Üstâd Hazretleri bilâhare bu yazıyı bazı ta’dil ve tensiklerden geçirdikten sonra, Osmanlıca Asa-yı Musa’ların ahirlerine şu gelecek şekilde kaydettirmiştir. (Sadece şeyh Said hadisesiyle ilgili kısmını kaydediyoruz)
“şark isyanında şeyh Said ve askerleri Üstâdımız Bediüzzaman’ı şark’taki büyük nüfûzundan istifade için mücadeleye iştirâke davet ettikleri zaman, cevaben demiş: “Yaptığınız mücadele, kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Çünkü Türk milleti İslâmiyete bayraktarlık etmiş, dini uğrunda yüzbinlerle, milyonlarla şehid vermiş ve milyonlar velî yetiştirmiştir. BinaenaIeyh kahraman ve fedakâr İslâm müdafilerinin torunlarına, yani Türk milletine kılınç çekilmez ve ben de çekmem” diyerek hem cevab-ı red vermiş, hem mücadelesinden vazgeçmesini söylemiştir.“(20)
Hz. Üstâd bu yazıyı, Savlı marangoz Ahmedin el yazısıyla yazılan bir Asay-ı Musa’yı kendi eliyle tashih etmiş ve tasdik etmiştir.
Emekli Yüzbaşı Mehmet Kayalar da: “Üstâd’ın şeyh Said’e yazdığı mektub, bilâhare şeyh Said esir alındığında üzerinde bulunmuş ve Diyarbekir İstiklal Mahkemesi dosyalarına konulmuştur. Mektub halen İstiklal Mahkemesi dosyalarının içinde, şeyh Said’in dosyasında mevcuttur” diyordu.
Ancak ne var ki; Üstâd Hazretleri’nin mezkûr cevabî mektubunun öz metnini kimse görmüş değildir. Bütün, yazılan ve söylenenler rivayete dayandırılmış ve kaydedilmiştir. Lâkin yazılanların çoğu Hazret-i Üstâd tarafından tashih ve tasdik görmüştür.
Diyarbekir İstiklâl Mahkemesi dosyalarının şu anda nerede olduğıınu bilmiyoruz. Keşke mümkün olsaydı da, Üstâd’ın mezkûr mektubunun bizzat kendisini ele geçirseydik ve onun öz metnini alıp neşredebilseydik... İnşaallah birgün buna da muvaffak oluruz.
Hazret-i Üstâd’ın sağlığında neşredilen tüm Tarihçelerde Üstâd’ın mezkûr mektubunun metni kayda geçen şekliyle şöyledir:
“Türk milleti asırlardan beri İslâmiyet’e hizmet etmiş ve çok veliler yetiştirmiştir. Bunların torunlarına kılınç çekilmez. Siz de çekmeyiniz, teşebbüsünüzden vazgeçiniz. Millet irşad ve tenvir edilmelidir.“(21)
Görüldüğü üzere, Hazret-i Üstâd’ın tashih ve teftiş nazarından geçmiş olan başta Büyük Tarihçe-i Hayat kitabında, şeyh Said’e yazılan, mektubun Asa-yı Musaların ahirinde neşredilmiş şeklinin bir özeti olarak bir iki cümlesini görüyoruz. Ancak ne var ki; Hazret-i Üstâd’ın vefatından sonra yazılan Tarihçeler de ise, daha değişik ibarelerle mezkûr mektubun metni verilmiştir.
“şark isyanında şeyh Said ve askerleri Üstâdımız Bediüzzaman’ı şark’taki büyük nüfûzundan istifade için mücadeleye iştirâke davet ettikleri zaman, cevaben demiş: “Yaptığınız mücadele, kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Çünkü Türk milleti İslâmiyete bayraktarlık etmiş, dini uğrunda yüzbinlerle, milyonlarla şehid vermiş ve milyonlar velî yetiştirmiştir. BinaenaIeyh kahraman ve fedakâr İslâm müdafilerinin torunlarına, yani Türk milletine kılınç çekilmez ve ben de çekmem” diyerek hem cevab-ı red vermiş, hem mücadelesinden vazgeçmesini söylemiştir.“(20)
Hz. Üstâd bu yazıyı, Savlı marangoz Ahmedin el yazısıyla yazılan bir Asay-ı Musa’yı kendi eliyle tashih etmiş ve tasdik etmiştir.
Emekli Yüzbaşı Mehmet Kayalar da: “Üstâd’ın şeyh Said’e yazdığı mektub, bilâhare şeyh Said esir alındığında üzerinde bulunmuş ve Diyarbekir İstiklal Mahkemesi dosyalarına konulmuştur. Mektub halen İstiklal Mahkemesi dosyalarının içinde, şeyh Said’in dosyasında mevcuttur” diyordu.
Ancak ne var ki; Üstâd Hazretleri’nin mezkûr cevabî mektubunun öz metnini kimse görmüş değildir. Bütün, yazılan ve söylenenler rivayete dayandırılmış ve kaydedilmiştir. Lâkin yazılanların çoğu Hazret-i Üstâd tarafından tashih ve tasdik görmüştür.
Diyarbekir İstiklâl Mahkemesi dosyalarının şu anda nerede olduğıınu bilmiyoruz. Keşke mümkün olsaydı da, Üstâd’ın mezkûr mektubunun bizzat kendisini ele geçirseydik ve onun öz metnini alıp neşredebilseydik... İnşaallah birgün buna da muvaffak oluruz.
Hazret-i Üstâd’ın sağlığında neşredilen tüm Tarihçelerde Üstâd’ın mezkûr mektubunun metni kayda geçen şekliyle şöyledir:
“Türk milleti asırlardan beri İslâmiyet’e hizmet etmiş ve çok veliler yetiştirmiştir. Bunların torunlarına kılınç çekilmez. Siz de çekmeyiniz, teşebbüsünüzden vazgeçiniz. Millet irşad ve tenvir edilmelidir.“(21)
Görüldüğü üzere, Hazret-i Üstâd’ın tashih ve teftiş nazarından geçmiş olan başta Büyük Tarihçe-i Hayat kitabında, şeyh Said’e yazılan, mektubun Asa-yı Musaların ahirinde neşredilmiş şeklinin bir özeti olarak bir iki cümlesini görüyoruz. Ancak ne var ki; Hazret-i Üstâd’ın vefatından sonra yazılan Tarihçeler de ise, daha değişik ibarelerle mezkûr mektubun metni verilmiştir.
Yükleniyor...