Adapazarı zelzelesinin aynı gününde, zelzeleden bir kaç saat evvel, umumî ve herkese göstermek için bir büyük tiyatro teşekküliyle ve oyuncu kızlarından dört güzelini çırılçıplak olarak alayışla çarşı ve pazarda gezdirerek o cazibelere kapılan, tiyatro binasında toplanan bin kişiden fazla seyirciler, oyun başlarken birden bire arz kemal-i hiddet ve gayzla onların hayasız yüzlerini dehşetli tokatladı, mahvedip zir ü zeber etti.. Ve o binayı hâk ile yeksan eyledi.

Ben dünyanın bu nevi hadiselerinden iki senedir hiç haberim yoktu, bakmıyordum. Fakat bu günlerde hem Hüsrev hem kahraman Çelebî zelzeleden haber vermeleri.. Ve Hüsrev ve rüfekasının kanâatiyle Isparta’nın gürültülü zelzelesi karşısında, Risale-i Nur’un kuvvetli bir kalkan olmasıyla hiçbir zarar vermemesi.. ve Risale-i Nura muarız bir hocanın bütün hasılatını mahveden dolu o muarıza hâs kalması, başkalarına ilişmemesi bir derece kanaat verir ki; ekser vilâyetlere giren ve Adapazarı’na girmiyen Risale-i Nur’un ehemmiyetli bir esası olan tesettür şiarını bu derece açık ihanetiyle, Risale-i Nur onların yardımlarına koşmamış diye yalnız bu hadiseye baktım.

Said-iNursi

{Osmanlıca Kastamonu-2, s: 495.}



Daha sonra, Denizli hadisesi ile hapse giren Nur talebelerinden Hüsrev Altınbaşak, hem bu iki zelzele hadisesini, hem de 27 Kasım 1943 de Corum, Tokat, Amasya ve Kastamonu’da vuku’ bulan zelzele hadisesiyle beraber; 1 şubat 1944’de Bolu, Gerede ve Düzce civarında vuku’ bulan zelzeleler hadisesinin her birisi Risale-i Nur ve talebelerine ilişme hadiselerine tevafuk ettiğini ispatlı şekilde yazmış.. Üstâd Hazretleri de onu tasdik etmiştir. Yerinde ve sırasında kısmen kaydedilecektir. İnşaallah.

Kastamonu’da Hükümet Adamlarının Bediüzzaman’a Karşı Tutum ve Davranışları

Bu faslın başından buraya kadar yer yer kaydettiğimiz Üstâd Bediüzzaman’ın fiil, hareket ve hizmet şekillerini ortaya koyan, onun ifade ve beyanlarından şeksiz, şüphesiz anlaşılmış olduğu üzere; O, hükümetin, idarenin, asayişin ve nihayet siyasî hadise ve işlerin tamamen dışında kalmış olduğu görülmüştür. Hatta Üstâd Hazretleri bu gibi şeylerle zihnen meşguliyeti de abes gördüğü halde; ve onun bu hali hükûmet ve idarecilerce de çok yakından ta’kib edilip görülmesine rağmen; Kastamonu’da iken, hükûmet ve idareciler tarafından ona uygulanan muamele ve tecessüs politikasının nümunelerinden ve Hazret-i Üstâd’ın bunlara karşı zaman-zaman hakikat-i hali dile getiren ifadelerinden bazı örnekler vermek istiyoruz. Bu ifadeler,

Yükleniyor...