Üstâd’la tanışmamız kırk seneyi geçti. O zamanlar hemen her gün idarehaneye gelir; Akifler, Naimler, Feridler, İzmirîlerle birlikte saatlerce tatlı tatlı müsahabelerde bulunurduk. Üstâd, kendisine mahsus şivesiyle yüksek ilmî mes’elelerden konuşur, onun konuşmasındaki celâdet ve şehamet bizi de heyecanlandırırdı. Harikulâde fıtrî bir zekâ, ilâhî bir mevhibe.. en muğdil mes’elelerde zekâsının kudret ve azameti kendisini gösterir. Daima işliyen ve düşünen bir kafa... Nakillerle pek meşgul değil. Onun rehberi yalnız Kur’ân.. bütün feyiz ve zekâ kaynağı bu.. bütün o lem’alar doğrudan doğruya bu kaynaktan nebean ediyor. Bir müçtehid, bir imam kadar rey sahibi... Kalbi bir sahabî kadar imânla dolu... Ruhunda Hz. Ömer’in (R.A.) şehameti var. Yirminci asırda Devr-i Saadet’i nefsinde yaşatan bir Müslüman... bütün hedefi Kur’ân ve imân...”(95)

13- şark’tan muhaceretle gelip Çanakkale vilâyetinin Biga kazasına yerleşen Bediüzzaman’ın eski talebelerinden Molla Süleyman Efendi’nin, Üstâd’ın aynı dönem hayatına ait hatıraları da şöyledir: (Bazı bölümlerini alıyoruz)

“...Mısır’lı Said Molla isminde bir adam, İngiliz Muhibleri Cemiyeti ikinci başkanı idi. Bu herif, mason gibi itikatsız birisiydi. Hazret-i Üstâd’ı İngilizlere ihbar ediyor, eşkâlini ta’rif ediyordu. Çünki Üstâd, gazetelerde yazdığı yazılarda, İngilizlere müthiş hücum ediyor ve “Tükürün İngiliz lâinin hayâsız yüzüne!” ve “Hey ekbek-ül kepkâdan tekekküp etmiş köpek!” diye Tanin’de ve diğer gazetelerde makaleler yazıyordu.”(96)

Bir gün Ayasofya meydanında işgal kuvvetleri askerleri bekliyorlardı. Üstâd’ı yakalamak üzere idiler. Ben çok korktum. Bana dedi:

“Süleyman, sen arkamdan gel, peşimi bırakma!” Bu arada Yasin suresinden

âyetini okuyordu. Onlar bizi görmediler.(97) Hemen yanlarından geçip eve geldik. Hazret-i Üstâd divana oturdu. Ben ayaklarından çizmelerini çıkardım. Bana sordu:

“- Süleyman ne anladın bu işten?..

- Bilmiyorum efendim! dedim.

Buyurdular ki: “İşgal kuvvetleri beni vurmak için emir almışlar. Ben seni kurtarmak için öyle yaptım. Sana acıdım. Çünki silâhın yoktu. Yoksa ben onlardan


Yükleniyor...