Yine Bu Kabil İnsanlardan

İhsan Sırrı’nın İlticanamesi

(Bazı Kısımları alıyoruz)

Araçlı Deli Mü’min, (Meydanî) Kastamonu civarında eşkıyalığı ile, soygunculuğuyla, külhanbeyliğiyle, adam öldürmekle meşhur bir kişidir. Yapmadığı kötülük kalmamış. Hayatın tüm acı zehirlerini içmiş, derbeder kalmış bir insan.. Son günlerini içki içip sarhoş olmakla geçirmektedir. Bu insan da; Kastamonu’ya zalimlerin eliyle sürgün gönderilmiş bir hidayet mürşidini duymuştur. Bir gün bir seher vakti Kastamonu sokaklarında sarhoş sarhoş dolaşırken, Hazret-i Bediüzzaman’ın kapısının yanına gelmiş.. Ve artık tek kurtuluş ümidini bu kapının eşiğ’ine iltica etmekte bulmuş ve Bediüzzaman’ın kapısının âtebesine başını koymuş, yatmıştır.

Seher vakti Üstâd’ının -Her gün gelip-sobasını yakmak ve hizmetini görmek bahtiyarlığını kendine vazife bilen Çaycı Emin Bey, gecenin karanlığında Bediüzzaman Hazretlerinin kapısının taşına kafasını koyup yatan birisini görür. ıyice yaklaşınca bu insanın meşhur Araçlı Deli Mü’min olduğunu görür. Koluna girer, ayağa kaldırır ve sorar:

“Ne arıyorsun burada? Yine mi çok içmişsin?” Araçlı Deli Mü’min, kimin kapısında olduğunun şuurunda... Çaycı Emin Bey’e :

“Ben tevbe etmeye geldim. Ben Üstâd’a hizmetkâr olmaya, talebesi olmaya geldim. Ne olur beni kurtarın!” diye yalvarmaya başlar.

Çaycı Emin bey, Deli Mü’min’in yalvarış ve yakarışlarını ciddi bularak durumu Üstâd’ına bildirmeyi uygun görür.

Günahkârların melcei, düşmüşlerin destgiri, asilerin penahı olan büyük Üstâd, Çaycı Emin’e: “Beli kardeşim! Git onu getir!” diyor, Deli Mü’min’i huzuruna kabul ediyor, nazar ediyor ve kurtarıyordu.

Artık o mutlu seherin feyizli mülâkatından sonra, Deli Mü’min kurtulmuş, Veli gibi bir mü’min olmuştu.

Hadiseyi Kastamonu halkı çok iyi bilmektedir. N. Şahiner de hadiseyi güzel tasvir ederek son şahitler -2 kitabında kaydetmiştir.

Ve daha bunlar gibi nice deli mü’minler... Ve Kastamonu kal’asının başında âfakı seyrederken Üstâd, kal’anın altından geçip kötü bir yere giden bir insana bağırması ve “Kardeşim oraya gitme! dön, git abdest al, tövbe et!” dediği adamın hikayesi.

Yükleniyor...