iki parça klişesini vererek, sözde Bediüzzaman'dan Eşref Bey'in bahsettiğine delil göstermiş. Adı geçen mektup klişeleri “Çağımızda Bir Asr-ı Saadet Müslümanı” s: 82’dedir.

Bu klişelerin sağdakinden başlayarak eski yazı metnini aynen veriyorum:

1- “Ve şiddetle bir katil imişim gibi görülüyorum. Beraat neticesi omuzlarda çıkarılıyorum. hükûmet beni cühelaya bir kelâm eden küçülteyim derken, büyütmüş! Sana kasemle söylüyorum, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde benim otuz iki adet müridim vardır. Her mahkemeye götürüldüğümde bu adetler kabarmaktadır demez mi? Hayret ettim. Bana şunu da söylemişdir: Kürdistan'ı müridlerimle doldururum. Beni bu hükûmetler küçültmek isterken müridlerim kabarmaktadır.”

“Sen beni Hazret-i şeyh dememe şeyh”

2- Soldaki klişenin metni: “Kamp kumandanına dönerek bu islam hocasının bir din akidesidir. Alâkalılara tenbih edilsin, âmire kalkmaması için muahaze edilmiş olmasın.” emrini vererek ve gülerek şeyh Musa'ya bir de hoşça kalın iltifatında bulunmasından sonra, şeyh Musa bana: “Eşref Bey'im kâfir kumandanı terbiyeli çıktı, terbiyeli..” demişti. İkinci bir hikayesi”

Evet, belge olarak kitabına klişelerini dercettiği bu iki Osmanlıca yazıların metinlerini eksiksiz, noksansız yazıldığı şekliyle verdik. şimdi aynı klişelerin altına bir de C. Kutay'ın yazdıklarını görelim:

Sağdaki klişenin altını okuyoruz.

“Eşref Bey’in hatıralarından başka bir sahife; Eşref bey Bediüzzaman’a “Ya şeyh” diye hitab ediyor. Bediüzzaman: “Sen dinin ve vatanın mücahidisin bana şeyh deme, ‘ya Said!’ de, kâfi...” diyor.”

Soldaki klişenin altına koymuş olduğu yazısını okuyoruz:

“Eşref Sencer Kuşçubaşı’nın kendi el yazısıyla Teşkilât-ı Mahsusa hatıraları... Bediüzzaman Rus esaretinden bahisle, Eşref Bey’e “Eşref Beyim, kâfir kumandanı terbiyeli çıktı...” diye idamdan kurtuluşunu anlatıyor”(*)

şimdi okuyucuyu, klişelerin öz metinleriyle Sayın C. Kutay'ın hayali tefsirlerini değerlendirmeleri için başbaşa bırakıyoruz.. Ve biraz sonra okuyucudan soruyoruz: Klişelerin öz metinlerinde Bediüzzamanı uzaktan yakından alâkadar eden bir şey gördünüz mü? Teşkilât-ı Mahsusa’nın herhangi bir işareti var mı?..

Yükleniyor...