13- şark’tan muhaceretle gelip Çanakkale vilâyetinin Biga kazasına yerleşen Bediüzzaman’ın eski talebelerinden Molla Süleyman Efendi’nin, Üstâd’ın aynı dönem hayatına ait hatıraları da şöyledir: (Bazı bölümlerini alıyoruz)
“...Mısır’lı Said Molla isminde bir adam, İngiliz Muhibleri Cemiyeti ikinci başkanı idi. Bu herif, mason gibi itikatsız birisiydi. Hazret-i Üstâd’ı İngilizlere ihbar ediyor, eşkâlini ta’rif ediyordu. Çünki Üstâd, gazetelerde yazdığı yazılarda, İngilizlere müthiş hücum ediyor ve “Tükürün İngiliz lâinin hayâsız yüzüne!” ve “Hey ekbek-ül kepkâdan tekekküp etmiş köpek!” diye Tanin’de ve diğer gazetelerde makaleler yazıyordu.”(96)
Bir gün Ayasofya meydanında işgal kuvvetleri askerleri bekliyorlardı. Üstâd’ı yakalamak üzere idiler. Ben çok korktum. Bana dedi:
“Süleyman, sen arkamdan gel, peşimi bırakma!” Bu arada Yasin suresinden
âyetini okuyordu. Onlar bizi görmediler.(97) Hemen yanlarından geçip eve geldik. Hazret-i Üstâd divana oturdu. Ben ayaklarından çizmelerini çıkardım. Bana sordu:
“- Süleyman ne anladın bu işten?..”
- Bilmiyorum efendim! dedim.
Buyurdular ki: “İşgal kuvvetleri beni vurmak için emir almışlar. Ben seni kurtarmak için öyle yaptım. Sana acıdım. Çünki silâhın yoktu. Yoksa ben onlardan
Yükleniyor...