Evet, Hazret-i Üstâd’ın Van’dan alınışı 1/Mart/1925 ise, Ankara’dan ayrılıp Van’a geldiği gün, takribî olarak 30/Haziran l923’dür. Bu iki tarih arasındaki zaman ise, tam 21 aydır.
Van’dan Trabzon’a kadarki yolculuğu esnasında müfreze kumandanıyla Bediüzzaman’ın konuşmalarını ve kumandanın ona teşekkür hadisesini ve ayrıca, bu yolculuğun bir genel değerlendirmesini dinlemek üzere merhum Zübeyr Ağabey’in not defterinden dinliyoruz:
“Yolculuk esnasında Kumandan, Bediüzzaman Hazretlerinin şeair-i İslâmiye’yi ihya ve muhafaza için giymiş olduğu ve son nefesine kadar da değiştirmediği ve değiştirmiyeceği İslâmî kıyafetine, sarık ve maşlahına müdahale etmemiştir. Bir müddet yolculuktan sonra da, Üstâd Bediüzzaman Hazretleri’nin maksad ve gayesini, hal ve etvarını anlıyan zekî müfreze kumandanı Bediüzzaman’a şu mealde ma’ruzatta bulunur:
“Efendim, zatınıza medyun ve müteşekkiriz. İmanî ve dinî hasbihallerinizden ve sohbetlerinizden çok istifade ettik. Bizi birçok mevzularda tenvir ettiniz. Bizi okumadan ve tedkikatta bulunmadan körü körüne dalâlete saplanmaktan ve sapık kimselerin iğfallerine takılmaktan halâs eylediniz. Sizden şunu istirham ediyoruz ki, bizi zalim bir düşman olarak bilmeyiniz. Biz artık sizin emrinize amade muhafızlarınız.”(77)
Merhum Zübeyr Ağabey’in not defterinden alındığını söyliyen N. Şahiner’in gerek bu kısım için, gerekse az üstteki bir bölüm için, vesika ve belge olacak herhangi bir klişe vermemekle birlikte, merhum Zübeyr Ağabey’in not defterinden geldiğini yazması hasebiyle, bunu diğer vesikalar gibi mukayeseli tahlillere tabi’ tutmağa lüzum görmedik. Filhakika eğer Zübeyr Ağabey bunları not defterinde kendi elleriyle yazmışsa, mutlaka bir asla, bir hakikata dayanmaktadır. Ya muazzez Üstâd’ından duymuş olacaktır.. Yahut da Üstâd’ın eski talebelerinden bazılarının rivayetlerine dayandırmıştır.
Bir Latif Hatıra
12.1988 Cuma günü İstanbul’daki evinde ziyaret ettiğimiz eski mebuslardan Elazizli Vahideddin Karaçorlu şöyle bir hatıra anlattı:
“Ben 1950’lerde Trabzon öğretmen okulunda muallim iken, cami imamı Yakub Gürsoy hocadan Üstâd ile ilgili şöyle bir hatıra dinlemiştim: “Hazret-i Üstâd Van’dan sürgün edilip Trabzon’a getirildiğinde; onu daha önceden tanıyan Trabzon uleması Üstâd’a: “Efendi Hazretleri, siz nereden gelip nereye gidiyorsunuz?” diye sormuşlar.
Van’dan Trabzon’a kadarki yolculuğu esnasında müfreze kumandanıyla Bediüzzaman’ın konuşmalarını ve kumandanın ona teşekkür hadisesini ve ayrıca, bu yolculuğun bir genel değerlendirmesini dinlemek üzere merhum Zübeyr Ağabey’in not defterinden dinliyoruz:
“Yolculuk esnasında Kumandan, Bediüzzaman Hazretlerinin şeair-i İslâmiye’yi ihya ve muhafaza için giymiş olduğu ve son nefesine kadar da değiştirmediği ve değiştirmiyeceği İslâmî kıyafetine, sarık ve maşlahına müdahale etmemiştir. Bir müddet yolculuktan sonra da, Üstâd Bediüzzaman Hazretleri’nin maksad ve gayesini, hal ve etvarını anlıyan zekî müfreze kumandanı Bediüzzaman’a şu mealde ma’ruzatta bulunur:
“Efendim, zatınıza medyun ve müteşekkiriz. İmanî ve dinî hasbihallerinizden ve sohbetlerinizden çok istifade ettik. Bizi birçok mevzularda tenvir ettiniz. Bizi okumadan ve tedkikatta bulunmadan körü körüne dalâlete saplanmaktan ve sapık kimselerin iğfallerine takılmaktan halâs eylediniz. Sizden şunu istirham ediyoruz ki, bizi zalim bir düşman olarak bilmeyiniz. Biz artık sizin emrinize amade muhafızlarınız.”(77)
Merhum Zübeyr Ağabey’in not defterinden alındığını söyliyen N. Şahiner’in gerek bu kısım için, gerekse az üstteki bir bölüm için, vesika ve belge olacak herhangi bir klişe vermemekle birlikte, merhum Zübeyr Ağabey’in not defterinden geldiğini yazması hasebiyle, bunu diğer vesikalar gibi mukayeseli tahlillere tabi’ tutmağa lüzum görmedik. Filhakika eğer Zübeyr Ağabey bunları not defterinde kendi elleriyle yazmışsa, mutlaka bir asla, bir hakikata dayanmaktadır. Ya muazzez Üstâd’ından duymuş olacaktır.. Yahut da Üstâd’ın eski talebelerinden bazılarının rivayetlerine dayandırmıştır.
Bir Latif Hatıra
12.1988 Cuma günü İstanbul’daki evinde ziyaret ettiğimiz eski mebuslardan Elazizli Vahideddin Karaçorlu şöyle bir hatıra anlattı:
“Ben 1950’lerde Trabzon öğretmen okulunda muallim iken, cami imamı Yakub Gürsoy hocadan Üstâd ile ilgili şöyle bir hatıra dinlemiştim: “Hazret-i Üstâd Van’dan sürgün edilip Trabzon’a getirildiğinde; onu daha önceden tanıyan Trabzon uleması Üstâd’a: “Efendi Hazretleri, siz nereden gelip nereye gidiyorsunuz?” diye sormuşlar.
Yükleniyor...