“Türk Ocakları’nın” teşekkülüne netice itibarıyla sebebiyet vermiş insanlardandır. Bu çizgi üzerinde olarak, Türkçenin resmi dil olarak ilânını gerçekleştirmekle, gelişen durum neticesinde, İngilizler bunu şeytanetli siyasetlerine propaganda vesilesi ittihaz ederek, İslâm âleminde, özellikle Araplar içinde Osmanlılığa karşı kışkırtmalar meydana getirerek, propagandasına mühim bir delil, bir vesika olarak ileri sürmelerine de sebeb olmuşlardır denilebilir. (Bak: Hilâfet Nasıl Yıkıldı, s: 21-23)
şunu burada hemen kaydetmek gerekir ki: “Hilâfet Nasıl Yıkıldı” kitabının müellifi meşreb ve karakter itibariyle Hizb-ut Tahrirci anlayışındadır. Onun her yazdığı şeyi kayıtsız şartsız kabul ettiğimizden buraya bu bahsi ve benzeri yazılarını almış değiliz. Ancak tarihî diğer bazı belgelerin araştırılmasına birer ip ucu olabileceği kanaatiyle, bunların diğer bazı belgelerle omuz omuza geldiği görülürse -ki geliyor- kayda değer birer delil olabilirler.
YİNE CEMAL KUTAY
Yine Kutay’dan naklen: Bediüzzaman’ın akıl hastahanesine sevki hususunda ileri sürülen iddialardan birisi de: Güya Divan-ı Harb’e sevkedilen Bediüzzaman Said-i Kürdî, muhakemesi neticesinde, mekâtib-i askeriye nazırı Zülüflü İsmail Paşa’nın tavsiyesiyle kendisinden kurtulmak için; deli olduğuna iki Musevi, bir Rum, bir Ermeni, bir Türk doktorlarından rapor alınarak Toptaşı tımarhanesine konulmuştur.(25)
Bu iddiaya göre, beş tane doktordan Bediüzzaman’ın deli olduğuna dair rapor alınıyor, tımarhaneye konuluyor.. Ve bir kaç gün sonra da başka bir doktor, amma tek bir doktor geliyor, Bediüzzaman’ı muayene ediyor.. ve “Eğer Bediüzzaman’da zerre kadar mecnunluk varsa, dünyada akıllı adam yoktur” diye verdiği rapor üzerine, ilk beş tane doktorun hey’et halindeki raporları hemen suya düşüyor, sükût ediyor.. Ve Bediüzzaman çarçabuk oradan çıkartılıp nezarethaneye konuluyor.
Bize göre bu rivayet ve iddia, tezâtlı bir iddiaya benziyor. Meşhur şahsiyeti ile birlikte kimsenin inanamıyacağı benzeri iddiaları nasıl böyle ortaya atabiliyorlar bilmiyoruz. Senedsizlik, vesikasızlık, tarih delilsizliği de bir tarafa...
Evet gerçekten alelâde bir iki doktordan, Bediüzzamanın timarhâneye sevki için paçavra bir rapor alınmış ve tımarhâneye sevk edilmiştir..Ama öyle sınıflandırılarak 5 tane doktor diye bir şey yoktur. Heyet halinde rapor alınmış değildir. Belki ortalıktaki biriki doktordan ayrı ayrı raporlar alınmış olabilir.
şunu burada hemen kaydetmek gerekir ki: “Hilâfet Nasıl Yıkıldı” kitabının müellifi meşreb ve karakter itibariyle Hizb-ut Tahrirci anlayışındadır. Onun her yazdığı şeyi kayıtsız şartsız kabul ettiğimizden buraya bu bahsi ve benzeri yazılarını almış değiliz. Ancak tarihî diğer bazı belgelerin araştırılmasına birer ip ucu olabileceği kanaatiyle, bunların diğer bazı belgelerle omuz omuza geldiği görülürse -ki geliyor- kayda değer birer delil olabilirler.
YİNE CEMAL KUTAY
Yine Kutay’dan naklen: Bediüzzaman’ın akıl hastahanesine sevki hususunda ileri sürülen iddialardan birisi de: Güya Divan-ı Harb’e sevkedilen Bediüzzaman Said-i Kürdî, muhakemesi neticesinde, mekâtib-i askeriye nazırı Zülüflü İsmail Paşa’nın tavsiyesiyle kendisinden kurtulmak için; deli olduğuna iki Musevi, bir Rum, bir Ermeni, bir Türk doktorlarından rapor alınarak Toptaşı tımarhanesine konulmuştur.(25)
Bu iddiaya göre, beş tane doktordan Bediüzzaman’ın deli olduğuna dair rapor alınıyor, tımarhaneye konuluyor.. Ve bir kaç gün sonra da başka bir doktor, amma tek bir doktor geliyor, Bediüzzaman’ı muayene ediyor.. ve “Eğer Bediüzzaman’da zerre kadar mecnunluk varsa, dünyada akıllı adam yoktur” diye verdiği rapor üzerine, ilk beş tane doktorun hey’et halindeki raporları hemen suya düşüyor, sükût ediyor.. Ve Bediüzzaman çarçabuk oradan çıkartılıp nezarethaneye konuluyor.
Bize göre bu rivayet ve iddia, tezâtlı bir iddiaya benziyor. Meşhur şahsiyeti ile birlikte kimsenin inanamıyacağı benzeri iddiaları nasıl böyle ortaya atabiliyorlar bilmiyoruz. Senedsizlik, vesikasızlık, tarih delilsizliği de bir tarafa...
Evet gerçekten alelâde bir iki doktordan, Bediüzzamanın timarhâneye sevki için paçavra bir rapor alınmış ve tımarhâneye sevk edilmiştir..Ama öyle sınıflandırılarak 5 tane doktor diye bir şey yoktur. Heyet halinde rapor alınmış değildir. Belki ortalıktaki biriki doktordan ayrı ayrı raporlar alınmış olabilir.
Yükleniyor...