu müdafaaların esas teşkil ettiği noktasından; burada şimdi bazı sebeplerden açıklıyamadığımız, kritik ve fakat bütün münafıkane icraatların ana düğümü olan bir takım mevzuların mahiyetiyle ilgili olduğu için, Eskişehir mahkemesi müdafaanamesinden daha çok önemli ve kıymetlidir denilebilir. Bu kıymet ve ehemmiyete işaret için Üstâd Hazretleri Denizli müdafaanemesinin başında şu cümleleri koymuştur:
“On sekiz sene sükûttan sonra, mecburiyet tahtında bu istid’a mahkemeye ve sureti Ankara’ya, makamata verilmişken, tekrar vermeye mecbur olduğum iddianameye karşı i’tiraznamemdir.”
{Osmanlıca Sirac-ün Nur, s: 289.}
Denizli hapis hadiselerini ve cereyan eden ahvalini ve en ufak teferruatına kadar müdafaa parçalarının hepsini ve hapis içinde ve dışında ve mahkeme çevresinde cereyan eden hadiseleri dile getiren şeyleri ve yazılan bütün mektuplarını burada sıralamak ve sergilemek aslında lazımdır. Fakat üzerinde olduğumuz mevzu -ki Üstâd’ın hayatıdır- çok fazla uzayacak ve kitabımız çok büyüyecektir. Bundan dolayı teferruat ve geniş tafsilattan bilmecburiye sarf-ı nazar ettik. Hem bu mezkûr müdafaaların mühim ekseriyeti Üstâd’ın büyük tarihçesinde mevcut olmasından, bu kitapta da az ilerde safhalar halinde o cihan- baba ve ebedî yaşayacak olan kahramanane ve merdane ve ilmî müdafaa parçalarından mevzu’ ile en yakın kısımlardan bölümler vermeye çalışacağız.
Hatıralar Bölümü
Mevzu, bir kaç kollu ve dallı olmasından, ister istemez bir kaç kez başa dönüp, başka bir mevzu’ dalını ele almak ve götürmek mecburiyeti hasıl olmaktadır. İşte burada da yine geri başa dönerek; Denizli hadisesinde hapiste mazlum olarak bulunmuş ve hadise içinde yaşamış Nur talebeleri bazı mühim zatların hadise öncesinde ve hapis içinde cereyan etmiş vaka’lara dair hatıralarından bazı kısımlar alacağız:
Birincisi: Kastamonu Vilâyeti ve civarının medar-ı fahri ve bütün Nur talebelerinin hürmet ettiğ’i âlim, fazıl ehl-i hakikat bir zat olan Mehmed Feyzi Efendi’nin bu safhaya ait hatıraları şöyledir:
{Bu yirmi iki adet müdafaa parçaları, kısmen Osmanlıca Sirac-ün Nur mecmuasında, kısmen de Büyük Târihçe-i Hayat kitabında, tamamı ise merhum Zübeyir Ağabeyden bize yadigar kalan “Denizli Müdafaaları ve Kararlar” dosyasında mevcut olup yanımızda mahfuzdur. A.B.}
İşte Denizli Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde yapılan bu müdafaaların esas teşkil ettiği noktasından; burada şimdi bazı sebeplerden açıklıyamadığımız, kritik ve fakat bütün münafıkane icraatların ana düğümü olan bir takım mevzuların mahiyetiyle ilgili olduğu için, Eskişehir mahkemesi müdafaanamesinden daha çok önemli ve kıymetlidir denilebilir. Bu kıymet ve ehemmiyete işaret için Üstâd Hazretleri Denizli müdafaanemesinin başında şu cümleleri koymuştur:
“On sekiz sene sükûttan sonra, mecburiyet tahtında bu istid’a mahkemeye ve sureti Ankara’ya, makamata verilmişken, tekrar vermeye mecbur olduğum iddianameye karşı i’tiraznamemdir.”
{Osmanlıca Sirac-ün Nur, s: 289.}
Denizli hapis hadiselerini ve cereyan eden ahvalini ve en ufak teferruatına kadar müdafaa parçalarının hepsini ve hapis içinde ve dışında ve mahkeme çevresinde cereyan eden hadiseleri dile getiren şeyleri ve yazılan bütün mektuplarını burada sıralamak ve sergilemek aslında lazımdır. Fakat üzerinde olduğumuz mevzu -ki Üstâd’ın hayatıdır- çok fazla uzayacak ve kitabımız çok büyüyecektir. Bundan dolayı teferruat ve geniş tafsilattan bilmecburiye sarf-ı nazar ettik. Hem bu mezkûr müdafaaların mühim ekseriyeti Üstâd’ın büyük tarihçesinde mevcut olmasından, bu kitapta da az ilerde safhalar halinde o cihan- baba ve ebedî yaşayacak olan kahramanane ve merdane ve ilmî müdafaa parçalarından mevzu’ ile en yakın kısımlardan bölümler vermeye çalışacağız.
Hatıralar Bölümü
Mevzu, bir kaç kollu ve dallı olmasından, ister istemez bir kaç kez başa dönüp, başka bir mevzu’ dalını ele almak ve götürmek mecburiyeti hasıl olmaktadır. İşte burada da yine geri başa dönerek; Denizli hadisesinde hapiste mazlum olarak bulunmuş ve hadise içinde yaşamış Nur talebeleri bazı mühim zatların hadise öncesinde ve hapis içinde cereyan etmiş vaka’lara dair hatıralarından bazı kısımlar alacağız:
Birincisi: Kastamonu Vilâyeti ve civarının medar-ı fahri ve bütün Nur talebelerinin hürmet ettiğ’i âlim, fazıl ehl-i hakikat bir zat olan Mehmed Feyzi Efendi’nin bu safhaya ait hatıraları şöyledir:
Yükleniyor...