Üstâd’ın hatırasında verilen tarih ucu da şöyledir ki: İktisad Risalesi olan 19. Lem’a, Hazret-i Üstâd’ın 1934’de Barla’dan Isparta’ya getirilmesinden bir kaç ay sonra, yani 1935 yılı başlarında Isparta’da te’lif(16) edildiği için, 1926’dan 1935 yılına kadar ayların küsûratı nazara alınmazsa, 9 sene eder ki “Ben dokuz sene evvel mübarek bir şehre geldim” olan meselenin hakikatını gösterir. Fakat Barla’dan Isparta’ya gelişi için: “Sekiz sene sonra yazın yine o şehre geldim” hükmünün izahı ise şöyle olabilir:

1926’nın 25 Ocağı’nda Burdur’dan Isparta’ya gelmesi, 25 gün kadar burada kalması ve şubat 20’de de Barla’ya gitmesi olmuştu. 1934 yılının Ağustos’u içinde Barla’dan Isparta’ya döndü, yani getirildi. Böylece birinci hesapta Isparta’dan gidişinden, İktisad Risalesi’nin te’lif tarihine kadar dokuz sene geçtiği gibi, ikinci hesapta küsûrat fazlalığı nazara alınmadan sekiz sene denilmiştir ki, her iki hesap da doğrudur. Bir ihtimale göre de, birinci hesap Rumî takvime göre... İkincisi de Miladîye göre hesaplanmıştır ki, Isparta’dan Barla’ya gittiği zaman, Rumî yılbaşı olan 1342’nin 22 Mart’ına girilmediği için henüz yıl 1341’dir...

İkinci Hatırası:

Bu hatıra Burdur hayat faslında kaydedildiği için onu tekrarlamadan sadece Isparta’dan Barla’ya gidişini anlatan kısmını alıyoruz:

“... Bir menfadan diğerine (Isparta’ya) gönderildim. Isparta’da yine hizmet başına geçtim. 20 gün geçtikten sonra, bazı korkak insanların ihtarlarıyla: “Belki bu vaziyeti hükûmet hoş görmiyecek, bir parça teennî etsen daha iyi olur.” dediler. Ben de tekrar yalnız kendimi düşünmek hatırası kuvvet buldu. “Aman halklar gelmesin!” dedim. Yine o menfadan dahi üçüncü nefy olarak Barla’ya verildim...”(17)

— o O o —






Yükleniyor...