Sıralanan ilaveleriyle beraber şu üç parça, yani nutuk, makale ve kitapların birçoğu bilahere “Âsâr-ı Bediyye” isimli bir mecmuada toplattırılıp neşredildi. Âsâr-ı Bediiyye’nin 2. baskısında ise, bunların tamamı yayınlanacak inşaallah. Mezkûr mecmuanın birinci baskısının 297’ci sahifesinden 397’nci sahifesine kadar 100 sahifelik bölümünü işgal etmiştir. Bunların asılları ise, yukarıdaki listede görüldüğü üzere “Nutuk-1” ve “iki Mekteb-i musibetin şehadetnamesi” kitaplarıyla, “şûra-yı Ümmet, Misbah, şark ve Kürdistan, Kürt Tevaün ve Terakki, Volkan, Serbestî ve Mizan” gazetelerinde neşredilmişdir. Bunlardan 14 makale “Volkan” gazetesi, İstanbul Belediye Kütüphanesi, Volkan 22 numarada ve sair kütüphanelerde mevcut ve mahfuzdurlar. Listeleri verilen makalelerin dışında Hz. Üstâd Bediüzzaman’ın o günlerine ait başka herhangi bir makale veya kitabına rastlanmamıştır. Bediüzzaman’ın başka makale veya açık mektuplarından hayalî şekilde söz edenler olmuşsa da, kesinlikle hilaf söylemişlerdir. Vardır diyenler varsa, bir ucunu göstersinler.
31 MART VAK'ASI VE SEBEPLERİ
31 Mart hadisesi denilen menhus ve meş'um vak'anın sebepleri hakkında tarihçiler çeşitli yorumlarda, beyanlarda ve ifadelerde bulunmuşlardır. Herbir tarihçi kendi karakter ve düşüncesi doğrultusunda onu yorumlamış, şekiller vermiştir. Bu sebepten, 31 Mart Hadisesi bir hayli garabet arz eden bir öcü şeklinde görünmektedir. Bütün bunların yanında, bu vak'anın mahiyetini ve sebeplerinin esaslarını, tabir caiz ise, o hadisenin tekevvün şeklinin ve sebeplerinin yağını çıkararak dile getiren, gerçeği ortaya koyan; aynı zamanda o hadisenin tâ içinden çıkıp gelen Bediüzzaman Hazretleri’nin bu baptaki beyan ve izahlarıdır. Bunları dinledikten sonra, birkaç tarafsız tarihçinin beyanlarını da araştıracağız. Bu konuda tarafgir ve din düşmanı bazı dinsiz yazarların sözleri şayan-ı istima' olamaz. Meydan Laros (Meydan Larousse) ansiklopedisi ve benzeri kitaplar gibi...
İşTE 31 MART HAKKINDA BEDİÜZZAMAN'IN BEYANLARI
1- Aynı vak'ada sevk edildiği Divan-ı Harb-i Örfî’deki müdafaatında şöyle der:
“Hakkın hatırını kırmıyacağım, hakikatı söyleyeceğim. Zira hakkın hatırı âlidir: Hiçbir hatıra feda edilmez. Kimin hatırı kırılırsa kırılsın, yalnız Hak sağ olsun. şöyle ki;
31 Mart hadisesi denilen o saika ve müthiş fırtına, esbâb-ı adîde tahtında öyle bir isti'dad-i tabiîyi mûheyya etmişti ki; neticesi hercü merc olduğu halde, minindillah ehl-i kıyamın lisanına, daima mu'cizesini gösteren ism-i şerîat geldi. O fırtınayı gayet hafif geçirdiğinden; Nisanın
31 MART VAK'ASI VE SEBEPLERİ
31 Mart hadisesi denilen menhus ve meş'um vak'anın sebepleri hakkında tarihçiler çeşitli yorumlarda, beyanlarda ve ifadelerde bulunmuşlardır. Herbir tarihçi kendi karakter ve düşüncesi doğrultusunda onu yorumlamış, şekiller vermiştir. Bu sebepten, 31 Mart Hadisesi bir hayli garabet arz eden bir öcü şeklinde görünmektedir. Bütün bunların yanında, bu vak'anın mahiyetini ve sebeplerinin esaslarını, tabir caiz ise, o hadisenin tekevvün şeklinin ve sebeplerinin yağını çıkararak dile getiren, gerçeği ortaya koyan; aynı zamanda o hadisenin tâ içinden çıkıp gelen Bediüzzaman Hazretleri’nin bu baptaki beyan ve izahlarıdır. Bunları dinledikten sonra, birkaç tarafsız tarihçinin beyanlarını da araştıracağız. Bu konuda tarafgir ve din düşmanı bazı dinsiz yazarların sözleri şayan-ı istima' olamaz. Meydan Laros (Meydan Larousse) ansiklopedisi ve benzeri kitaplar gibi...
İşTE 31 MART HAKKINDA BEDİÜZZAMAN'IN BEYANLARI
1- Aynı vak'ada sevk edildiği Divan-ı Harb-i Örfî’deki müdafaatında şöyle der:
“Hakkın hatırını kırmıyacağım, hakikatı söyleyeceğim. Zira hakkın hatırı âlidir: Hiçbir hatıra feda edilmez. Kimin hatırı kırılırsa kırılsın, yalnız Hak sağ olsun. şöyle ki;
31 Mart hadisesi denilen o saika ve müthiş fırtına, esbâb-ı adîde tahtında öyle bir isti'dad-i tabiîyi mûheyya etmişti ki; neticesi hercü merc olduğu halde, minindillah ehl-i kıyamın lisanına, daima mu'cizesini gösteren ism-i şerîat geldi. O fırtınayı gayet hafif geçirdiğinden; Nisanın
Yükleniyor...