Birinci Örnek: Siyah Mürekkebin Kızıya Tehavvülü

(Üstâd’ın kaleminden)

“...Sizin te’lifiniz olan fihristenin tashihinde bir müstensihin noksan bıraktığı bir sahifeyi Tahsin’e dedim yaz. O da yazmaya başladı. Simsiyah bir mürekkebten ve temiz kalem ile, birden yazdığı ikinci cild fihristenin makbuliyetine hüccet olarak o siyah mürekkeb, güzel bir kırmızı suretini aldı. Ta yarım sahife kadar bu garib hadiseye taaccûb edip bakarken, o mürekkeb simsiyaha döndü. Sahifenin öteki yarısı aynı kalem, aynı hokka, tam siyah yazıldı.

Bir zaman Barla’da bağlardaki köşkte, şamlı, Mes’ud, Süleyman’ın müşahedesiyle aynı hadiseyi başka şakilde gördük, şöyle ki:

Ben sevmediğim için siyah bir mürekkebi kısmen döktüm. Birden mütebakîsi çok beğendiğim güzel bir kırmızıya tahavvül etti. Risale-i Nur şakirtlerini şevklendiridi. Gözümüze silsile-i kerametin bir ucunu ve bir tereşşuhunu gösterdi...

{Osmanlıca Kastamonu-2, s: 38.}



İkinci Örnek: Hulûsî’ni Bir Gailesi Var?

Kaydedeceğimiz bu acib, tevafuklu hadisenin aslını evvela merhum albay Hacı Hulusi beyin hatıralarından okuyalım :

“Ben Elaziz’de tabur komutanlığı yapıyordum.1938 Dersim isyanının sebeb olduğu facia hadisesi neticelenmek üzere idi. Bizi de Dersim isyanını önlemeye ve bastırmaya me’mur ettiler. ısyan dedikleri şey de, bazı dağ köylerinin o yıl vergi vermeme meselesi idi. Aslında hadise basitti. Fakat nedense onu büyüttüler ve umumileştirdiler.

Bize verilen emir: Dersim ahalisini külliyen imha emri idi. “Canlı tek bir insan bırakılmayacak... genç-ihtiyar, suçlu-suçsuz, çoluk-çocuk, kadın-erkek ne varsa hepsini imha...” Gerçi me’mur edildiğimiz bölgenin bir çoğu Rafizî idi. Amma yine de bizim raiyetimiz ve halkımız idiler. O tarz muamele ve emir nasıl bir uygulama şekli idi bilemiyorum.

Ben kıt’a komutanı idim. En çetin ve zor vazifeyi de bize vermişlerdi. “Sen piyadesin, seni topla da takviye etmek gerekir.” dediler. Çok mahzun ve muzdarib idim. Neticede vuku’ bulacak haksız zulüm ve gadirleri düşünüyordum. Aynı zamanda iki tane çıkılmaz hissin ortasında kalmıştım:




Yükleniyor...