Avrupa’nın Romanya, Yugoslavya, Bulgaristan ve Yunanistan’daki Türkleri de misal olarak gösterebiliriz.

2- İkinci ihtimal: Kamus-ül-A’lam sahibi şemseddin Sami Bey’in verdiği bilgilere göre: “Miladdan önce beşinci asırda, bir ara İsparta(19) hükümeti, Yunanistan’ı ve adaları zabt etmeleri üzerine; İranlılar Atinalılarla gizli işbirliği yaparak onları İspartalılar aleyhine teşvik ettiği sırada, İspartalılar erken davranarak İranlılarla bir anlaşma cihetine gittiler. Adalar ve Anadolu. Sahillerindeki müstemlekelerini İranlılara bıraktılar. Kendileri yalnız Yunan ile iktifa ettiler. Bilâhare Büyük İskender’in hurucuyla, hem Yunanistanı hem de buraları ele geçirerek İranlıları kovdu.:“(20)

Bu bilgilerin ışığında denilebilir ki; İranlılar buraları müstemlekelerine aldıkları sırada, o zaman İran hâkimiyetinde olan şark vilâyetinden bazı aşiretleri de beraber getirip, İsparta etrafına yerleştirmiş olması, bilâhare ıskender’in buraları zabtetmesiyle, İranlılarla birlikte gelen aşiretler tekrar eski vatanlarına rücû’ etmeleri ihtimal dahilinde olabilir.

İsparta’dan ric’at eden bu aşiretlerin, döndüklerinde, İsparta ismini de beraber getirip, yaşadıkları bölgeye takmış olmaları ve zamanla “İsparta” isminin, telâffuzda “İspairt” veya “İsparit” şekline dönüşmüş olması muhtemeldir.

3-Üçüncü ihtimal: Türkler Anadolu’yu fethedip fevc-fevc Batı’ya doğru akıp giderlerken, onlara kâtılan şarklı bazı Kürd Müslüman aşiretleri de Türklerle beraber İsparta’ya kadar gelip, bir müddet burada kaldıktan sonra, tekrar eski vatanlarına avdet etme ihtimali.. ayrıca “Hülasat-ül Tarih”(21) namında bir kitabın nakl ettiğine göre: Kanuni Sultan Süleyman zamanında şark vilâyetlerinden bazı aşiretlerin Anadolu’nun muhtelif yerlerine, mesela Yozgat, Tokat, Ankara, Eskişehir vesaire vilayetlerine yerleştirildiği nazar-ı itibara alınma ihtimali.. Ve ayrıca, daha sonraları Rus’un 93 Harbi gibi bazı mecburi hicretlerin yapıldığı, harp belâsının sükûnetiyle de % 90 muhacirlerin eski yurdlarına avdet ettiği gerçeği ile olabilir ki: Isparta civarına yerleşen bir şark aşireti, bilâhare memleketlerine dönüşünde “İsparit” veya “İspairt” ismini Isparta isminden telâffuzda tahrif ettirerek yaşadıkları bölgeye takmış olma ihtimali de uzak değildir...

Bu ahirki ihtimali kuvvetlendiren bir vakıa şudur ki: Isparta’nın Barla nahiyesinde “Muş” veya “Muj” Camii bulunduğu Barla’yı görenlerin ma’lumudur. Bu “Muş” veya “Muj” Camii, Barla gibi şarktan -o zamanın

Yükleniyor...