Hem darb-ı mesel olmuş; keçi kurttan havfı; ızdırar vaktinde mukavemete inkılab eder, boynuzuyla kurdun karnını deldiği vakidir. İşte harika bir şecaat...

Fıtrî meyelan mukavemet-sûzdur: Bir avuç su, kalın bir demir gülle içine atılsa, kışta soğuğa ma'ruz bırakılsa, meyl-i inbisat demiri parçalar.

Evet, şefkatli tavuk cesareti, hamiyetli keçi ızdırarî şecaati gibi, fıtrî bir heyecan, demir güllede, su gibi zulmün bürudetli husumet-i kâfiranesine ma'ruz kaldıkça herşeyi parçalar.”(43) Rus mojikleri buna şahittir.

Bununla beraber imânın mahiyetindeki harikulade şehamet, izzet-i İslâmiye’nin tabiatindeki alem-pesend şecaat; Uhuvvet-i İslâmiye’nin intibahiyle her vakit mu'cizeleri gösterebilir.

”Bir gün olur elbette doğar şems-i hakikat

Hiç böyle müebbed mi kalır zulmet-i alem"(44)

DAR’ÜL HiKMET’iN işLEYEMEYişi

Bunlardan başka, Üstâd’ın 1921'de te’lif edip bastırdığı Tülû’at ismindeki eserinde, Darül-Hikmet-il İslâmiye hakkında sorulan bir suale verdiği cevabı da ayni münasebetle kaydediyoruz:

“Sual: Darül-Hikmet-il İslâmiye neden hizmet edemedi?

Cevab: En büyük hizmeti adem-i hizmetidir. En büyük hareketi hareketsizliğidir. Çünki buradaki hâkim olan kuvvet, ecnebiye lehinde olmıyan her bir hareketi boğuyor. Hareket edenleri gördük, mukaddes camilerde gâvurlara dua ettirildi ve mücahidlerin cevaz-ı katline fetva verdirildi. İşte Darül-Hikmet, bu fırtına içinde alet ettirilmedi. En büyük mani' olan ecnebi kuvvet, bütün ahlâksızlığı himaye ve teşci' ediyordu.

İkinci derecede sebep: Darül-Hikmet a'zaları kabil-i imtizac, belki de kabil-i ihtilât değil. şahsî meziyetleri vardır, cemaat ruhu tevellüd etmedi. Eneleri kavîdir, delinmedi ki, bir nahnü olsun. Ben, biz olmadı. Mesailerinde teşârük düsturuyla işe girişildi. Teavun düsturu ihmal edildi. Teşarük, maddiyatta eseri azimleştirir, fevkalâde yapar. Ma'neviyat ve efkârda adîleştirir, belki çirkinleştirir. Teâvûn düsturu bunun tamamen aksidir. Maddiyatta cemaata nisbeten pek küçük, fakat yalnız bir şahsa nisbetle büyük eserlere vasıta olur. Maneviyatta ise, eseri harikulâde derecesine is'ad eder.

Yükleniyor...