Siirt’teki bütün âlimleri ilzam etmiştir. Gidip onu ilzam etmek için sizi davet etmeğe geldim” der.
Molla Said, bu davete icabet ederek, Siirt’e gitmek üzere hazırlığını yapar, beraber yola düşerler. İki saat kadar yol gittikten sonra; o küçük Hocanın evsâfını, kıyafetini ve ismini sorar. O adam: “Efendim ismini bilmiyorum. Fakat ilk geldiği zaman bir derviş kıyafetinde imiş, omuzunda postekisi varmış. Bilâhare talebe kıyafetine(23) girmiş ve umum ulemâyı ilzam etmiş“ deyince kendisinden bahsettiğini anlar.. ve bir sene evvel olmuş olan vuku’at, daha yeni yeni çevre köylerde yayılmağa başladığını öğrenir, gitmez geri döner.
TİLLO’YA GELİŞİ
Bediüzzaman, şirvan’da bulunduğu bu sıralarda, bir köy kavgasında Molla Cumhur ismindeki bir talebesinin köylüler tarafından yaralanması üzerine, şirvan’ı terk eder, Siirt’e bağlı “Tillo”(24) kasabasına gelir ve insanlardan uzlet ederek inziva niyyetiyle Tillo’da meşhur “Hassa“(25) kubbesine kapanır.
Bu kubbede bulunduğu sıralarda “Kamus-ul Muhit”(26) ismiyle bilinen Kamus-u okyanusu Bab-üs sine(27) kadar ezberine alır.
Bediüzzaman’a, ne fikre binâen kamusu ezber ettiğini soranlara cevaben: “Kâmus, her kelimenin kaç ma’naya geldiğini yazıyor. Ben de bunun aksine olarak; her mânâya kaç kelime kullanıldığını gösterir bir kamus vücuda getirmek merakına düştüm. Çalışmam bunun içindir” der. Fakat sonra Mısır’da ilmî bir hey’etin, buna benzer bir çalışma yaptığını(28) ve bir eser vücuda getirdiğini duyunca “benim emeğim boşa gitti” der, bu çalışmayı yarıda bırakır.(29)
Molla Said, bu davete icabet ederek, Siirt’e gitmek üzere hazırlığını yapar, beraber yola düşerler. İki saat kadar yol gittikten sonra; o küçük Hocanın evsâfını, kıyafetini ve ismini sorar. O adam: “Efendim ismini bilmiyorum. Fakat ilk geldiği zaman bir derviş kıyafetinde imiş, omuzunda postekisi varmış. Bilâhare talebe kıyafetine(23) girmiş ve umum ulemâyı ilzam etmiş“ deyince kendisinden bahsettiğini anlar.. ve bir sene evvel olmuş olan vuku’at, daha yeni yeni çevre köylerde yayılmağa başladığını öğrenir, gitmez geri döner.
TİLLO’YA GELİŞİ
Bediüzzaman, şirvan’da bulunduğu bu sıralarda, bir köy kavgasında Molla Cumhur ismindeki bir talebesinin köylüler tarafından yaralanması üzerine, şirvan’ı terk eder, Siirt’e bağlı “Tillo”(24) kasabasına gelir ve insanlardan uzlet ederek inziva niyyetiyle Tillo’da meşhur “Hassa“(25) kubbesine kapanır.
Bu kubbede bulunduğu sıralarda “Kamus-ul Muhit”(26) ismiyle bilinen Kamus-u okyanusu Bab-üs sine(27) kadar ezberine alır.
Bediüzzaman’a, ne fikre binâen kamusu ezber ettiğini soranlara cevaben: “Kâmus, her kelimenin kaç ma’naya geldiğini yazıyor. Ben de bunun aksine olarak; her mânâya kaç kelime kullanıldığını gösterir bir kamus vücuda getirmek merakına düştüm. Çalışmam bunun içindir” der. Fakat sonra Mısır’da ilmî bir hey’etin, buna benzer bir çalışma yaptığını(28) ve bir eser vücuda getirdiğini duyunca “benim emeğim boşa gitti” der, bu çalışmayı yarıda bırakır.(29)
Yükleniyor...