Böylece Hazret-i Üstâd Eskişehir hapishanesinde cezasının tamamını yattı. Hapis müddeti bitti. Mahkemenin kararına göre hapisten sonra, Kastamonu vilâyetinde bir sene müddetle polis nezareti altında bulundurulmak üzere Kastamonu’ya gönderildi.

Küçük Bir Düzeltme

Eskişehir Mahkemesinin ilgili dosyası elimize geçmediği için; Hazret-i Üstâd Bediüzzaman’a tatbik edilen bu hüküm hususunda kesin bir bilgiye sahib olmamakla beraber Üstâd’ın Büyük Tarihçe-i Hayatı bu hükmü onbir ay diye yazmış.

{Büyük Tarihçe, s:174 .}



N.Şahiner de tarihçeye dayanarak o da onbir ay demiş. Fakat Hazret-i Üstâd’ın ifadelerinde ise, hep bir sene tabiri geçmektedir.

{Osmanlıca Lem’alar, s: 848, 849 ve 715.}



Merhum Eşref Edip 1952’de neşrettiği ve takib eden yıllarda bir kaç baskısı yapılan “Risale-i Nur Müellifi Said Nur” adlı eserinde de bir sene diyor.

{Risale-i Nur müellifi Said Nur, s: 54.}



Keza 1950 ve 1951’lerde iki defa teksiri yapılan eski harf tarihçelerde yine bir sene

{ Eski harf Bediüzzaman’ın hayatından harikalar, s: 84.}



diye geçmektedir. Biz de Eskişehir mahkemesi safhalarında, Üstâd’ın Büyük Tarihçe-i Hayat kitabına hürmeten bunu onbir ay olarak kabul ederek yer yer kaydettik. Gerçi bir ayın fazla bir önemi yoktur. Lâkin biz Bediüzzaman’ın Tarihçesini yazarken, onun hakkında vukua gelmiş hadiselerin objektif olarak günü gününe tarihlerini kaydetmek istiyoruz.

Bununla beraber, acaba Büyük Tarihçe’nin kaydetmiş olduğu “Onbir ay hapis cezası” tabiri kesin bir bilgiye istinad ediyor mu? diye şüphemiz vardır. Gerçi Hazret-i Üstâd hem Büyük Tarihçe-i Hayatı, hem de ondan önce neşredilen tarihçeleri gördü, dinledi ve okudu. Bu hususta herhangi bir şey demedi. Bu durumda hangi taraf kesin hesaplıdır bilemedik.

Mühim bir tarafı da şudur ki: hapis ve ceza usulünde infaz yasası diye her zaman mahkûmlara tatbik edilen cezanın -Mahkumun iyi hal göstermesi takdirinde- Onun cezasının üçte biri düşürülür. Meselâ eskide ceza bir sene ise, onun sekiz ayı tatbik edilir, geri kalan üçte birisi de, meşruten tahliye ismi altında af edilirdi. Fakat bakıyoruz ki: Bu usûl Bediüzzaman hakkında tatbik edilmemiştir. Çünki bütün tarihçelerde “Verilen cezanın tamamını yatmıştır” şeklinde bir mana anlaşıldığı gibi, Hazret-i Üstâd’ın, 26. Lem’a’nın Onaltıncı Rica’sında “Bir sene hapis yattım” ifadeside vardır. Eskişehir ve Denizli dosyalarını inceleyen Afyon Mahkemesi sorgu hâkimliğinin kararnamesinde de, Eskişehir hapis müddeti için bir sene demektedir.

{Denizli Dosyası, s: 78.}



Buna göre Hazret-i Üstâd’a verilen bir sene veya onbir ay cezanın tamamı tatbik edilmiştir diyebiliriz.

Yükleniyor...