İkinci şâhid: Dağıstan kahramanı şeyh şamil Hazretleri’nin öz torunu Said şamil Bey’dir. O da, sürgünler kafilesini Trabzon’dan İstanbul’a götüren gemide normal yolculuğunu yaparken Bediüzzaman’ı görmüş ve bir hatırasını şöyle anlatmıştır:
“... Cumhuriyet’in ilk senelerindeydi. Biz o zaman İstanbul’da idik. Kafkasya’dan gizli adamlarımız gelirdi. Ben bu adamlarla görüşmek için Hopa’ya gidip gelirdim. Bir laz’ın küçük bir gemisi vardı. Onunla Hopa’ya gidiş gelişimiz onbeş gün kadar sürerdi.
1926’da(75) yine öyle bir iş için Hopa’ya gitmiştim. Gizli Kurye’yi alıp geliyordum. Gemi Trabzon’da bir müddet durdu. Yeni yolcular bindiriyorlardı. Merakla etrafıma bakınca, yıllar önce gördüğüm ve Yusuf Akçura’dan dinlediğim Bediüzzaman Said-i Nursî de bu kafile içinde vardı. Onu da Batı Anadolu’ya gönderiyorlardı. şark’ın tanınmış aşiret reislerinden Kör Hüseyin Paşa’yı ve çocuklarını geminin alt kısmına bindirdiler. Bediüzzaman ise, talebe ve arkadaşlarıyla güvertede oturuyordu. Hava gayet güzeldi. Bahar ve yaz havasıydı. Yol yorgunluğu veya meşakkatten olacak ki, bir parmak kadar sakalı uzamıştı. Herhalde seyahat dolayısıyla tıraş olamamıştı.
Uzaktan bir müddet seyrettim, yanına da yaklaştım, ellerinden öpmek istedim. Fakat adamları etrafını iyice sarmışlardı. Ben de vazifeli olduğum için, herhangi bir zarar gelmesin diye elini öpemedim, öpmek kısmet olmadı. Fakat hâlâ müteessirim, ne için görüşüp elini öpmediğime...
Sessiz, mahzun oturuyordu. Güvertede bir setin üzerindeydi. Üzerinde gri renkli bir elbise vardı. Cübbe gibi bir şeydi. Uzaktan zaman zaman bakıp seyrediyordum. Ama maalesef elini öpmek kısmet olmadı...”(76)
Genel Değerlendirme
şimdi şu sürgün kafilesinin sekiz tane şahidlerinin, Van’dan Trabzon’a, Trabzon’dan İstanbul’a ve hatta İzmir’e kadarki yolculukları ve Bediüzzaman’ın durumu hakkındaki ifadeleri, ufak-tefek ve önemsiz bazı muhalefetleriyle birlikte genel olarak ittifak içindedirler. Ancak bu sekiz şâhitten üçünün (Yani Cemal Taylan, Kinyas Kartal ve Said şamil beyler) Bediüzzaman’ın Van’dan çıkarttırılıp götürüldüğü sene için 1926 diye ifadeleri vardır. Bunlardan Kinyas Kartal Bey, “Hatırladığım kadarıyla” diye kaydını koymuş olmakla, bir ihtimal yerini bırakmıştır. Amma Cemal Taylan ile Said
“... Cumhuriyet’in ilk senelerindeydi. Biz o zaman İstanbul’da idik. Kafkasya’dan gizli adamlarımız gelirdi. Ben bu adamlarla görüşmek için Hopa’ya gidip gelirdim. Bir laz’ın küçük bir gemisi vardı. Onunla Hopa’ya gidiş gelişimiz onbeş gün kadar sürerdi.
1926’da(75) yine öyle bir iş için Hopa’ya gitmiştim. Gizli Kurye’yi alıp geliyordum. Gemi Trabzon’da bir müddet durdu. Yeni yolcular bindiriyorlardı. Merakla etrafıma bakınca, yıllar önce gördüğüm ve Yusuf Akçura’dan dinlediğim Bediüzzaman Said-i Nursî de bu kafile içinde vardı. Onu da Batı Anadolu’ya gönderiyorlardı. şark’ın tanınmış aşiret reislerinden Kör Hüseyin Paşa’yı ve çocuklarını geminin alt kısmına bindirdiler. Bediüzzaman ise, talebe ve arkadaşlarıyla güvertede oturuyordu. Hava gayet güzeldi. Bahar ve yaz havasıydı. Yol yorgunluğu veya meşakkatten olacak ki, bir parmak kadar sakalı uzamıştı. Herhalde seyahat dolayısıyla tıraş olamamıştı.
Uzaktan bir müddet seyrettim, yanına da yaklaştım, ellerinden öpmek istedim. Fakat adamları etrafını iyice sarmışlardı. Ben de vazifeli olduğum için, herhangi bir zarar gelmesin diye elini öpemedim, öpmek kısmet olmadı. Fakat hâlâ müteessirim, ne için görüşüp elini öpmediğime...
Sessiz, mahzun oturuyordu. Güvertede bir setin üzerindeydi. Üzerinde gri renkli bir elbise vardı. Cübbe gibi bir şeydi. Uzaktan zaman zaman bakıp seyrediyordum. Ama maalesef elini öpmek kısmet olmadı...”(76)
Genel Değerlendirme
şimdi şu sürgün kafilesinin sekiz tane şahidlerinin, Van’dan Trabzon’a, Trabzon’dan İstanbul’a ve hatta İzmir’e kadarki yolculukları ve Bediüzzaman’ın durumu hakkındaki ifadeleri, ufak-tefek ve önemsiz bazı muhalefetleriyle birlikte genel olarak ittifak içindedirler. Ancak bu sekiz şâhitten üçünün (Yani Cemal Taylan, Kinyas Kartal ve Said şamil beyler) Bediüzzaman’ın Van’dan çıkarttırılıp götürüldüğü sene için 1926 diye ifadeleri vardır. Bunlardan Kinyas Kartal Bey, “Hatırladığım kadarıyla” diye kaydını koymuş olmakla, bir ihtimal yerini bırakmıştır. Amma Cemal Taylan ile Said
Yükleniyor...